Yerli zırh teknolojisi seri üretim aşamasına geldi

Jandarma Genel Komutanlığı'nda astsubay olarak görev yapan Hasan Talha Onuk tarafından yaklaşık 6 yıllık çalışma sonucu fiber, elyaf, reçine ve formülü kendisine ait özel bir toz karışımıyla yerli olarak geliştirilen ve hafifliği ile esnekliğiyle muadillerinin önüne geçen balistik koruma zırhı seri üretim aşamasına geldi. Okçulukla da uğraşan astsubay Onuk, mevcut balistik koruma zırhlarının ağırlığını hafifletmek için yay yapımında da kullanılan fiber malzeme üzerine 2017 yılında çeşitli çalışmalar yaptı. Fiber malzemeyi çeşitli reçine ve özel bir toz karışımıyla kaplayan Onuk, söz konusu buluşunun mühimmatlara verdiği tepkiyi ölçtü. Onuk, 2019 yılında Afyonkarahisar'daki 8'inci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü'nde testleri tamamlanan yerli balistik koruma zırhı için Türk Patent Kurumunun (TÜRKPATENT) yanı sıra Uluslararası PCT patenti de aldı. Başlıkta, göğüs plakalarında, araç zırhlarının metal olmayan iç kısımlarında, helikopterlerin taban zırhlamalarında, nöbet kulübelerinin zırhlamalarında rahatlıkla kullanılabilen hafif ve esnek, kurşun geçirmez zırh, seri üretime hazır hale getirildi.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) şirketleri, imalat sanayi ve teknoloji üreten nitelikli tedarikçilerin katılımıyla gerçekleştirilen Eskişehir Endüstri Fuarı'nda ürünü sergileyen Onuk, yaptığı açıklamada, buluşunu sergileyeme fırsat sunan TÜRKPATENT'e teşekkür etti. Onuk, patentini aldığı ürünle amacının, askeri seviyedeki zırhlama ihtiyacını karşılamak ve mevcut olan zırhlamayı daha da kuvvetlendirmek olduğunu anlatarak, şöyle konuştu: "Biz buradan yola çıkarak personelle birebir temas içerisinde bulunduğumuz için diğer ürünlerden daha öne taşıdık ürünümüzü. En önemli etken şuydu; personelin sahada kullandığı zırh sistemleri ağır. Personelin sırt çantası, mühimmatı, elindeki silahı ağır. Bunun üstüne bir de personelin korunması için zorunlu balistik plaka ve balistik başlık gibi yükler biniyor. Daha öncesinde okçuluk antrenörlüğü yapıyordum ve okçuluk sporuyla uzun yıllar ilgilendim. Geleneksel Türk yaylarının yapımına merak sarmıştım. Bu yayların fiber malzemeyle de üretildiğini biliyordum. Astsubay olduktan sonra fiber malzemeleri incelerken aynı zamanda bunların balistik katmanlarının ve değerlerinin olduğunu fark ettim. Bunun üzerine ağır zırhlar yerine daha hafif fiber malzemenin kullanılabileceğinin üzerine çalıştım."