CEMAL YEŞİLYURT AMCAMIZA VEDA

Prof. Dr. Mahmut Aydın, yaptığı açıklamada, "26 Kasım Perşembe günü benim için oldukça hüzünlü bir gündü. Önce, Devletimizin çeşitli kademelerinde görev yapmış ve son olarak da Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi mümtaz şahsiyet Prof. Dr. Bilal Eryılmaz hocanın vefat haberini aldım. Daha sonra gece 23.00 sularında bu sefer sadece şahsımı değil tüm Samsun’u derin bir üzüntüye boğan saygıdeğer iş insanı ve her alanda özellikle de eğitime yaptığı katkılarla şehrin en hayırsever şahsiyeti olma bahtiyarlığına ulaşan değerli büyüğümüz Cemal Yeşilyurt Amcamızın vefat haberini derin bir teessürle öğrendim. Covid-19’un bizleri sevdiklerimizden bir bir ayırmaya son hızla devam ettiği gerçeğinden hareketle herkesin sadece maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymakla kalmayıp birbirimizin hak ve hukukunu koruma konusunda da duyarlı olmamız gerektiği artık her zamankinden daha aşikar hale gelmiştir. Covid-19 testimin pozitif çıkması dolayısıyla sekiz gündür evde karantinada olduğum için bu son vefatlar özellikle de Cemal Amcamızın vefatı beni derinden üzdü ve bütün gece gözüme uyku girmedi. Bunun üzerine Cemal Amcamızın Samsun’un ekonomik gelişmesi yanında eğitimine yaptığı katkılara ilaveten 14 Ekim 2020 tarihinde ofisinde kendisiyle yaptığım görüşmede, yeğeni Mesut Yeşilyurt Bey hariç, kimseyle paylaşmadığı hayalini, Samsun halkıyla paylaşmayı üzerime bir borç olarak gördüğümden ve tarihe not düşmek amacıyla bu görüşmenin ayrıntılarını kaleme almak istedim" dedi.

Prof. Dr. Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Samsunumuzun duayen iş insanı Cemal Yeşilyurt Amcamızla 2012-2014 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde Rektör Yardımcılığı yaptığım dönemde tanıştım ve hemşehri olmamız dolayısıyla olsa gerek aramızda özel bir bağ oluştu ve bana “torunum” diye hitap etmeye başladı. Eylül 2018 yılında kurulan Samsun Üniversitesi’nin kurucu rektörü olarak atanınca ilk ziyaretlerimden birini Cemal Amcamıza yaparak kendisinden Üniversitenin yapılanmasında destek istemiştim. Bana yaptırdığı ve yaptırmakta olduğu okullardan ve camilerden bahsetti ve “Hocam, sen planını yap, ben gerekeni yaparım.” diyerek beni uğurladı. Samsun Üniversitesi’ne bağlı Tıp Fakültesi kurulunca Tıp Fakültesi Morfoloji binasının Cemal Amcamız tarafından yapılarak adının da Cemal Yeşilyurt Morfoloji Binası olarak tarihe geçmesinin uygun olacağını düşündüm. Çünkü yaptırdığı hiçbir eğitim binasına adını vermeyen Cemal Amcamızın adının Tıp Fakültesi binasına verilmesinin çok anlamlı olacağı kanaati hasıl olmuştu bende. Ancak Samsun Şehir Hastanesi ihaleye verilince Sağlık Bakanımız, Tıp Fakültesi Morfoloji Binasının Sağlık Bakanlığı tarafından yaptırılacağı sözünü verince ben de Ballıca Kampüsümüzde Tekel’den kalma hangarların fakülte binalarına dönüştürülmesiyle ilgili hazırladığım planı 14 Ekim günü Cemal Amcamıza götürerek burada yapacağımız Mimarlık ve Tasarım Fakültemiz için destek istedim. İşte bu görüşmede Cemal Amcamızın eğitimle ilgili sadece yeğeni ile paylaştığı hatta üzerinde