CHP ve Doğan'a yüklendi Tayyip...

CHP ve Doğan'a yüklendi Tayyip...
Başbakan Erdoğan, partisinin Şişli İlçe Teşkilatı'nın 3'üncü Olağan Kongresi'nde partililere seslendi.

Yaşadığınız şehre ve bu ülkeye yaptığınız hizmetlerin katlanarak devam edecerğine inanıyorum. AKP Türkiye'nin aklından ve vicdanından çıktı. Allah sizin ve ülkemizin yolunu açık etsin.

Sürekli söylüyorum İstanbul ülkemizin özetidir. İstanbul Türkiye'nin kalbidir, İstanbul'un başı ağrırsa Türkiye acı çeker. İstanbul bütün özlemlerine kavuşuyor, kavuşmuştur. Ülkemiz de kalkınmanın refahını yaşıyor. Artık Anadolu'nun tüm illerine sinerji dağıtan bir yer oldu Ankara da.;



Biz Türkiye'de yönetimi büyük bir bataklığa yönelirken devraldık.

CHP'nin İstanbul'u ne hale getirdiğini, bizim İsanbul'u nasıl bu hale getirdiğimizi bilirsiniz. Bu salonda bunu bilenler var. Biz Türkiye'de yönetimi büyük bir bataklığa yönelirken devraldık. Kimden? MHP'den, DSP'den, ANAP'tan. Şimdi bakıyorum onlar da konulşuyor. Sizi biz biliyoruz. Siz yönettiniz ülkeyi. 3,5 sene yönettiniz sonra bırakıp gittiniz. Niye? Mecal yok. Mesele başka! Bugün sadece İstanbul'a bakarak ne olup bittiğini anlayabilirsiniz.

İstanbul'un çehresinin nasıl değiştiğini görerek Türkiye'nin çehresinin nasıl değiştiğini görebilirsiniz. İstanbul'un çehresinin değişiminin tarihi 27 Mart 1994 tarihine rastlar. O dönemi yaşayanlara sesleniyorum. Şöyle bir hafıza kayıtlarımızı tazeleyelim. Zaman tüneline gidelim. İstanbul'un suyu var mıydı? Banyolarımızda suyu küvetlerimize dolduruyor muyduk? Plastik bidonları alıp banyoya koyuyor muyduk? Koyuyorduk.

İstanbul'da hava kirliliği var mıydı? Ve ismini de veriyorum. O dönemin Sabah Gazetesi maske dağıtıyordu. Hava kirliliğinden rahatsız olmamak için maske dağıtıyordu. Kim vardı İstanbul iktidarında? CHP! Hani sen çağdaştın? Neden benim halkımı zehirli havaya mahkum ediyordun?

İstanbul'da çöp dağları vardı

Doğalgazı getireceklerdi o da ağır aksak ilerliyordu. Kimi bekliyordu İstanbul? Bizi. Aynı şekilde İstanbul'da çöp dağları yükselmiş miydi? Evet! Maalesef! Eminönü Meydanı'ndan, Kemerburgaz'dan, Ümraniye'den geçemezdiniz. Ümraniye çöplüğü patladığında orada ölenler kimin yüzünden öldü?

CHP hangi çevrecilikten bahsediyorsun? Baykal, o Ümraniye çöplüğünü ziyaret et. Şimdi gençler yeşil sahada topluyor. O çevreler ne hale geldi? Git de gör. Ama oraları görecek ne vaktin var ne de yüzün var? Ankara'dan özel vesilelerle çıkarsınız ama hizmet aşkıyla çıkmazsınız. Sizin değerlerinizde bu yok.

Şile, o çöplük modern bir depolama alanı oldu. Kemerburgaz o da modern oldu. Orada elektrik üretiliyor. Çevre adına sesleniyorum Haliç'in çevresinde dolaşmak mümkün müydü? Bize akıl veren profesörler 'tek çözüm kaldı. Haliç'i doldurmak' diyorlardı. Biz yurtdışına gittik ve çevre abidesi çıkardık. Bizler Küçükköy tarafında taş ocağını bir baraj gibi gövdesini hazırladık oraya 9,5-10 km civarında pompaj kurduk, Haliç'in çamurunu oraya atıp süzdük ve suyunu tekrar Haliç'e attık. Orada yaklaşık 600 bin metrekarelik park alanı kazandık. Şimdi koku var mı? İstanbul'a, Türkiye'ye hayırlı olsun. CHP'ye de onlara oy veren vatandaşlara kardeşlerime de hayırlı olsun. Çünkü biz tüm İstanbul'un belediye başkanıyız. Şimdi belediye başkanımızla yeni adım atıyoruz. Fatih tarafı bittiyse, Beyoğlu-Kağıthane'yi de bitireceğiz.

Aydın Doğan'a cevap

Dün biliyorsunuz Beyoğlu İlçe Kongremizde Aydın Doğan medyasına cevap verdim. Ben milletime anlatıyorum. Onlara da sesleniyorum. Çıkın ya iftiralarınızı ispatlayın ya da derdinizin ne olduğunu kendiniz anlatın. Bu fırsatı değerlendirmezseniz ben anlatayım.

