ATAKUM'DAKİ HACİZLERLE İLGİLİ İLGİNÇ İDDİALAR
Atakum Belediyesinin son günlerde hacizler sebebiyle gündemden düşmemesinin sürpriz değil sebep sonuç ilişkisi olduğunu belirten Mustafa Tüfek, açıklamasında, "1994 yılı Atakum Belediyesinin kuruluş yılıdır. Sayın Metin Burma ilk başkan ve ben de kurucu başkan yardımcısıydım. Dört sandalye bir masa ile Büyükşehir Belediyesinin vermiş bulunduğu sekiz teker bir kamyon ile Su Ürünleri Bölge Müdürlüğü binasında beş odalı bir mekanda işe başlamıştık. İki dönem Sayın Metin Burma bir dönem Sayın Adem Bektaş'ın döneminden sonra 2009 yılında tekrar Metin Burma dönemi ile belediye yaşamıma döndüm ve iki buçuk yıl başkan danışmanlığı yaptım. Malumunuz bu dönemde beş alt kademe belediyesi (Taflan, Çatalçam, Altınkum, Kurupelit ve Atakent) Atakum Belediyesine bağlanmıştı. Bu süre zarfında ortalama 20 yıl bu belediyelerde 14 belediye başkanı hizmet vermişti. Belediyemiz Atakum Belediyesi ile birleştiğinde konsolide edilen bilançoların toplamında bu belediyelerin toplam borcu 28 milyondu. 2009-2014 son Metin Burma döneminin sonunda sonraki yönetime (2014-2019 yönetimine) şirket borcu olarak 1.235 binTL'si kamu borcu, 240 bin TL'si piyasa borcu olarak toplan 1.475 bin TL toplam borçla, Atakum Belediyesi ise toplam 34 milyon borçla devredilmiştir. Bu rakamlar kesin hesap rakamlarıdır. Birleşme esnasında devralınan 28 milyon borç, 34 milyon borçla sonraki (2014-2019) yönetimine devredilmiş." ifadelerini kullandı.
"HESAP SORULMA GELENEĞİ BOZULDU"
Tüfkeçi, açıklamalarını, "Şimdi merakla beklediğiniz bu 2014-2019 yönetimi rakamlarını sizlere sunmak istiyorum. Yani Cemil Deveci yönetimine devredilen borçlar. 1 milyon iki yüz bin kırk beş bin şirket borcu 40 milyona, 34 milyonluk belediye borcu 200 milyona çıkarılmıştır. Özet olarak 20 yıl hizmet veren 14 belediye başkanı 34 milyon borç yapmış, 5 yıl hizmet veren bir belediye başkanı ile mevcut borç 200 milyona çıkarılmıştır. Saygıdeğer dostlar, başta söylediğim gibi bir sebep sonuç ilişkisine geliyorum. Bugünkü icra haciz fotoğraflarının nedeni budur. Ne yazık ki ülkemizde hesap sorulma geleneği bozulmuştur. Geçmiş dönemlerde yapılan uygulamalardan iki örnek vererek sonlandırmak istiyorum. Sayın Kemal Vehbi Gül Bey'e özel kaleminde halka ikram etmiş olduğu çay bedeli sorulmuş, Sayın Muzaffer Bey'e ise Büyük Caminin karşısındaki kültür parka döşenmiş olan parke taşlarının adedi sorulmuştur. Nereden nereye, saygılarımı sunarım." diyerek sonlandırdı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.