DSP vurdu geçti

DSP vurdu geçti
Halkın 22 Temmuz'da yalnızca 'laikliğin' yetmediğini gösterdiğini belirten Devlet eski Bakanı Bayer, sonucunu bildikleri bir seçimin ardından yaşananları şu cümlelerle anlattı: "Şimdi kansız bir devrimin ayak sesleri duyuluyor

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkan Yardımcısı ve Devlet eski Bakanı Melda Bayer ile İzmir Milletvekili ve Bülent Ecevit'in eski koruması Ricai Birgün, bir dizi ziyarette bulunmak amacıyla Samsun'a geldi.

ZİYARET TESADÜF DEĞİL

Dün sabah DSP il yönetimi, ilçe başkanları ve partililerle bir araya gelen Bayer ve Birgün, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.  Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Kuzey Irak'taki operasyonunu değerlendiren ve geri çekilmesini eleştiren Devlet eski Bakanı Bayer, "Birilerinin baskısı oldu. ABD Dışişleri Bakanı'nın ziyareti tesadüf değil. Madem geri dönecektik, niye girdik ve neden o kadar şehit verdik. Bazı sorular kafaların arkasında duruyor. Dış politikada dik duruşun olmaması, onur kırıcı bir durumun yaşanmasına neden oldu" diye konuştu.

MECLİS'E TAŞIYACAĞIZ

Operasyonun bitmesinin Türkiye'de yaşanan ilk şok olmadığını savunan ve durumu 'Türk halkının hak etmediği bir olay' olarak değerlendiren Birgün ise, şu görüşlere yer verdi: "ABD ile irtibata geçilmeden bir karar alınamaz. Gates'in ziyareti sonrası alınan karar bizim için sürpriz olmadı. Türk halkına yakışan bir karar değil. Benzer bir durum, Yunanistan Başbakanı'nın gelişinin ardından Vakıflar Yasası'nın gündeme gelmesiyle oldu. Yapılan açıklamalar da gerçek dışı. Biz bu konuyu salı günü meclise taşıyacağız" dedi.

STRATEJİK DAVRANIYOR

AK Parti'nin iktidara geldiği günden bu yana TSK'yı pasifize ettiğini savunan Birgün, geri çekilme kararıyla da TSK'nın 'rencide edilmeye' çalışıldığını öne sürdü. Başbakan Eroğan'ın ulusa sesleniş konuşmasındaki değişikliklerden de bahseden Birgün, şu görüşlere yer verdi: "Sınırdan içeri tek bir er dahi girse, hükümetin izni olmak zorundadır. TSK hükümete bağlıdır. Yasalarla yönetilir. Hükümetin bu konudan haberi yok değil, sadece stratejik davranıyor"

ECEVİT'İN DİK DURUŞU

DSP'nin Ecevit'in ABD'ye karşı dik duruşunu sahiplendiğini hatırlatan Bayer ise, bu mihvalde yerel seçimlere yönelik halka inme çalışmalarının da sürdüğünü söyledi. Bayer, "Ecevit'in haşhaş ekiminde, Kıbrıs Harekatı'nda Irak'a müdahalede benimsediği ve sergilediği onurlu dik duruşu sahipleniyoruz. Yerel seçimlerde de halkımıza bunu anlatmayı planlıyoruz. Seçimlerin startını verdik, halk bizi anlayacak" dedi.

AVANTAJIMIZ VAR

Yerel seçimlerde DSP'nin büyük bir avantaja sahip olduğunu savunan İzmir Milletvekili Birgün, seçimlerde yaşanan dengesizliklerden bahsederek, "Siz istediğiniz kadar ekonomik ve sosyal projelerle yola çıkın halka inemiyorsunuz. Basın kuruluşları yanınızda yer almıyor. Başka gündemler halkı meşgul ediyor ve siz kendinizi anlatamıyorsunuz" diye konuştu.

DEVRİMİN AYAK SESLERİ

Türkiye'de Cumhuriyetin yalnızca yasalarla korunduğunua dikkat çeken ve gelecek yıllar için 'kansız bir devrim geliyor' diyen Bayer ise, şu cümlelere yer verdi: "Şunu görmek lazım, bizler Cumhuriyet'i kanunlarla korumakla yetinmişiz. Daha fazlasını yapmamışız. Türkiye'de artık taban değişiyor. Artık hükümetin politikası böl, parçala, ufalt ve borçlandır oldu. Kansız bir devrimin ayak sesleri bunlar. Şimdiden duyulmuyor"

SONUCU BİLİYORDUK

Cumhuriyet Mitinglerinin ardından CHP ile birleşen ve seçime girmeme kararı alan DSP'nin bundan sonra böyle bir yanlış yapmayacağını kaydeden ve o dönem ile ilgili samimi değerlendirmelerde bulunan Birgün ise, "Halk bize 'birleşin' dedi ama birileri yönlendirdi. Artık sol deyince, tek bir solun olmadığı anlaşıldı. Bugün DSP ile CHP'nin birleşmesi demek, elma ile armudu bir tutmak anlamına gelmektedir. Oysa ikisi de ayrı şeyler. Elbette ki, halk hareketine karşı gelemeyiz. Biz isteneni yaptık. Sonuç vermeyeceğini biz de çok net biliyorduk. Bundan sonra da böyle bir şey olmayacaktır"

YALNIZCA 'LAİKLİK' YETMİYOR

Birgün'ün sözlerine katıldığını ifade eden Bayer de, yalnızca 'laiklik' politikasının yeterli olmadığını belirterek, "Ülke cayır cayır yanıyor, emekliler gün sayıyor, borçlar birikmiş, esnaf kan ağlıyor ve böyle bir ortamda yalnızca 'laiklik' demek hangi akla sığar? Eğer bizi o dönem serbest bıraksalardı biz, neler anlatacaktık. Tek bir projemizi dahi vatandaşa duyuramadık. Biz birleşme ile vatan görevi yaptık. O da bir kez yapılır. Zaten zorlamayla yapılan şeyin sonucu ortada" diye konuştu.

Miraç Öztürk