Meğer zamanın kalbine girmek de
mümkünmüş. Zamanı an be an yaşamak, içinden tutmak, kalbinden yakalamak ne güzelmiş. Zamanı ipe dizip tespih gibi tane tane çekmek ne güzelmiş. Saniyeyi hatta saliseyi bir kuş gibi yakalayıp avuçlarında tutmak, onu hücrelerine kadar yaşamak ne güzelmiş. Elinden kayıp giden zamanı aynı yerinden, aynı vaktinden bir kez daha yakalayıp tekrar tekrar yaşamak, içini doldurmak ne güzelmiş. Sabırdır bütün bunları yaşamayı sağlayan şey. Aslında zaman girer insanın içine. Hücrelerine kadar sirayet edip insanı uyandırır kış uykusundan. Mübarek olan zamanı yakalayıp içinde gizlenen kıymetli geceyi bulmak; inziva ile, itikaf ile mümkündür.

Zamanı durdurmak mümkün değildir ama itikaf onu yakalayıp içine kendi ruhunu doldurur. İnsanı zamanının harcıyla yoğurup yeniden kalp verir. Kalbini verir insana. İnsanı yeniden ruh sahibi yapar.  Şuurunu kaybedip en büyük nimet olan zamanı israf eden insanı yeniden kalıba sokup kış uykusundan uyandırır. Oruç ile vücuduna giren mikroplarından arındırp temizler. Teravih ile eğitip yeniden adam yapar. Oruç ruha eğilirken,  teravih hem bedeni hem ruhu eğitip insanı zamanın kalbinde yaşayan, onun değerini bilen bir abit yapar, şuurlu müslüman yapar. Teravih bedenin terbiyecisidir. Sabır ise onun yardımcısıdır. 

Hani şair diyor ya tut beni ey oruç. Orucun insanı tutması teravihin insanı zamanın sabır ehli kılması ile mümkündür. İtikafın insanı bu zamanın abidi kılması ile mümkündür. Gir içime ey itikaf.  Tut beni ey oruç. Kıl beni ey teravih.
Zamanı kalbinden yakalamak mümkün mü diye sorarsanız evet mümkündür derim size. Çünkü zamanı kalbinden yakalamak insanın değil İtikafın elinde olan bir olaydır. Yani itikaf girerse insanın içine zamanı kalbinden yakalayıp onun her anına Esmaül Hüsnayi yazıp her saniyesine şuur verir. Zamanın her hücresini özellikle de mücevher gibi değerli olan en önemli anlarını şuurlu olarak yaşamayı, aklı başında olarak onun içine girmeyi,  onu içine çekmeyi sağlar.

Zamanı kalbinden yakalamak namazın insanı zamanın içinde sabır ehli kılması ile mümkündür. Tıpkı teravih gibi. 
Gir içime ey itikaf. Kıl beni ey namaz. Kıl beni ey teravih. Tut beni, nefsimin eline bırakma, beni gönül ehli ey namaz.