'Alternatif tek partiyiz'
ANAVATAN Partisi Genel Başkan Adayı Murat Akdeniz, yerel seçimler öncesi merkez sağ tabanının merakla beklediği soruyu yanıtladı: "DP ile ittifak yok. ANAVATAN'ın kapatılması, bir yere monte edilmesi ya da başka bir yapı içinde eritilmesi anlamına gelecek hiçbir hesapta olmayacağız"
ANAVATAN Partisi Genel Başkan Adayı Murat Akdeniz, ANAVATAN Partisi'nin içerisinde bulunduğu son durumu, seçilirse yapacağı çalışmaları ve Türkiye'nin önemli sorunlarını DENGE Gazetesine değerlendirdi.
'GEÇMİŞİ VE GELECEĞİ
KUCAKLAYACAĞIZ'
ANAVATAN Partisi'nde adaylık sürecinin hızlı bir şekilde geliştiğini belirten Akdeniz, partiyi bütünüyle sahiplenin bir çizgisinin olduğunu, geçmişi ve geleceği kucaklayarak yola devam edeceklerini söyledi. Akdeniz, şöyle konuştu: "ANAVATAN Partisi'ni, içinde bulunduğu durumdan ileri götürecek, ülkenin siyasi açıdan toplam kalitesini artıracak, önünü açacak bir hedefle yola çıktık. Dolayısıyla partimizin geçmişiyle ilgili şöyle bir yaklaşımımız yok, bir dönemi alalım, bir dönemi dışlayalım. Biz partimizin bütün dönemlerini önemsiyoruz. Rahmetli Turgut Özal dönemini, Yıldırım Akbulut dönemini, Mesut Yılmaz ve Erkan Mumcu dönemini partinin kazanımları olarak değerlendirip, ANAVATAN'ı halkın alternatifi olarak güçlü bir yapıyla nasıl halkın karşısına çıkartabilirizin, hesabını yapıyoruz. Bakışımız ve amacımız bu."
DEMOKRAT PARTİ İTTİFAKI İÇİN
OLUMSUZ YANIT
Geçen sene gerçekleşen 22 Temmuz seçimlerinde ANAVATAN Partisi ile Demokrat Parti arasındaki ittifak girişimlerinin devam edip etmeyeceği ile ilgili de soruları cevaplayan Akdeniz, ittifak ile ilgili olumlu yanıt vermedi. Akdeniz, Türkiye'deki siyasi boşluğu ANAVATAN ile Demokrat Parti birleşmesinin dolduramayacağının altını çizerek, "Demokrat Parti ile kaldığı yerden devam etmek gibi bir şey söz konusu değil çünkü kaldığı yer kalmadı. Mesele bitti. Burada önemli olan şu, milletin umutlarına cevap vermek için gayret edildi. Kusurlara bakmıyorum. Bizim tarafımızda hiçbir kusur olmadığı biliniyor. Kamuoyu da bu gayreti biliyor. Bundan sonrası için, siyasette bir boşluk olduğu doğru ama bu boşluk bir kaç tane siyasi partinin birleşmesiyle doldurulacak olan bir boşluk değil. Mevcut iki partili ve iki kutuplu bir siyasetin oluşturduğu boşluk var. Yerel siyasi yelpazeye baktığınızda yüzde 60 ı bir tarafta, yüzde 30'u bir tarafta. Hala bu klasik ayrım varlığını sürdürüyor. Bizim bu anlamda önümüzdeki dönem ile ilgili bakışımız ANAVATAN'dır. Gerek kuruluş felsefesi, gerek hizmetleri, Türkiye'ye kattıkları dikkate alındığında herkese çatı olabilecek, herkesin kendini içinde rahat ifade edebileceği bir siyasi parti" dedi.