Ben dün Beyoğlu'nda millete anlattım. Aydın Doğan'da akşam yanıt verdi. Diyor ki "Biz Baykal'ın mal varlığını açıklamadığını 2 yıl önce haber yaptık" ben de diyorum ki "Siz bu konunu üzerine gitmediniz. Biz gittik, başka gazeteler yazdı." Milliyet haber ve yorum yayınlamış. Diğer gazetelerin neredeymiş? Kimseyi yanıltmayın. Arşivler sizi mahçup eder. Benim açıklamalarımla kıyaslayıp konuyu kapattınız. Gerçek malvarlığının peşine gitmek aklınıza gelmedi. Araştırmacı gazeteciliğiniz Baykal'a kadar mıydı yoksa?

Baykal'ın imar rantı ile ilgili yazıları başka gazeteler de haber çıktığında siz konuyu duymazdan geldiniz. Şimdi de bu konuyu yok sayıp Baykal'ın gizlenen mal varlığını biz yayınladık diye, Milliyet'teki iki mecburi yazıyı mı kanıt gösteriyorsunuz.

Hangi büyüklükte attınsa o iftirayı, o büyüklükte düzeltmeyi yazacaksın

Gaziantep Belediye Başkanı'nın yanıtlarını yayınladığınızı söylüyorsunuz. Asım Bey'le Aydın Doğan 2 saat konuştu. "Ben bu kadarını bilmiyordum" dediniz. Ama nerede cevap hakkınının yayınlanması? Hürriyet, Milliyet, Radikal ve Posta da iftiraları yazdınız. Hangi büyüklükte attınsa o iftirayı, o büyüklükte düzeltmeyi yazacaksın. Radikal diyor ki vurgun haberleri yalandır, Milliyet hala iftira ediyor. Araştırma ekibi kurduk diyorsunuz. Önce iftira at sonra ekip kurduk araştırıyoruz de. Yer altı labaratuarında Büyük Patlama deneyi mi yapıyorsun? Asım Güzelbey'in yanıtını yayınladık dediniz internette. Şaka yapıyorsunuz? Milliyet'in mürekkebi kurumadı bu nasıl düzeltme!? Cevap hakkı demek muhattabın cevabını aynen yazarsın sonra kendi cevabını yazarsın. Cevanı eğip bükmek nasıl birşeydir? Bunu da mı ben öğreteyim?



İspat edemeyen alçaktır şerefsizdir

SPK bu iddiaları inceledikleri bilgisini doğruladı. Yapılan açıklamaları doğrulurken siz neyi yalanlıyorsunuz? Borsadaki küçük ortaklarınızı nasıl zarar uğrattığınızı SPK incelemiyor mu? Siz ne diyorsunuz? Eğip bükmeden anlatın da bilelim. Siz ucuz kağıt alma diyor olabilirsiniz. Bana cevap vermeyi bırakın da SPK ve küçük ortaklarınıza bunun doğru olup olmadığını açıklayın. CHP, benim SPK Başkanı'na bir talimatım yok. Bunu ispat edemeyen alçaktır şerefsizdir! Bu kadar açık konuşuyorum.

Tayyip Erdoğan'ı bu tezgahların içinde göremezsiniz sokamazsız. Baykal ilk önce aynaya baksın öyle konuşsun. Biz bunları soruyoruz ya şimdi gene şıracı bozacı tezgahına başkadılar. Benim genel başkan yardımcıma laf atıyor. Uyuşturucu işine bulaştı diyorlar. O da açıklama yaptı. İspat edemeyen şerefsizdir dedi.

Gazeteleriniz kaçak kağıtla mı basılıyor sorusunun yanıtı ne? Bir gazetenin şantaj yaptığı iddiası bu mu? SPK özel bir kurum. Ne biz onların işine karışırız ne de onlar şantaja boyun eğer. Aydın Bey, yanlış yapan cezasını çeker dedi ya tebrik ederim. Sizin yaptığınız gazetecilik bu. İçine düştüğünüz durum nasıl gazetecilik yaptığınızı gösteriyor.


İşte sizin gazeteciliğiniz

Suçu olanlar cezalandırılsın sözüm nedeniyle bana teşekkür ediyor. işte sizin gazeteciliğiniz bu. Aydın Doğan kendi yazarları ile başedemiyor.

Bizim namusumuzu haysiyetimize iftira atanlara da mı cevap vermeyeceğiz.

Kalkmış bir de benimle televizyonda tartışma istiyor. Gazetelerine ve televizyonlarına reyting mi sağlamak istiyorsun. İnsan hiç mi yerini bilmez. Ar damarın bu kadar çatladıysa ben ne yapayım. Bu kadar mıydı diyorlar dün söylediklerim için. İnsan olana yerin dibine batmak için çok bile.Karşılığında duyacaklarınızı hesaplayarak cevap verin. Bizim namusumuzu haysiyetimize iftira atanlara da mı cevap vermeyeceğiz. Hakarete varmayan her türlü eleştirinin başımızdan üzerinde yeri var.