Alternatif ürün projesi uyarısı
BASINA YANSITILAN TÜM RAKAMLAR YALNIŞ
Avcı, "Altyapısı olmadan başlatılacak bu proje, başarısız olmaya mahkumdur" dedi. Hükümetin stratejisinde arz fazlası fındık alanlarının sökülerek yerine 'karanfil, örtü altı domates, bodur elma, kivi vs.' gibi alternatif ürünler yetiştirilmesinin esas alındığını hatırlatan Avcı, ileri sürülen tüm rakamların yanlış olduğunu söyledi. Avcı, "Mesela fındık yerine karanfil üretilmesi halinde fındıktan 101 kat daha fazla kazanacağı söylenmektedir. Bu hesap yapılırken sera masrafları göz ardı edilmiştir. Günümüz koşullarında 1 dekarlık seranın yatırım masrafı 15 bin liradan başlayıp 50 bin liraya kadar yükselmektedir. Bir dekar karanfil serasında ortalama 100 bin dal ürün elde edilmektedir. Bakanlık hesaplarında verim 160 bin dal olarak alınmış ve satış fiyatı 25 Kr/adet olarak belirlenmiştir. Oysa karanfilde ortalama satış fiyatı 14 Kr/adettir" diye konuştu.
KARADENİZ'DE DOMATES OLMAZ
Domates üretimi ile ilgili belirlenen rakamların da yanlış olduğunu vurgulayan Avcı, şöyle devam etti: "Serada domates üretilmesi halinde 14 ton ürün alınacağı belirtilmiş. Bu rakam Antalya gibi örtü altı yetiştiriciliği için en uygun ve en önde gelen ilimizde elde edilebilmektedir. Özellikle Sakarya, Düzce, Kastamonu gibi illerde Akdeniz şeridindeki gibi üretim miktarına ulaşmak mümkün görünmemektedir. Fındık sökümünün öngörüldüğü iller olan Düzce, Sakarya, Kastamonu, Zonguldak gibi illerde örtü altı üretimi düşük olup, genelde yüksek tünel şeklinde bir yapılanma görülmektedir. Örneğin Düzce'de 2006yılında sofralık domates üretimi kilogramı 500 kuruştan pazarlanmıştır. Görüldüğü gibi üreticilerimizin 1 liradan ürün pazarlaması pek de mümkün görünmemektedir."
KİVİDE FİYATLAR GİDEREK DÜŞÜYOR
Avcı, kivi üretimi ile ilgili bilgileri de şöyle değerlendirdi: "Ülkemizdeki kivi üretim alanı 14 bin 500 dekardır. İlk üretici ülke olan Yeni Zelanda'da 11 bin 500 hektar ve bu ülkenin üretim düzeyi 350 bin ton düzeyindedir. Demek ki bizim henüz çok genç dikim bahçelerimiz vardır. Kivi bahçelerimizin üretime yatacağı önümüzdeki birkaç sene içerisinde üretimimizin en az 300 bin tonlara çıkacağı göz ardı edilmiştir. Hali hazırda 30 bin ton iç üretimimiz, 30 bin ton ithal yoluyla getirdiğimiz ve 60 bin tonu bulan bir iç tüketimimiz vardır. 2008 yılında 750 kuruşa kadar
inen toptan fiyatların önümüzdeki birkaç yılda neredeyse yok pahasına kadar düşeceği öngörülmektedir."
BODUR ELMA ÜRETİCİYİ BAKMAZ
Projede diğer tavsiye edilen meyvenin bodur elma olduğunu belirten Avcı, "Ülkemizde son yıllarda bodur elma ağaç dikimi artmış ve üretim rakamları da 2009 yılı ilk tahmin sonuçlarına göre 2.7 milyon ton beklenmektedir. Artan elma üretimine karşı ihracat sadece üretim rakamının yüzde 3'ünü kapsamaktadır. İhracat yetersizliği, pazarlama sorunları ve üretim artışı ile elma üreticileri emeğinin karşılığını alamamaktadır. 2009 yılında üretici 1.1 liradan elma satamamıştır. 2008'de 65-90 Kr olan elmafiyatları, 2009'da 47 kuruşa kadar düşmüştür. Meyve suyu fabrikaları ise stokların yeterli olduğunu söyleyip alım yapmamaktadırlar. Geçen yıl 25 kuruştan elma alan fabrikalar bu yıl 8-9 kuruştan almaktadırlar" dedi.
PAZARLAMA SORUNU ÇÖZÜLMELİ
Ordu Ziraat Odası Başkanı Necat Avcı, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'nin genel sorunu olan pazarlama sorunları çözülmeden, üstelik büyük yatırımlar gerektiren alternatif ürünlerin üretilmesi çiftçiyi hüsrana uğratabilir. Yeterli araştırmalar ve denemeler yapılmadan, ülkedeki en yüksek verim ve piyasadaki en yüksek fiyatları alarak çiftçinin bu ürünleri üretmesi halinde daha fazla kazanacağı yönündeki açıklamalar, yeni bir başarısız projenin başlaması anlamına gelir."