Ölüm Yıldönümünde Serap Eser'i Andılar

Ölüm Yıldönümünde Serap Eser'i Andılar
Ötüken Dergisi Samsun Temsilciliği Çiftlik Caddesi'nde düzenledikleri organizasyonda İstanbul'da molotof kokteylli saldırıda hayatını kaybeden Serap Eser başta olmak üzere terör saldırıları ve tecavüzler sonucu yaşamını yitiren kadınları andı.

Ötüken Dergisi Samsun Temsilcisi Gökalp Özbilen, "Asil Türk milletinin , asil bir kızıydı Serap Eser. Henüz daha 17 yaşındayken; İstanbul'un orta yerinde, gündüz vakti belediye otobüsüne yapılan molotof kokteylli saldırıda yandı. 25 gün boyunca yaşam savaşı verdi. Fakat savaşı kaybetti.m Yozlaşmış düzen, katillerin peşine gitmek yerine davasına takipsizlik kararı verdi. 25 günlük idealist, azimli, bir Türk öğretmeni olan Neşe Alten'e ne demeli? Görev yeri olan Diyarbakır-Bismil'de aslında ahır olarak kullanılan, sözde bir okula öğretmen atandı. Atandığı ahırı okula çevirmek için harcanan tüm masrafı bile kendi karşılamıştı. Neden biliyor musunuz? Çünkü demokratik düzenin atadığı muhtar "Ben karışmam" demişti. Karşılığı ise gözünün önünde babasının şehit edilmesi ve kendisininde köy meydanında katledilmesi oldu. Peki 17 yaşında olmasına rağmen kahramanlık timsali olarak yüreklere kazınan Buse Sarıyağ. Babası Buse'yi matematik kursuna götürüyordu. İstanbul'un orta yerinde askeri personel aracına yapılan bombalı saldırıda, babasının önüne geçerek kendini siper etti. Henüz 17 yaşında olmasına rağmen, asil Türk ırkının asaletine asalet katan o yüreğini babasına kalkan yaptı. Başardı. Babası kurtulmuştu. Fakat kendisi, cesaretli yüreğinin en çok yakıştığı yere yani şehitlik mertebesine erişmişti." dedi.

Özgecan Arslan ve Aysun Altay'ı da unutmayan Özbilen sözlerine şöyle devam etti; "Yozlaşmış düzenin topluca katlettiği ve katledilişinin dahi yozlaşma ile anıldığı Özgecan Arslan'a ne demeli? Toplu taşıma aracı olan bir minibüste,tecavüz etmek isteyen adi köpeklere karşı, asil bir Türk kızının yapması gerektiği gibi iffetini koruyarak direndiği için öldürüldü. Adi köpeklere bu yetmedi cansız bedenini yaktılar. Sahte düzenin yardakçıları tarafından Türkiye'nin siyasi gündemine şeref abidesi olarak yerleşmesi yerine, siyasi malzeme olarak taşındı. Şu an ise onu katleden adi köpekler yaşamaktadır. Bunun sorumlusu ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yalakalığını yapan sahte düzen yardakçılarıdır! Yozlaşmış düzende bir kurbanda Aysun Altay'dı. O tecavüze direnemedi. Çünkü ona bu hain yozlaşmış saldırıyı yapan kişi ağabeyi idi. Hangi bir insan ağabeyinden böyle bir köpeklik bekler ki? Yozlaşmış bu düzen onun mağduriyetinin suçlusunuda cezalandırmadı ve yaşamasına izin verdi. Buna dayanamayan Aysun ise şerefli bir Türk kızının yapması gerekeni yaparak namusuz bir ailenin ferdi olmaktansa namusu ile intihar etti! Ve daha binlercesi. Tarih, Türk kadının kutsallığını kanıtlayan sayfalarla doludur! Görülmektedir ki düzen ne kadar
yozlaşırsa yozlaşsın, Kutsal Türk Kadını töresizlikten doğan bu yozlaşmaya meydan okuyan mücadele
örneği teşkil etmektedir. Yüzyıllarca gelen bu kutsallığın sebebi asil kandan başka bir şey ile açıklanamaz. Serap'ın katledişinin yıl dönümü bu gün. O kızın vücudununla birlikte, bizimde içimizde kin ateşinin yanmaya başladığı gün. Görüldüğü gibi biz Türkçü-Turancılar sadece Serap'ı değil nice Serap'ları hatırlıyoruz. Bir Serap'ın değil, yozlaşmış düzenin sistemli bir şekilde katlettiği tüm Kutsal Türk Kadınlarının intikamı için ant içiyoruz. Türk töresini Türk yurduna hakim kılacağız! And içiyoruz." Onur EMİRZA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.