"Don Kişot" terzi
Kapanan tekstil atölyelerinde çalışan ustalar, ekmek paralarını kazanmak için mahalle aralarında terzi dükkanları açmaya başladı. Hazır giyim sektörünün gelişmesi karşısında terzilerin geleneksel usullere devam etmesinin bugünkü sonucu getirdiğini söyleyen terzi Sami Bekdemir, "Çağımız bilgi ve teknoloji çağı. Çağın gereklerinden kaçınmak mümkün değil. Ancak meslektaşlarımız gelişen teknolojiyi takip etmedi, teknolojiye yenik düştü. Sonuçta bugün sayısı 200 binin üzerinde olan terzilerimiz para kazanamaz duruma geldi" dedi. Terzilerin, içinde bulunduğu çağın düşünce yapılarına sahip olduğunu ancak bunu mesleklerine uyarlayamadıklarını ifade eden Hilmi Yetik ise, "Terzimiz, eşi, kızı ve oğlu 4 tane 2 milyar liralık cep telefonu kullanıyor. Mutfağında no-frost buzdolabı, son model çamaşır ve bulaşık makinesi var. Ancak mesleğini geliştirecek yatırımdan uzak. Bu halde kimsenin ağlayıp sızlamaya hakkı yok" dedi.
"TERZİLER PARA KAZANAMIYOR"
Terzilerin geleneksel alışkanlıklarından vazgeçip yenilikleri takip etmesinin şart olduğunu ifade eden Ömer Yetik ise şöyle konuştu: "Bugün iyi bir kalfaya sahip olan terzi, haftada 3 takım elbise dikebilir. Denemelerle birlikte müşteriye en erken 3 günde teslim edebilir. Oysa Avrupa'da sabah verip akşam elbiseyi giymek mümkündür. Terzilerimiz zamandan ve maliyetten tasarruf etmeliler. Bu da teknolojiyi takip etmekle mümkündür. Aksi halde eriyip gidecekler. Aslında hiç bir zaman terzilik mesleği gözden düşmeyecek. Her zaman el emeğinin sağladığı estetiği, zevkli giyinmeyi tercih edenler olacak. Ancak bugünkü terzi sayısı da çok fazla. Sayının azalması lazım. 20-30 sene sonra bu sayının iyice azalacağını tahmin ediyoruz. O zaman bu mesleği icra edenler iyi para kazanır."
ESKİDEN ELBİSE
ŞİMDİ PAÇA DİKİYORUZ
Havza ilçesinde 40 yıldır terzilik yapan Sabri Yücel, terzi esnafının teknolojiye yenik düştüğünü belirterek, yakında tarihe karışacaklarını söyledi. Terzilik mesleğinin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Yücel, "10 yıl öncesine kadar elbise dikiyorduk. Şimdi ise sadece paça dikiyoruz" dedi.Ucuz ithal kumaşların hazır giyim fiyatlarını ucuzlattığını belirten İlyas Okay, "Genelde Çin malı olan kumaşlar kalitesiz, işçiliği göstermeyen ve çabuk yıpranan özelliğe sahiptir. Bu nedenle terziler bu kumaşlardan elbise dikmez. Ama hazır giyim firmalarının çoğunluğu kalite ve işçilikten ziyade ucuz fiyatla maliyete yöneldikleri için ucuz ithal kumaşlardan elbise dikiyor. Konfeksiyonlarda 45- 50 TL'ye takım elbise satılır hale geldi. Bu fiyata bizler ancak pantolonunu dikeriz. Bu durumda vatandaşın büyük çoğunluğunu hazır elbise almaya yöneltiyor. Terzilere de pantolonunun paçasını düzeltmek kalıyor" diye konuştu.
MESLEK İÇİN
YETİŞTİRECEK KİMSE YOK
Terzi esnafının dikimci olmaktan çıkarak tamiratçı konuma geldiğini vurgulayan Okay şunları söyledi; "Bundan 10 yıl öncesine kadar vatandaşlara yeni elbise dikerdik. Şimdi elbiseleri tamir etmekten başka bir iş yapamaz hale geldik."
Terziliğin hazır giyimin de yaygınlaşması ile Türkiye'de son dönemini yaşadığını ifade eden Okay, "Hazır giyimin yaygınlaşması terziliğe olan ilgiyi iyiden iyiye azalttı. İçinde bulunduğumuz dönemde evine ekmek götürebilme mücadelesi veren ve icra pençesinde kıvranan bu köklü mesleğin temsilcileri, büyük bir ilgisizliğin içerisinde son dönemlerini yaşıyor. Geçmiş dönemlerde terzilik yapan bu mesleğin temsilcileri artık elbise tamiri yapar hale geldi" dedi. Çırak bulmakta zorluk çektiklerini ifade eden Okay, "Mesleği öğretecek çırak bulamıyoruz. Odaya kayıtlı üyelerimizin yaş ortalaması 45'i geçiyor. Çoğu Bağ- Kur emeklisi oldu. Olmayanların da az bir süresi kaldı. Bu mesleğin bizim ile birlikte tarihe karışması artık içten bile değil" diye konuştu.
Münür Ramazan AKSOY