Hemen her gün bir FETÖ/PDY operasyonunda gözaltı, adliyeye sevk ya da tutuklama haberi yapılmakta. Fakat bir türlü kamuoyunu tatmin edecek şekilde ihanet şebekesinin “tepe”sine ulaşmadığı düşünülen operasyonlar, “Taban’ı ibadet denen kısımda kalır şekilde ilerliyor adli işlemler; “tepesi ihanet” denilen kısım nerede?” sorusunu akıllara getirmekte.
KURUNUN YANINDA YAŞLAR YANMASIN
Özellikle ByLock kullanımı iddialarında, bu iddiaların bazı dosyalarda yanlışlanması, FETÖ’nün de işine gelmekte, mağduriyet edebiyatı yapılmasına yol açmaktadır. Şu an içerde tutulan ve bu örgütlenmeyle 28 Şubat günlerinde tanışmak zorunda kalan kişiler de mevcuttur. Öğrencilikleri döneminde 28 Şubat’ın gadrine uğrayan bu gençler, “denize düşen yılana sarılır” misali, bu örgütlenmenin kucağına adeta itilmişlerdir. Kuzu bekleyen kurt gibi konjonktürü değerlendiren FETÖ/PDY bu genleri havada kapmıştır. Elbet içlerinde taşıdıkları masum bir vefa duygusuyla bu gençler de mezun olduktan sonra da irtibatta kalmışlardır. Zor günde yanımızdaydılar düşüncesiyle, kurdurulan okul derneklerinde hem yönetici hem de üye olarak bulunmuşlardır. Siyasi iktidarın, “Tabanı ibadet, ortası ticaret, tepesi ihanet” tespitini gözönüne alırsak, anılan kişiler “taban”dır ve ihlaslı kesime dahildir.
MAĞDURLAR FETÖ’NÜN İŞİNE GELİR
İhanet şebekesinin “mağduriyet kalkanı”na sığınmasının önünün alınması için, hayatın gidişatı sebebiyle içlerine girmiş, sonra ise sıtkını sıyırıp ayrılmış olanlar, en azından tutuksuz yargılanmalıdır. Taban diye tasvir edilecek durumdaki bu kişilerin alınmasında da kamuoyunun zihnini meşgul eden şüpheler, soru işaretleri oluşmuştur. Yakını içerde olan, tutuklu yargılanan bazı mahkum yakınları, “Bizim yakınımız alınırken, yakınımla aynı zamanda aynı yerde olanlar niye alın mıyor? Sırtı kalınlara dokunulmayacak mı?” şeklinde konuşmaktalar.
ÇOĞU YURT DIŞINDA VEYA DIŞARDA
Kamuoyunda özellikle KASİAD kurucuları ve yönetiminde bulunanların adeta operasyondan muaf bir görüntü sergilemesi de tepki uyandırmakta. İhanet şebekesinin “tepe”sinde bulunan bu kişilerin alınıp bırakılması ya da hiç dokunulmamış olması bir ayrımcılık olarak değerlendirilerek etik bulunmamakta.
KAMUOYU RAHATLAMALI
FETÖ/PDY operasyonları, mağdurlar oluşturmadan ve kamuoyunu da tatmin eder minvalde yürütülmelidir. Bin hainin içerde olması, bir masumun içerde olmasını mazur göstermez. Kamuoyu, “sırtı kalınlar dışarda” şeklinde düşünmeye devam etmekte. Bu durum da kamu vicdanında bir rahatsızlık meydana getirmekte.