çalışmaya başladığı planını öğrendim ve şahsım da bu plana bir şekilde dahil oldu. Bana, “Hocam yardım işi kolay gerekeni yaparız ama sana bir soru sormak istiyorum: Samsun’da bir vakıf üniversitesi gider mi, ne dersin?” dedi. Ben de kendisine, “Cemal Amca iki devlet üniversitemiz var ama Samsun öyle bir şehir ki hem bu devlet üniversitelerini hem de çok iyi bir vakıf üniversitesini kaldırır; ah keşke kurulabilse.” dedim. Bunun üzerine bana bir vakıf kurma ve bunun üzerinden de bir üniversite kurma planı olduğunu ve bunu da birlikte yapmak istediğini söyledi ve hemen yeğeni Mesut Bey’i çağırarak benimle tanıştırdı. Daha sonra biz sohbetimize devam ettik. Cemal Amcamızı, tanışıklığımızdan itibaren Sabancı Holding’in yönetim kurulu başkanı değerli iş insanı Sakıp Sabancı’ya benzetirdim. Üniversite kurma fikrini bana açınca aklıma, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı Hanımefendi’nin yaklaşık altı ay önce okuduğum ve kurucusu olduğum Üniversitenin şekillendirilmesinde çok yararlandığım, 1994’te Sabancı Ailesi’nin üniversite kurma kararı almasını ve bugünlere nasıl geldiğini anlatan Bir Üniversite Var Ederken (2020) kitabı geldi. Buradan yola çıkarak Cemal Amcamıza, Güler Sabancı’nın yaptıklarını anlattım. Bana dönüp, “Hocam onlar senin işin, ben vakfı kurar sizin gibi insanlar da Mesut Bey’le içini doldurursunuz. Rektörlük görevin bitince bana destek verir misin?” diye sordu. Ben de kendisine şunu söyledim: “Cemal Amca, mesele, Sabancı Üniversitesi gibi nitelikli bir vakıf üniversitesi kurmaksa, hem ülkemiz yükseköğretimine ciddi bir katkı sunmak hem de Samsunumuzun nitelikli bir eğitim kenti olması için sizinle birlikte çalışmak benim için onurdur.” Bunun üzerine hemen orada çalışmaya başlayarak muhtemel üniversite alanının neresi olabileceğini konuştuk ve hem yeğeninin araştırdığı hem de benim Samsun Üniversitesi’ne kampüs ararken görme fırsatım olduğu yerleri görmek için 17 Ekim Cumartesi günü sözleştik ve devamında, “Hocam yerlere bakar sonra da Bafra Pidesi yeriz.” diyerek ayrıldık. Cemal Amca cuma günü beni arayarak, “Hocam cumartesi misafirim gelecek, sen programını bozma, yerlere başka zaman bakarız.” dedi. Daha sonra Cemal Amcamızın ve değerli eşlerinin Covid-19 testlerinin pozitif olmasından dolayı hastanede olduğunu öğrendim ve hemen kendisi aradım; kendisi bana, “Hocam iyiyim, gözetim amaçlı hastanedeyim sorun yok.” dedi. Yaklaşık bir hafta önce tekrar aradığımda yine iyi olduğunu ifade etti. Ama ne yazık ki Covid-19 mübarek cuma gecesi Cemal Amcamızı bizden ayırdı. Onun hayallerini varislerinin yaşatacağından emin olduğumdan sadece yeğeni Mesut Yeşilyurt ve benim bildiğim bu hayalini açık ederek Cemal Yeşilyurt Amcamızın Samsun’un ekonomisine olduğu kadar eğitimine de katkı vermek için yüreği heyecanla çarpan bir iş insanı olduğu gerçeğinin kayıtlara geçmesini istedim. Hayır insanı ve eğitim gönüllüsü değerli insan Cemal Yeşilyurt Amcamızı ebediyete uğurlarken kendisine Allah’tan rahmet, evlatlarına, değerli Mustafa Yeşilyurt Hocama ve tüm yakınları ile kendisini sevenlere sabrı cemil niyaz ediyorum."