Bir yıldız daha kaydı ...
Ünlü şair Fazıl Hüsnü Dağlarca bugün Üsküdar'daki Başkent Üniversitesi İstanbul Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Başkent Üniversitesi İstanbul Hastanesi'nde 27 Eylül tarihinden beri gören Dağlarca, bu sabah solunum yollarındaki sıkıntı nedeniyle yoğun bakım ünitesine alındı. Ünlü şair burada yapılan antibiyotik tedavisine cevap vermedi. Akşam saatlerinde durumu kötülen Fazıl Hüsnü Dağlarca saat 16.50 sıralarında hayatını kaybetti.
Sevenleri hastaneye koştu
Ünlü Şairin ölüm haberini alan Kadıköy Belediye Başkanı Avukat Selami Öztürk ve şairin sevenleri, büyük üzüntü yaşadı. Fazıl Hüsnü Dağlarca ile çok yakından ilgilenen Selami Öztürk, "Hepimizin başı sağolsun, Türk ulusunun başı sağolsun, Türk ulusu en büyük şairlerinden birini kaybetti. Yaşayan en büyük şairlerden bir tanesiydi Fazıl Hüsnü Dağlarca. Yaklaşık 2.5 yıldan beri hemen her gün görüşüyorduk. Yaşadığı evi gençlere kültür merkezi ve kütüphane olarak düzenlemem konusunda bana talimat vermişti.İnsanların ona her zaman sevgisi ve saygısı vardı, bu saygı ve sevgi halen de devam ediyor. Sevenleri burada ama bana bir kaç telefon geldi. Sevenleri ve bir çok edebiyatçı Almanya'daki fuarda bulunuyor, bu yüzden cenazenin Pazartesi kaldırılmasını düşünüyoruz" diye konuştu.
Son mesajı
Dağlarca'nın hastaneye gelen sevenleri ise, "Kendisi bize son mesajı olarak, "Cumhuriyet'i avuçlarında sımsıkı tutsunlar" dedi. Şiirlerini bıraktığı gibi çok büyük anılarda bıraktı, çok üzgünüz ama şiirleriyle birlikte bizimle olacak, öldüğünü düşünmüyoruz" diye konuştular.
Ünlü şairin ölümüyle ilgili olarak bilgi veren Hastane Başhekimi Kürşat Toker, "Maalesef saat 16.50 itibariyle üstadı kaybettik. 27 Eylül'den itibaren hastanemizdeydi. Kendisi böbrek hastasıydı. Yaklaşık 15 -20 gündür tedavi görüyordu. Bu sabah itibariyle antibiyotiklere cevap vermedi, Yoğun bakıma aldık. Saat 16.50 itibariyle de kaybettik, herkese başsağılğı diyoruz. Türk ulusunun başı sağolsun, en büyük şairlerinden birini kaybetti" şeklinde konuştu.
Fazıl Hünü Dağlarca Kimdir?
26 Ağustos 1914 İstanbul doğumlu. Süvari yarbayı Hasan Hüsnü Bey'in oğludur, ilk öğrenimini Konya, Kayseri, Adana ve Kozan'da, orta öğrenimini Tarsus ve Adana ortaokulundan sonra girdiği Kuleli Askeri Lisesi'nde tamamladı (1933). 1935'te piyade subayı göreviyle Doğu ve Orta Anadolu'nun, Trakya'nın pek çok yerini dolaştı. Ordudaki hizmeti on beş yılı doldurunca, ön yüzbaşı rütbesiyle askerlikten 1950'de ayrıldı.
1952-1960 yılları arasında Çalışma Bakanlığı'nda iş müfettişi olarak İstanbul'da çalıştı. Buradan ayrıldıktan sonra İstanbul Aksaray'da Kitap kitapevini açtı ve yayıncılığa başladı. Dört yıl Türkçe isimli aylık dergiyi çıkardı. (Ocak 1960-Temmuz 1964).
İlk yazısı 1927'de Yeni Adana gazetesinde yayınlanan bir hikâyedir, İstanbul dergisinde 1933'te çıkan "Yavaşlayan Ömür" adlı şiiriyle adını duyurmaya başladı. Varlık, Kültür Haftası, Yücel, Aile, İnkılapçı Gençlik, Yeditepe ve Türk Dili dergilerinde şiirleri çıktı. Bugüne kadar kendisine bir çok ödül verilen şair 1967'de ABD'deki Milletlerarası Şiir Forumu tarafından "En iyi Türk Şairi" seçilmişti.