CİSST, 'Samsun'da Hapishaneleri Konuştu'

CİSST, 'Samsun'da Hapishaneleri Konuştu'
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kıraç ve Sosyal Hizmet Uzmanı Ayşe Tek, My House Hotel'de düzenlenen etkinlik ile 'Samsun'da Hapishaneleri Konuşuyoruz' isimli bir toplantı düzenledi.

Düzenlenen toplantıda hapishaneler, sivil toplum ve üniversitelerin rolü konuşuldu.

BİRÇOK SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ KATILDI

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği tarafından My House Hotel'de düzenlenen toplantıya; Sivil Toplum Örgütleri, Ceza İnfaz Kurumu Çalışanları, Meslek Odaları, Baro, Kamu ve Yerel Yönetim Temsilcileri, Akademisyenler, Samsun Cezaevleri İzleme Kurulu, Samsun İnsan Hakları Kurumu, Denetim Serbestlik Şubesi ve dernek üyeleri katıldı. Saat 10:00' da başlayan toplantı 17:00'de sona erdi. Toplantının sona ermesinin ardından Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kıraç ve Sosyal Hizmet Uzmanı Ayşe Tek basın mensuplarıyla bir araya geldi. Hapishanelerdeki sorunlardan bahseden Kıraç, basın mensuplarının da sorularını yanıtladı.

170 BİN MAHPUS BULUNUYOR

Türkiye’de Haziran 2005’te yürürlüğe giren Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile birlikte Ceza İnfaz Sistemi hızlı bir değişim sürecine girdiğini kaydeden Kıraç, "Ceza İnfaz Sisteminin bir parçası olarak, hapishaneler üzerine yapılan mevzuat değişikliklerinin uluslararası ve Avrupa Konseyi insan hakları standartlarına uygun olması beklenmektir. Türkiye genelinde 170.000 mahpus, 355 hapishane bulunmaktadır. Hapishanelerin mekan olarak mimari yapısı, sağlık hizmeti koşulları, hapishane personelinin çalışma koşulları, uygun eğitimleri almaları; tutukluların ve hükümlülerin (mahpusların) cezalarının infazı sonrası topluma yeniden dönecek kişiler olarak ele alınması, cezalarının infazı sırasında toplumla ilişkilerini kaybetmemeleri, sosyalleşme imkanı bulmaları, istekleri halinde rehabilitasyon programlarına katılabilmeleri, cezaevi personeliyle sağlıklı ilişkiler sürdürmesi ceza infaz sisteminin gözetmesi gereken hususlardır.
Bu hususlarda uluslararası insan hakları standartlarına ulaşılması için sivil toplumun ve üniversitelerin mobilize edilmesi büyük önem taşımaktadır. Buna karşın hapishaneler üzerine çalışan sivil toplum örgütü sayısı çok azdır. Aynı şekilde son yıllarda Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin (CİSST) yapmış olduğu çalışmalarla sayıları artmış olsa bile hapishaneler üzerinde çalışma yapan üniversite ve akademisyen sayısı da oldukça düşüktür. Sivil toplumun ve üniversitelerin hapishanelere müdahil olabilmesi, hapishanelere dair üretilen politikalarda rol edinmesi; cezaların infazı; “suçu önleme”; tahliye olan mahpuslara destek gibi konularda etkin olması, varolan /olabilecek insan hakları ihlallerinin önlenmesini, uluslararası insan hakları taahhütlerinin yerine getirilmesini ve bu kurumların şeffaflaşmasını da beraberinde getirecektir. Üniversitelerin hapishaneleri bir çalışma alanı olarak görmesi, özellikle psikoloji, sosyoloji ve hukuk bölümlerinin buralarda yapacağı bilimsel çalışmalar insan hakları, uluslararası standartlar, mahpusların ve hapishane personelinin yaşam koşullarının iyileştirilmesi konularında önemli rol oynayacaktır. Böyle bir durumda atılması gereken adımlardan biri sivil toplum örgütlerinin ve üniversitelerin bir arada, koordinasyon içinde çalışmaları ve hapishanelerdeki sorunların çözümü için ortak bir eylem planı belirlemeleridir. Bir diğer adım ise hapishane idarecilerine, personellerine (infaz koruma memurları, psikososyal hizmet birimi çalışanları) üniversitelerin, özellikle ilgili bölümlerindeki akademisyenlerin ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının öneri ve değerlendirme yapabilecekleri zemin ve kanalların sağlanmasıdır." diye konuştu. Onur EMİRZA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.