Vizyondakiler

Haftanın filmleri

Beyaz perdenin yine yıldızlarla dolup taştığı bir hafta bizleri bekliyor. 20 yıllık aradan sonra Sylvester Stallone "Rambo" efsanesini yeniden canlandırıyor. Steve Carell ve Juliette Binoche "Şamar Oğlanı"nda en umulmadık anda aşkı yeniden keşfediyor. Jack Nicholson ve Morgan Freeman ise ölüme çok az bir zaman kala aslında hiçbir şey için geç olmadığını anlayıp "Şimdi Ya da Asla" deyip hayattan tat almaya başlıyor. Çocuklar da yarıyıl tatilinde sinemaların yine en önemli konukları olacakmış gibi görünüyor. "Oyuncakçı Dükkanı" ve "Asteriks Olimpiyat Oyunları'nda" Samsun sinemalarında kendilerine yer bulan iki eğlenceli seyirlik olarak dikkat çekiyor.


20 YIL SONRA YENİDEN: JOHN RAMBO

80'lerin süper kahramanı John Rambo'yu en son Afganistan'da bırakmıştık. Serinin son filminin üzerinden tam 20 yıl geçti ve Rambo tekrar beyaz perdeye yansırken dünya konjonktürü tamamen değişti. Sylvester Stallone 20 yıl sonra tekrar Rambo rolünde hem kamera önünde hem de kamera arkasında efsaneye yeniden hayat veriyor. John Rambo, artık çatışmalardan uzak, Bangkok'da sakin bir yaşam sürmekteyken, şimdiki zorlu görevinde ise Tayland'da insan hakları savunucusu olarak çalışan bir grubu korsanlara karşı korumaya ve kaybolmaları üzerine yeniden silâhlarını kuşanmaya hazırlanıyor. Rambo'nun bu yeni filmdeki "Yaşlı adamlar savaşı başlatır ve genç adamlar savaşırlar. Kimse kazanmaz. Arada kalan herkes ölür ve asla kimse bize gerçeği anlatmaz..." repliği de, filmde dünyanın jandarmalığına soyunan Amerika'nın sıkı bir eleştirisinin yapılıyor olduğunun en büyük ispatı.

AŞK EN UMULMADIK ANDA SİZİ "ŞAMAR OĞLANI"NA ÇEVİREBİLİR

Filmde Dan Ashburn, eşinden ayrılmış yalnız bir baba ve yazılarında insan ilişkileri konusunda sorunları olanlara öğüt veren ünlü bir köşe yazarıdır. Bir aile toplantısında tanıştığı Beth'e aşık olur. Beth güzel, zarif ve eğlencelidir ancak ortada bir sorun vardır: Beth, Dan'in erkek kardeşinin kız arkadaşıdır! Bu durumda acaba Dan okurlarına verdiği öğütleri kendisine uygulayabilecek midir? Filmde Dan karakterini Steve Carell, aşık olduğu kadın olan Marie'yi ünlü Fransız oyuncu Juliette Binoche canlandırıyor. Bu sempatik komedinin yönetmenliğini Peter Hedges üstleniyor.

HAYATTAN TAT ALMAK İSTEYENLERE: ŞİMDİ YA DA ASLA

Oscar ödüllü Jack Nicholson ve Morgan Freeman, yönetmen Rob Reiner'ın imzasını taşıyan, dokunaklı, hayatı dolu dolu yaşamak için hiçbir zaman geç olmadığını anlatan macera-komedi-dram "The Bucket List/Şimdi ya da Asla"da bir araya geliyorlar. Filmde; Milyoner Edward ile araba tamircisi Carter'ın dünyaları apayrıdır. Yolları, bir hastane odasını paylaşmalarıyla kesişir ve iki ortak noktaları olduğunu keşfederler: Hayatlarının kalan kısmını yapmak istedikleri her şeyi yaparak geçirme arzusu ve kendileriyle barışma ihtiyacı. Birlikte araba seyahatine çıkarlar... "Şimdi ya da Asla", bir insanın, ölümüne çok az kala o güne dek gerçekleştiremediği bir yığın çılgınca şeyi yapabileceğini gösterse de, yaşamının asıl anlamının ailesi ve sevdikleriyle olan ilişkilerindeki başarısının güzelliğinde yattığını anlatmakta.

BAY MAGORIUM'UN "OYUNCAKÇI DÜNYASI"NA HOŞGELDİNİZ

Burası dünyanın en fantastik, en harika, en sihirli oyuncak mağazası. Dükkanın kendisi de dahil olmak üzere içindeki herşey hiç abartısız canlı ve bu muhteşem dükkan çocukların iştahını kabartan bir oyuncak cenneti... Bir gün Emporium'un 243 yaşındaki kurucusu ve sahibi Bay Magorium, mağazanın yönetimini tüm yasal haklarıyla birlikte genç ve kendine güvensiz yöneticisi Molly Mahoney'e devredeceğini açıklar. Magorium'un bu kararı üzerine başlıbaşına bir canlı varlık gibi olan mağaza bir öfke ve sinir krizine kapılır. Mağazanın piyasa fiyatını belirlemek için karamsar ruhlu hesap uzmanı Henry'nin gelmesiyle birlikte o güne kadar rengarenk bir yer olan Emporium ansızın esrarengiz değişimler geçirmeye başlamıştır. Hayal gücünü ateşleyen ve özellikle çocukların çok hoşlarına gideceği düşünülen "Oyuncakçı Dükkanı" Dustin Hoffman ve Natalie Portman gibi iki önemli oyuncuyu kadrosunda barındırırken karakterlerin Türkçe seslendirmeleri Haluk Bilginer ve Özgü Namal'a ait.

FRANSIZ USÜLÜ EĞLENCE: ASTERİKS OLİMPİYAT OYUNLARI'NDA

Filmin ana teması olarak Sezar ve oğlu Brütüs arasındaki çatışma ön plâna çıkarılırken, Brütüs ve Alafolix'in, Yunan prensesi Irina'ya karşı duyduğu aşk ve her iki tarafın da prensesi elde etmek amacıyla Olimpiyat Oyunları'nda yarışması hikâyedeki diğer önemli temayı oluşturuyor. Filmde Fransız sinemasının neredeyse tüm yıldızları yer alıyor. Oburiks'i Gerard Depardieu, Asteriks'i Clovis Cornillac, Brütüs'ü Benoit Poelvoorde, Jül Sezar'ı Alain Delon ve paylaşılamayan güzel Irina'yı Vanessa Hessler canlandırırken filmde boy gösteren oyunculara sesleriyle; Kerem Cem (Asteriks), Sezai Aydın (Oburiks), Levent Dönmez (Hokusfokus), Faruk Akgören (Toptoriks), Levent Özdilek (Kakofoniks), Nur Subaşı (Eskitopraks), Ece Sükan (Bayan Eskitopraks), Pınar Altuğ (İrena), Sungun Babacan (Kaypakus), Kaan Kural (Tonus Parker) gibi ünlü isimler dublaj yapıyor.