HEDEF: MİLLET SİYASETİ YAPMAK
Milletin önüne ANAVATAN'ı çıkarmak için tüm güçleriyle bir gayret içerisinde olduklarını kaydeden Akdeniz, milletin siyaset yapma tarzının artık netleştiğini söyledi. Akdeniz, milletin kendisi gibi yaşayanlarla birlikte hareket ettiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Biz siyaseten bir yapıya ihtiyaç olduğunu biliyoruz ve bu boşluğu kaldırmak istiyoruz. Bizim şöyle bir niyetimiz asla yok, ANAVATAN ın kapatılması, bir yere monte edilmesi ya da başka bir yapı içinde eritilmesi anlamına gelecek hiçbir hesabın içinde biz olmayacağız. Hedefimiz ANAVATAN'ı iktidara taşımak. Bunun için de güçlü ANAVATAN'ı halkın karşısına sunmak. Siyasi partiler milletten aldığı yetkiyle bir şeyler yapabilir. Bu anlamda biz kendimizi bütün olarak partinin devamı kabul edip millete yüzümüzü dönerek siyasetimizi devam ettireceğiz. Millete tepeden bakarak siyaset yapmanın getirileri yoktur. Milletimiz kendisinden olanlarla, kendisi gibi gördükleriyle siyaset yapmayı tercih ediyor. Bizim temel hedefimiz de çarşıda, pazarda, kahvede, bütün yaşam alanlarında siyaset yapmak ve milletten yetki istemektir. Güçlü bir yapıyı ortaya koyarsak, alternatif arayan milletimizin ANAVATANA hak ettiği gücü ve desteği vereceğini ve Türkiyenin ikinci büyük dönüşüm hareketini oluşturacağına inanıyorum."
TERÖR EKONOMİDEN BAĞIMSIZ DEĞİLDİR
Türkiye'nin son aylarda maruz kaldığı terör olaylarını ve dünya genelindeki ekonomik krizi de değerlendiren Akdeniz, her iki sorunun da birbirinden bağımsız ele alınamayacağını söyledi. Akdeniz, "Terörün iç ve dış kaynakları var. Türkiye'nin bütün problemleri birbiriyle bağlantılı. Hem iç hem de dış etkilere bağlı. Sorunları tek tek çözmenin bir faydası yok. Eğitim, sağlık, üniversite, ekonomi... Hepsi birbirine bağlı. Burada eş zamanlı ve çok alanlı bir siyaset ve çözüm projesi geliştirdik biz. Bütün problemleri eş zamanlı ve çok alanlı bir şekilde hareket ederek çözebiliriz. Ancak bu şekilde hareket edilebilir. Terör ekonomiden bağımsız düşünülemez, ülkenin bütünün kültürel problemlerini çözmeden diğer problemleri çözemeyiz. Mevcut çözümler yeterli değil" diye konuştu.
ASIL TEHLİKE FARK EDİLEMİYOR
Türkiye'de asıl tehlikenin fark edilemediğini de sözlerine ekleyen Akdeniz, ülkede gerçek anlamda sosyal kırılmaların yaşandığını kaydetti. Akdeniz, kendilerinin uzmanlarla hareket ederek Türkiye'deki tüm sorunları tek tek incelediklerini belirterek, "Ülkede gerçek anlamda sosyal kırılmalar yaşanmakta sadece sorun terör değil. Zengin fakir arasında olağanüstü fark açıldı. Büyük bir kitle sürekli fakirleşiyor, küçük bir kitle ise sürekli zenginleşiyor. Bu kadar büyük fakir sayısının olduğu bir yerde bunu çok sürdüremezsiniz. Bu güvenlik zaafiyetlerine neden olacak. 15 milyon nüfuslu bir şehirde Anadolu'nun çeşitli yerlerinden gelmiş insanlarla büyük sorunlar yaşanıyor. İnsanlar etraflarına bakıyorlar ve şunu görüyorlar; insanların bir kısmı son derece üst sınırda yaşıyor, bir kısmı ise yaşamını devam ettirecek imkan bulamıyor. Bizim sorunumuzun kaynağı, devletin kaynaklarını dağıtmada yaşanıyor. Fırsat eşitliğine imkan verilmiyor. İnsanlar fırsat konusunda eşit olmazsa, sorunlar yaşanır. Biz, uzmanlarla birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Gerçek anlamda adil bir dağıtım, ülkenin kaynaklarının adil bir biçimde kullanılması ve yaşanabilir bir ülke için çalışıyoruz" diye konuştu.
Haber: Miraç ÖZTÜRK