KİLİSEDE PAPAZ ARANIYOR!

KİLİSEDE PAPAZ ARANIYOR!
Samsun Katolik Kilisesi Papazı kilisenin kapısına kilit vurarak Trabzon'a gitti. Yaklaşık 2 aydır ortada görünmeyen Papaz'ın Samsun'u neden terk ettiği ise bilinmiyor.

NEDEN GİTTİ?
Samsun'da Ulugazi Mahallesinde bulunan İtalyan Katolik Kilisesinde ilginç olaylar yaşanıyor. İngiliz, Fransız, Ermeni ve Rum askerlerinin hapishanelerde okuduğu kitapların da saklandığı kilise de şimdi de 'PAPAZ' krizi yaşanıyor.
Trabzon'daki Rahip Santoro cinayetinin ardından bıçaklı saldırıya uğrayan Kilise rahibi Fransız uyruklu Pierre Brunissen'den sonra göreve gelen Matteoli isimli İtalyan Papaz yaklaşık 4 aydır Kiliseyi kapattı. Çevre esnafından edindiğimiz bilgilere göre ise Kilise Papazı Trabzon'da.

AYİN YAPAMIYORLAR
Samsun'da yaşayan Katoliklerin Papazı Kiliseler Birliğine şikayet ettikleri ve Kilisenin kapalı olmasından dolayı çok büyük tepkileri olduğu söyleniyor. Papazın Samsun'u neden terk ettiği bilinmezken, kilisenin yerli ve yabancı turistlere ziyaretlere kapatılması da farklı yorumlara yol açıyor.
MATER DOLOROSA'nın tarihi
Mater Dolorosa Katolik Kilisesi, Samsun'un katolik halkı için hizmette bulunan ve Roma Katolik Kilisesi'ne bağlı bir ibadet evi.
Kilisenin kökeni 1845 yılında Gürcistan'da yaşayan İtalyan asıllı 8 kapusen rahibin yaşadıkları ülkeyi terk etmek zorunda kalması ve yolculuk sırasında Karadeniz üzerinden geçerken bu bölgede yalnız yaşayan, kilisesi olmayan Latin Katolik vatandaşlarla birlikte Samsun'a gelmesidir.
Fransız Maristes rahipler, 1951 yılında kilisenin şimdiki bulunduğu alana bir okul inşa etmişler ve çocukların eğitimine yardımcı olmak için Aziz Yusuf grubuna bağlı rahibeleri yardıma çağırmışlardır. İtalyan bir bayan vatandaş ise kendisine ait bir araziyi kilise yapılmak üzere rahiplere bağışlamıştır. Bu arazi üzerine ağaçtan bir kilise ve bir ev inşa edilmiştir. Bu dönemde Samsun nüfusunun %30′unu Hristiyan vatandaşlar oluşturmaktaydı. Bu nüfusu ise Katolik, Ortodoks, Ermeni ve Gürcüler oluşturmakta idi.
Padişah V. Murat, özellikle Hristiyan inancına büyük saygı göstermiş, Müslüman ve Hristiyan halkların bir arada yaşamalarını istediğini önemle vurgulamıştır. Bu nedenle 1876′da Samsun'a bir kilise inşa edilmesi için özel bir izin vermiştir. Padişahın emri üzerine 8 metreye 12 metre olan küçük bir kilisenin yapımına başlanmıştır. İki yıl sonra padişah kilisenin tapusunu da göndermiştir. Fransız Konsolosluğu, kilisenin güvenliğini korumak üzere sorumluluğu üzerine almıştır. Kilisenin yapımının 1885′te tamamlanmasından sonra rahiplerin yaşayabilmeleri için kilisenin yanına bir manastır ve Hristiyan ailelere kiralanmak üzere ek bir bölüm yapılmıştır. Aynı zamanda bir de mezarlık inşa edilmiştir. Kilisenin duvarları fresklerle süslenmiştir.
V. Murat tarafından kurulmasına izin verilen kilise, 1913′te Jön Türkler tarafından ele geçirilmiştir.Rahipler çatısı akan iki küçük odaya yerleşmek zorunda bırakılmış ve yıkılmak üzere olan kilisede hiçbir tamir izni verilmemiştir. Jön Türkler diğer odaları da ele geçirmiş ve kendi isteklerine göre kullanıp diğer kişilere kiraya vermişlerdir. Tamirine izin verilmeyen kilise ve manastır bölümleri yıkılmaya terk edilmiştir. Padişahın verdiği resmi belgelere el konulmuştur. Bu dönemde geçmişte nüfusunun %30′u Hristiyan olan Samsun'da yaklaşık yüz kadar Hristiyan vatandaş kalmıştır. Bu vatandaşların ise yetmişi Amerikalı ve İtalyan, 30′u ise Ermeniydi.
Cumhuriyetin ilânından sonra da cumhuriyet hükümetleri tarafından ibadete açık bırakılan kilise, 1976 yılında dönemin Samsun Belediyesi başkanı Kemal Vehbi Gül kilisenin yıkılması için emir vermiştir. Tarihi değeri olan, Samsun'a ait kilisenin yıkılıp yerine park yapılması plânlanmıştır. V. Murat tarafından hoşgörü ve barışın sembolü olması amacıyla hediye edilen ve Türk hükümeti tarafından da tanınan kilisenin yıkılmasını isteyen belediye başkanı, kilisenin merdivenlerine çıkıp halka seslenmiş ve kilisenin yıkılmasının zorunluluk olduğunu vurgulayan bir konuşma gerçekleştirmiştir. Papalık elçisinin ve İtalyan Konsolosluğunun tepki göstermesi üzerine tarihsel ve antik değeri olan kilise park olmaktan kurtulmuştur.
Anadolu Kiliseleri baş sorumlusu Peder Ruggero Franceschini, 1998 yılında kilisenin yenilenmesine karar vermiş ve yardım etmiştir. Bu dönemde Romanyalı bir çift olan Elena ve Niko adlı Katoliklerin bu çalışmalara büyük yardımı olmuştur. Bu çalışmalar kilisenin inşa edildiği tarihten itibaren gerçekleştirilen ilk büyük yenileme çalışmasıdır.
2006 yılında ise kilisenin rahibi Pierre Francoisse Rene Brunissen, akli dengesi bozuk olan Attila Nur isimli bir şahıs tarafından bıçaklanmış, yaşının ilerlemesi üzerine dinlenmeye çekilmek için kendi ülkesine dönmüştür.Kilise hizmetine ise o yıldan itibaren İtalyan ve Türk olan Matteoli ailesi devam etmiş ve etmektedir.
FERHAT SOY

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum