Yoksul ve Hanımı 4

   “GERÇEKTE KADINLAR, AKILLI OLANLARA ÜSTÜN OLURLAR VE CAHİLLER ONLARA ÜSTÜN OLUR.” buyurmuştur Peygamberimiz. “Kadın akıllılara ve gönül sahiplerine tam galip gelir. Cahillerse kadına üstün olur. Çünkü onlar sert ve serkeş davranır.” İncelik, letafet ve insaf onlarda az bulunur çünkü tabiatlarında hayvanlık galiptir. Sevgi ve incelik, insanlık vasfıdır. Öfke ve şehvet, hayvanlık vasfıdır. O, Hakk"ın ışığıdır, sevgili değil. O, sanki yaratıcıdır, yaratılmış değil.

   Adam, kendisini geçim talebinde hanımının isteğine teslim eder ve kadının itirazını Hakk"ın işareti bilir. Her bilen akıllıya göre, dönenle birlikte bir döndüren vardır. Adam, o söylediğinden, vergi memurunun ölüm anında tahsildarlığından pişman olduğu gibi pişman oldu. Şöyle dedi: “Canımın canına nasıl hasım oldum? Benim canımın başına nasıl tekmeler vurdum.”

   Kaza gelince göz kapanır da bizim aklımız, ayağı baştan ayıramaz. Kaza geçince kendini yer. Perdesi yırtılmış, yakasını yırtar. Adam dedi: “Ey hanım! Pişman oluyorum. Kâfir idiysem Müslüman oluyorum. Senin günahkârınım, merhamet et. Beni bütün olarak kökten, dipten koparma. Yaşlı kâfir pişman olsa özür dilediği için Müslüman olur. İlahi huzur, rahmet ve keremle doludur. Varlık ve yokluk onun âşığıdır. Küfür ve iman, o ululuğun âşığıdır. Bakır ve gümüş, o kimyanın/iksirin kuludur.”

ARAP VE EŞİNİN MACERASININ SONU

   Adam ve kadının macerasının sonunu, bir ihlaslı kişinin gönlü istiyor. Adam ve kadın macerası anlatıldı. Onu, kendi nefsine ve aklına örnek bil.

   BU KADIN VE ADAM, NEFİS VE AKILDIR. İyi ve kötü için iyice gereklidir. Bu dünya evinde bu ikisi gereklidir. Gece gündüz savaşta ve macera içindedirler. Kadın evin ihtiyaçlarını, yani şeref, ekmek, sofra ve makam istiyor. Nefis, kadın gibi çare peşinde bazen tevazu, bazen ululuk arar.

   Akıl, bizzat bu düşüncelerden haberdar değildir. Dimağında sadece Allah gamı vardır. Hikâyenin sırrı bu yem ve tuzak olsa da hikâyenin suretini şimdi tam olarak dinle.

   Manayı anlatış kâfi olsaydı dünya halkı işsiz ve manasız olurdu. Sevgi -sadece- düşünce ve mana olsaydı senin orucunun ve namazının sureti olmazdı. Dostlarının birbirlerine hediyeleri, dostlukta sadece suretlerdir. Böylece hediyeler, gizlilikte saklı sevgilere tanıklık etmiş olur. Çünkü görünen ihsanlar, gizli sevgilere şahittir. Ey değerli! Şahidin bazen doğrudur, bazen yalan; bazen şaraptan sarhoş ve bazen ayrandan. Ayran içip sarhoşluk gösterir, hayhuylar eder, sersemlik gösterir. O riyakâr, muhabbet sarhoşu olduğu sanılsın diye oruçta ve namazdadır. Sonuç olarak saklı bulunana işaret olması için dıştaki fiiller başkadır.

   Ey Rabbim! Bu ayırt etme kabiliyetini dileğinle bize ver de böylece eğri işareti, doğrudan ayırıp tanıyalım. Duygunun ayırt etmesi nasıl olur, bilir misin? Duygu, “Allah"ın nuruyla bakar.” olur. Eser/belirti olmazsa sevgiden haber veren akrabalık gibi sebep de açığa çıkarır. Hak nuru kendisine önder olan kişi esere veya sebeplere köle olmaz. Muhabbet gönülde alevlenir, güçlenir ve eserden kurtulur.

   Sevgi, ışığını gökyüzüne vurunca sevgiyi bildirmeye ihtiyacı olmaz. Bu sözün tamam olması için ayrıntılar vardır fakat sen iste vesselam. Mana bu surette belirse de suret manaya yakındır ve uzaktır. İşaret etmede su ve ağaç gibidirler. Niteliğe yönelirsen çok uzaktırlar. Nitelik ve özelliği terk et, o iki ay yüzlünün hâllerini açıkla.

   Adam, sonra karşı koymaktan vazgeçer. Eşine her konuda uyacağını söyler. Madem sevenim “SEVGİ KÖR VE SAĞIR EDER.” Kadın, “Bana iyilik etmek mi istiyorsun yoksa hileyle sırrımı mı keşfedeceksin.” dedi. Adam: “Gizili sırrı bilen, seçkin Âdem"i topraktan yaratan Allah"a yemin ederim.”

   Kadın, rızk arama yolunu kocası için belirler ve kocası da bunu kabul eder. Hikâye elbette burada bitmez. Devam eder. Ben burada bitiriyorum. İlgililer kitabın aslından okusunlar ve konuyu ayrıntılarıyla kavrasınlar. Aralarda geçen başlıklar vardı. Ben onları da aktaramadım sizlere. Onlarda konumuzu açıklamaya yarayan çok bilgiler vardı. Muhtaç mürit, mürit ve yalancı, bir halifenin hikâyesi, iki melek, Hz. Ömer,… gibi pek çok başlık geçti aralarda. Bu başlıklar ana konunun kavranmasını sağlamaya yönelikti.

   Konuyu daha güzel kavrayabilmek için ara başlıkları da okuyunuz. Selam ve saygılar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR