ZEMZEM KUYUSU ÇALIŞMALARI....

Umre ibadeti nedeniyle Mekke'deyiz. Mekke'yi anlamlı kılan  Kabe'ye ev sahipliği yapmasıdır. Emin belde olarak Allah c.c. tarafından ilân edilen Mekke, insanlık tarihi ile eş değer bir fonksiyona sahiptir. Her ne kadar Kâbe'nin inşası ile ilgili tarih, Hz. İbrahim ile birlikte başlatılıyorsa da, Kabe'nin ilk temellerinin Hz. Adem tarafından Cebrail a.s. ile birlikte atıldığı kabul gören rivayetlerdendir.
      Zemzem suyu da, Mekke ifade edildiğinde ilk akla  gelen tarihi ve dini değeri olan unsurlardandır.    
      Zemzem suyunun Kabe'ye 30-40 mt yakınlıkta çıkması, Hz. İsmail'in topuk hareketinin sonucu ihsan edilmesi gibi bilgiler nedeniyle Zemzem suyuna da kutsallık arz edilir. Hz. İsmail'in, babası Hz. İbrahim tarafında Zemzem'in şimdiki çıktığı yere, annesi Hz. Hacer ile birlikte bırakıldığı tarihte çıkmaya başladığı bilgisi esas alındığında, Zemzem'in yaklaşık dört bin yıllık bir tarihinin olduğunu söyleyebiliriz. 
      Hz. İsmail'in soyu tarafından elde bulundurulan Mekke'nin iktidarı, bir süre sonra muhaliflerin eline geçmiştir. Muhaliflerin, ilk iş olarak kapattıkları Zemzem kuyusunun, Peygamberimizin dedesi Abdulmuttalip tarafından gördüğü bir rüya sonucu tekrar işlevsel hale geldiği bilgisi, bu konuda en çok kabul gören bilgi olmaktadır. 
      Abdulmuttalip tarafından tekrar işlevsel hâle getirilen Zemzem kuyusundan, o tarihten beri Zemzem suyu çıkmakta, Mekke'nin misafirleri bu su'dan  içtikleri gibi, yaptıkları Hac ve Umre ibadetinin şahidi olarak da Zemzem suyunu memleketlerine götürüp, misafirlerine ikram etmektedirler. 
      Yaklaşık yirmi yıl öncesine kadar Zemzem suyunun; çıktığı yerde kurulan sistemle, Kabe'nin misafirlerine ikram edildiğini, o tarihe kadar Hac ve Umre yapanlar bilmektedir. Tavaf alanının altında kurulan sisteme, bu alandan inilerek girilir, Zemzem suyundan içilirdi. Söz konusu sistemin giriş çıkışları esnasında, cüzdan hırsızlıklarının olması, ayrıca bu sistem giriş yerinin tavaf alanını daraltması  nedeniyle; bu sistem kapatılmış, Zemzem suyu Kâbe'nin misafirlerine, Harem'in her tarafına kurulan bidon sistemiyle sunulmuş, bugüne kadar da böyle devam etmiştir. 
     Bugünlerde, Zemzem suyunun çıktığı yerde yoğun bir "Zemzem Kuyusu Çalışmaları"nın olduğunu görmekteyiz. Bu nedenle de, Umre için Mekke'de bulunup, Kabe'ye gidenlerden, sadece ihramlı olanlar zemindeki Kâbe çevresi metaf alanına alınmaktadır. Diğerlerinin, üst katlardan tavaf yapmaları sağlanmakta, Harem görevlileri 7/24 bu süreci idare edip, yönlendirme yapmaktadırlar. 
      Ülkemizden, umreye gelmek isteyenlerin söz konusu bu uygulama nedeniyle tereddüt ettiklerine zaman zaman şahit oluyoruz. Umre ibadeti için Mekke'de bulunduğumuz iki günden beri elde ettiğimiz tecrübe sonucunda, bu uygulamanın umre  ibadetine ek bir külfet getirmediğini görmekteyiz. Çalışmalar nedeniyle,  zemin tavaf alanının daraltılmış olması, tavaf yapmak isteyenlere engel olmamakta, tavaflar çok rahatlıkla üst katlardan yapılmaktadır. Sadece ihramlı olanların zemin tavaf alanına alınması da ayrıca sistemi rahatlatmaktadır.
     Yaklaşık 5 yıldan beri Harem-i Şerif içinde ve etrafında yapılan çalışmaların, olması gerekli hatta geç kalınmış işlemler olduğunu düşünmekteyiz. Bu çalışmalar bittiğinde büyük bir rahatlamanın olacağını ve herkesin gerek tavaf gerekse namaz ve Kabe'yi izleme gibi ibadetlerini rahatlıkla yapabilecekleri kanaatini taşıyoruz.
      Kutsal bölgelerin belli bir itikadi ve ameli anlayışın elinde ve idaresinde bulunmasının, hac ve umrecilere verdiği rahatsızlık esasında sorundur. Dünya müslümanların ortak değeri ve merkezi olan Kâbe'de, belli bir itikadi anlayışın sistemi belirleyicidir. 
     Hac ve Umre yapanları; Kâbe ve Ravza'da farklı dini kabullerin ve ulgulamaların pratik edilmesi, fiziki zorlukların ortaya çıkardığı sonuçlardan çok daha fazla olumsuz olarak etkilemektedir. 
     Bir takım olumsuzluklara rağmen, gerek Mescid-i Haram, gerekse Mescid-i Nebi'de yapılan fiziki yenilikler; ibadet ortamını rahatlatmaya yönelik doğru ve isabetli çalışmalardır. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR