BU DÜNYADAN BİR PALA GEÇTİ

BU DÜNYADAN BİR PALA GEÇTİ
AK Parti Samsun İl kurucu üyesi, eski İlkadım Meclis Üyesi Ahmet Pala ölümünün 6. yıl dönümünde anılıyor.

2014 yılında geçirdiği rahatsızlık sonucu tedavi gördüğü 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde hayatını kaybeden 50 yaşındaki bir çocuk babası AK Parti Samsun İl kurucu üyesi, eski İlkadım Meclis Üyesi Ahmet Pala, ölümünün 6. yılında da unutulmadı. 

pala-4.jpeg

Veteriner hekimliğnin yanında iyi de bir feylesof olan Pala, Deliyürek dizisindeki 'Kuşçu'yu andıran kişiliğiyle herkesin saygısını ve sevgisini kazanmış geride hoş bir seda bırakmıştır. Gazete olarak kendisine Allah'tan rahmet, ailesine sabır dileriz

pala-5.jpeg

ÖNDEN GİDENLER, AHMET PALA İÇİN

“Bu dünyada bir nesneye
Yanar içim göynür özüm
Yiğit iken ölenlere
Gök ekini biçmiş gibi”

Diyor Koca Yunus önden giden geçler için. Ölümün yaşı olmaz, her ölüm vakitsizdir. Ama bazı ölümleri içimiz kaldırmaz, bir türlü kabullenemeyiz. Ahmet Pala da ölümü yakıştıramadığımız bir şahsiyetti. İnsanın, şahsiyetin, karakterin kıt olduğu zamanımızda Pala’yı anmamak ne mümkün.  Pala da ömrünü idealleri uğruna harcamaktan hiçbir vakit çekinmeyen bir adamdı. Böyle insanlar bulmak günümüz dünyasında da Türkiye’sinde de artık mümkün değil. Gelip geçiciliğin, gündelik hazzın, her türlü kapitalist hırsın muteber olduğu asri zamanlarda Pala; samimiyetin, cömertliğin, diğerkâmlığın, cesaretin timsali idi.  Ona giden hiçbir kimse boş dönmemiştir. Sizi sabır ve dikkatle dinler, öyle atıp tutmadan, bol keseden sallamadan rasyonel bir soğukkanlılıkla derdinize çare olmanın yollarını bulurdu. En çok bu yönünü severdik Ahmet Pala’nın. Kendine her geleni nümayişlerle, yapmacık samimiyetlerle alayı valalarla karşılamaz belli bir mesafeyi korumasını bilir ama size yardımcı olabilmek için elinden geleni yapardı.  Her şahsiyetli adam gibi kendi dibine asla ışık vermedi. Hem iş hayatında hem de kültürel çevresinde elinde büyük imkânlar olmasına rağmen bunu kendi çıkarları için asla kullanmadı. Ve her şahsiyetli adam gibi kısacık ömrü zorluklarla geçti. Ama bu zorlukları hemen hiç dışa vurmadı. Her zamanki sakinliği ve dinginliği içinde günün, şehrin ve çevresinin mesellerini aynı ciddiyet ve eylem adamı kimliği çözmeye çalıştı.  Evet, Pala bir eylem adamı idi. Entelektüel çevrelerde bulunmasına rağmen, entelektüalizmin saf teorik çemberleri içinde dolap beygiri misali dönüp durmadı. Eylem adamı kimliği ile sorunlarla yüz yüze baş etmeyi tercih etti. Geniş çevresi, etkili kişiliği çerçevesinde sorunlara pratik çözümler bulmaya çalıştı. Siyaseti gerçek anlamıyla yani, mensup olduğu çevrenin, çerçevenin, topluluğun ideallerinin gerçekleştirilmesi için bir eylem olarak yaptı.  Ve bunda başarılı olduğu bugün hala bıraktığı boşluktan, dostlarının onu her daim hasretle anışından belli oluyor. Çoğu vakit sanat ve felsefe “ölmeyi öğrenmek” olarak nitelendirilir. İnsan ölüme doğru olandır. Ölüm hayatımızı anlamlı kılan en önemli hadisedir. Bütün hayatımız onun gölgesi altında geçer. Yaptığımız her işe dolaylı veya dolaysız bir şekilde damgasını vurur ölüm. Ahmet Pala görünüyor ki ölmeyi daha doğrusu iyi ölmeyi başarmış bir adam. Ve bu her babayiğidin harcı değildir. Ölümünden yıllar sonra bile dostları tarafından anılmak, özlenmek, geriye hayır hasenat bırakmak… İşte hayat dediğimiz bu kadardır. Bin Rahmet ola…

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum