Bir tarih yok oluyor

Bir tarih yok oluyor
Kurtuluş Savaşı'nda Vatanı kurtarmak için Samsun'a gizlice gelerek örgütlenmeye çalışan Kuvay-i Milliye askerlerine Sadi Dergahı Şeyhi tarafından tahsis edilen ve tarih adına büyük önem taşıyan ev korunma altına alınmış olarak gözükmesine rağmen çürümeye

Kurtuluş Savaşı Döneminde işgal altında olan Samsun ve Karadeniz Bölgesi'nde bulunan tüm illerin işgalden kurtarılması için gereken plan ve hazırlıkları yapmak için gizlice Samsun'a gelen Kuvay-i Milliye asklerlerini saklayan Sadi Dergahı ve Sadi Şeyhi'nin evi bugün maalesef korunma altında gözüktüğü halde çürümeye terk edilmiş durumda.

2004 yılına kadar yerinin İlkadım Mezarlığı'nın karşısında olarak bilinen, ancak sonrasında Baki Sarısakal'ın yaptığı önemli araştırmalar sonucunda, asıl yerinin Selahiye Mahallesi, Çifte Hamam Caddesi üzerindeki Aziza Efendi Sokağı'nda olduğu tespit edilen Sadi Dergahı'na ait evin koruma altına alınması için büyük çaba sarf eden ve sonuçta yetkili kurumlar tarafından koruma altına alınan tarihi ev ile ilgili maalesef hiçbir çalışma yapılmış değil.

Konu hakkında şehir dışında olması nedeniyle görüşlerini aldığımız Baki Sarısdakal'ın konu hakkında görüşleri ise şöyle;" Yeri ilk olarak İlkadım Belediyesi'nin karşısında olarak bilinen Sadi Dergahı'na ait evin şu an hala ayakta olduğunu bilmek özellikle Samsun tarihi adına oldukça sevindirici bir durum. Sadi Dergahı'na ait bu evin koruma altına alınması ve Ulusal Savaş Müzesi olarak değerlendirilmesi için bir çok kuruma başvurduk.2004-2005 yıllarrında yaptığımız çalışmalar sayesinde bugün bu ev koruma altında alınmış olarak gözüksede,bu koruma malesef sadece kağıt üzerinde kalıyor.Bugün kbu dergahın varlığını sadece tarihçiler değil bir çok yetkilide bilmekte.Yaptığım araştırmalarda Sadi dergahı ile ilgili pek çok araştırma metni şahsıma ait internet sitesinde mevcuttur."

Baki Sarıkalı'ın özellikle Samsun için yaptığı ve Sadi Dergahı'nın Kuvay-i Milliye askerlerine sahip çıktığı dönem hakkında şu ifadelere yer veriliyor;"Özellikle 9 Mart 1919'da 200 kişilik bir İngiliz kuvvetinin Samsun'u, 30 Mart'ta da Merzifon'u işgal etmesi, Pontusçu çetelerin saldırılarını artırmalarına yol açmıştır. İngiliz askerlerini yöre Rumları sevinç gösterileri ile karşılamışlardır. Paris Barış Konferansında Pontusçulara istedikleri siyasi desteği vermeyen başta İngiltere olmak üzere itilaf devletleri, bölgede Pontusçulara yardımda bulunuyorlardı. Nitekim, köylerdeki çeteleri organize etmek amacıyla, Samsun'daki İngiliz temsilci Şalter, başlarında Metropolit Germanos bulunan bir komite kurar. Pontus Meselesi isimli kitapta İngilizlerin Samsun'a çıktıkları zaman Rum çetelerine 10 bin silah dağıttıkları belirtilmektedir. 7 Nisan 1919'da Samsunlu Rumlar Yunan bağımsızlık gününü kutlarlar. Nisan ayının ikinci yarısında Metropolit Germanos Samsun Piskoposluğunda çete liderlerini toplayarak, Samsun, Bafra, Çarşamba, Ünye, Fatsa, Tokat, Niksar, Merzifon, Havza, Erbaa, Ladik, Amasya ve Vezirköprü bölgelerinde örgütlenmenin güçlendirilmesi için kararlar alınır. Pontus çetelerinin örgütlenmesine paralel olarak, İtilaf devletleri Türk ordusunun silahlarını toplamaya hız verirler. Bu arada Yunan Kızılhaç gemileriyle Karadeniz limanlarına ilaç sandıkları içinde silah ve cephane taşınmıştır.İngilizler'in 21 Nisan 1919 tarihli notası üzerine, Osmanlı Hükümeti tarafından 9. Ordu Müfettişliğine atanan Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkmasından sonra, 21, 22 Mayıs tarihli Sadrazamlığa gönderdiği telgraflarda bölgedeki asayişsizliğin Samsun ve civarında bulunan 40 kadar Rum çetesinden kaynaklandığını, Müslümanların bu çetelerden korunmak için 13 çete oluşturduklarını, şayet Rumlar, müslümanları rahatsız eden siyasi gayelerinden vazgeçerlerse Müslüman çetelerinin ortadan kalkacağını bildirerek bölgedeki Pontus çetelerine dikkat çekmiştir.1920 yılı başlarından itibaren başta Samsun olmak üzere Pontus çetelerinin bir taraftan sayıları artarken, diğer taraftan güçlü bir organizasyona gitmeye başlamışlardır. Atina'daki Pontus birlikleri içinde yer alan Yunan Subayı Karaiskos Mart 1920'de Samsun'a gelerek çeteleri düzenli orduya benzer bir şekilde örgütlendirmeye girişmiştir. Karargâhını Samsun yakınlarında Hacıismail köyüne kuran, Karaiskos, bütün çete reisleri, muhtarlar ve metropolitlerle bir toplantı yaparak hepsini askeri disiplin altına almış, uyulması gereken kuralları tesbit etmiştir. Ayrıca Mustafa Kemal Paşa'ya karşı olan Çerkezler'le de bir ittifak yapmıştır. Böylece kendi başına hareket eden Pontus çeteleri üzerinde askeri bir disiplin kurmuş, düzenli orduya benzer bir şekilde organize etmiştir. Böylece Karaiskos'un organizasyonu sayesinde Rusya'dan da gelen çetelerle toplam sayıları 25 bin civarına ulaşan Pontus çeteleri, özellikle Samsun ve çevresinde Rum köylerinin bulunduğu bölgelere tamamen hakim olarak Türk ordusunu arkadan vurmaya hazırlanıyorlardı. Bu sırada Topal Osman'ın hakim olduğu Giresun hariç, diğer bölgelerde saldırılarını artıran Rum çeteleri, dışarıdan yapılacak bir müdahaleyi beklemeye başlamışlardı. Bu sırada bölgede makalemizin ekler bölümünde Yunanca listesini verdiğimiz, Yunanlılar tarafından tesbit edilen meşhur 81 tane çete reisi bulunuyordu."

İşte bunca zorluk alanda Samsun'u düşman işgalinden kurtarmak amacı ile Samsun'a gelen Kuvay-i Milliye askerlerinin içinde saklanarak hayatta kalmayı başardığı Tarihi ev,yetkilier tarafından fark edilerek yok olmaktan kurtarılmayı bekliyor.

Özlem ÇUHACI