BARO BAŞKANI GÜRBÜZ'DEN AVUKATLIK KANUNU AÇIKLAMASI

Gürbüz, yaptığı yazılı açıklamada, çoklu baro sistemine geçilmesinin çıkaracağı sorunlardan bahsederek dileyenin kendi ideolojisine, dünya görüşüne, inanç ve anlayışına göre baroların kurulabileceğini hatırlattı.  Çoklu baro sisteminde avukat cübbelerinin kiminin siyah, kiminin sarı, kiminin mavi, kiminin de pembe olmasının serbest olabileceği bir sistem olduğunu ifade eden Gürbüz, şu görüşleri paylaştı: "Barolar aracılığıyla vatandaşa doğrudan adalet hizmeti sunan ve bugünkü işleyiş düzeylerine uzun yıllara dayalı emek ve tecrübeyle ulaşılan CMK Zorunlu Müdafiilik ve Adli Yardım hizmetlerinin aksaması, burada da karmaşaya yol açılarak vatandaşın mağdur edilmesi demektir. Yargının diğer mensuplarının (hakim, savcı) soruşturma-kovuşturma-yargılama yaparken, iddianame-karar yazarken 'ilgili avukatın bağlı olduğu baroya göre tavrını belirledi' şeklinde sürekli töhmet altında kalması, bu da yargının kaosa sürüklenmesi demektir. Yargının kurucu unsuru ve ayrılmaz parçası olan avukatlığın ve avukatların sonunu getirmek demektir. Çoklu baro sitemine geçmek hukuk devletini yok etmek, devletin üniter yapısına darbe vurmak demektir."  Belli sayının üzerinde üyesi olan baroların bulunduğu illerde dileyenin alternatif baro açması yani çoklu baro sistemine geçilmesi gibi bir düzenlemeyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını bildiren Gürbüz, "Böyle bir düzenlemenin komisyonlar aşamasında da, genel kurul aşamasında da TBMM’nin gündemine dahi gelmemesi gerekir. Avukatlık Yasası’nda yapılacak değişiklik ile ilgili tüm süreç mutlaka ilgili taraflar ile istişare edilerek yürütülmeli bu konuda ilgili kurumların ve yasa koyucunun tek muhatabı TBB ve barolar olmalıdır." ifadelerine yer verdi.