"SAHİP OLMAK YETMEZ, SAHİP ÇIKMAK DA LAZIM"

"SAHİP OLMAK YETMEZ, SAHİP ÇIKMAK DA LAZIM"
İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, "Güzel ülkemiz, deniz ürünlerinde çok önemli bir potansiyele, nimete sahip; ama gereği gibi sahip çıkılmıyor" dedi.

Yaşar, su ürünleri miktarının her geçen gün daha da azaldığını kaydederek konunun araştırılması ve gerekli önlemlerin alınması için meclise araştırma önergesi verdiğini söyledi.Avlanan su ürünlerindeki azalmanın her geçen gün arttığını ve bu durumun geçimini bu sektörden sağlayan balıkçıları da zor durumda bıraktığını kaydeden Yaşar, "Türkiye, su ürünleri konusunda oldukça zengin bir ülke. Ancak her geçen zamanda bu durum gereği gibi değerlendirilemediği, olumsuz etkenlere gerekli önlemler alınamadığı için tersine dönüyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine baktığımızda ülkemizde 2002 yılında 566 bin 682 ton su ürünleri avcılığı yapılırken bu rakam 2017 yılında 354 bin 318 tona, 2018 yılında da 314 bin 94 tona düştüğünü görüyoruz. Bu durum, aynı zamanda balıkçı tezgâhlarındaki balık çeşitliliğini de fiyatlarını da olumsuz etkiliyor. Azalan rezervlere bağlı olarak balık fiyatları artıyor. Son yıllardaki bu fiyat artışları sofralara direk olarak yansıyor ve ülkemizdeki tüketim her geçen gün azalıyor" dedi.Aşırı avlanma, deniz kirliliği, yeni istilacı balık türleri ile balık rezervlerindeki azalma bu olumsuz gidişin temel sebepleri arasında" diyen Yaşar, verdiği araştırma önergesinde şu ifadelere yer verdi: 

"KARADENİZ'İN BAŞI DERTTE"
Ülkemiz balıkçılığının yaklaşık yüzde 70’lik bölümü Karadeniz’den sağlanmaktadır. Karadeniz’in başı gemilerden atılan atıklarla derttedir. Gemilerden atılan katı atıkların yaklaşık yüzde 50’lik bölümü yabancı gemilerden atılmaktadır. Bu denizimizin başta çöp olmak üzere kıyı kökenli kirlenme sorunları halen tam olarak çözülememiştir. Ayrıca bu denizimizin, değişik nehirlerden gelen kirleticiler konusunda da ayrıntılı çalışmaya ihtiyacı bulunmaktadır. 

"SANAYİ ATIKLARINA BİR AN ÖNCE ÇÖZÜM BULUNMALI" 
Denizlerimizi kirleten en önemli unsurların başında, sanayi tesislerinden çıkan ve arıtılmadan denize boşaltılan atıllar gelmektedir. Bunların yanında tarımsal alanlarda erozyon sonucu akarsularla denize karışan toprak ve diğer kirleticiler denizlere sadece toprak değil, tarımsal faaliyetler sonucu akarsulara karışan çeşitli pestisit ve gübre gibi kimyasal atıklar da taşınmaktadır. Gemiler ve diğer deniz araçlarından akan petrol ve yağ atıkları, pis sular ve çöp gibi atıklar da denizlerimizi kirletmektedir. Bu nedenle, denizlerimizdeki aşırı avlanma, deniz kirliliği ve yeni istilacı balık türleri ile balık rezervlerindeki azalmaya yönelik sorunlarının araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98. ve TBMM içtüzüğünün 104 ve 105. maddesi uyarınca bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması yerinde olacaktır." 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.