MEMUR, ENFLASYONUN ALTINDA EZDİRİLMESİN

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon açıklamasının kafalar da soru işaretlerine neden olduğunu söyleyen Taşkın, şöyle dedi: “TÜİK, Kasım ayı enflasyon oranlarını açıkladı. Buna göre Kasım ayında enflasyon %1.44 geriledi, yıllık olarak ise 21,62 seviyelerinde oldu. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak ise, çekirdek enflasyonun %24.34'ten %20.72'ye gerilediğini açıkladı.

TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre, Ana harcama grupları itibariyle 2018 yılı Kasım ayında endekste yer alan gruplardan, sağlıkta %0,57, konutta %0,47, lokanta ve otellerde %0,41 ve alkollü içecekler ve tütünde %0,17 artış gerçekleşti. Aylık en fazla düşüş gösteren grup %6,46 ile ulaştırma oldu. Ana harcama grupları itibariyle 2018 yılı Kasım ayında endekste yer alan gruplardan ev eşyasında %2,85, eğlence ve kültürde %2,08, çeşitli mal ve hizmetlerde %0,96 ve gıda ve alkolsüz içeceklerde %0,74 düşüş gerçekleşti. Yıllık en fazla artış %32,73 ile ev eşyası grubunda gerçekleşti. TÜFE'de, bir önceki yılın aynı ayına göre çeşitli mal ve hizmetler %27,87, gıda ve alkolsüz içecekler %25,66, konut %24,76 ve eğlence ve kültür %21,18 ile artışın yüksek olduğu diğer ana harcama gruplarıdır. Kasım 2018'de endekste kapsanan 407 maddeden; 38 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 261 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 108 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.

Beyaz eşya da ÖTV’nin sıfırlanması, bazı mallar da KDV’nin indirilmesi enflasyonu geçici olarak aşağıya çekebilir. Unutulmamalıdır ki dar ve sabit gelirli vatandaşların alım gücü olmadığından enflasyonun düşmesinde etkisi olmuştur. Nitekim enflasyon düştü açıklaması, çarşı ve pazarlar da görülmediği için inandırıcı bulunmamıştır. Dövizin düşmesiyle birlikte enflasyonun da düşmesinin ekonomik veriler açısından sevindirici ve memnuniyet verici olduğunu belirtmek zorundayız. Ancak bu düşüşlerin memur, emekli, asgari ücretli gibi dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın üzerinde olumlu bir etkisinin görülmemesi endişelerin devam ettiğini göstermektedir. Memur, emekli ve asgari ücretlinin alacağı zam hâlâ belli olmadığı için enflasyonun altında kalma endişesi taşınmaktadır. 2019 yılı Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerin ekonomiye maliyeti dikkate alındığında dar ve sabit gelirli vatandaşlar açısından zor bir yıl olacağı tahmin edilmektedir. Devletin, özellikle kendi bünyesinde tasarruf uygulayarak enflasyon üzerinde baskı oluşturması beklenmektedir. Ekonominin tavizsiz yönetilmesi, enflasyon rakamlarında etkili olabilecektir.

Zor durumda olan ve insanca yaşayabilme koşullarını kaybetmiş olan memur, emekli ve asgari ücretlinin enflasyona ezdirilmemesini istiyoruz. Gündem de olan maaş zamları, dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarının içinde bulunduğu hayat şartları dikkate alınarak yapılmalıdır. Kamu çalışanlarının bugüne kadar almış olduğu maaş zamları tamamen erimiştir. Bu nedenle kamu çalışanlarına en az %30 zam verilmesi hakkaniyetli olacaktır.”