YEDAŞ SINIFTA KALDI

Devletin özelleştirme politikalarına hiç karşı olmadım. Neden olmadın derseniz; özel sektörün her zaman işini devletten daha iyi yaptığına inandığımdan karşı olmadım. Pek çok özelleştirmede bu dediğim geçerlidir ama burada aslolan özelleşen kurumu alan kişi veya kurumların hizmet anlayışlarıdır. Örneğin TELEKOM özelleşti ama sanki hiç özelleşmemiş gibi hizmetlerine devam etti. Arıza yapan telefonlardan tutun da internet hatlarının naklinde, onarımında devleti hiç aratmadılar. Buna benzer pek çok kurum aynı şekilde özelleşmiş olmasına rağmen devletin verdiği hizmetten daha aktif daha kaliteli hizmet vermek için ellerinden geleni yaptılar. Ancak YEDAŞ için aynı şeyi söylemek mümkün değil. İlk özelleştiklerinde kaliteden taviz vermediler ama son iki üç yıldan beri emin olun aboneler başta ben olmak üzere hiç memnun değiliz.
   
Neden memnun değiliz derseniz birkaç örnek vererek izah edeyim. Bundan üç veya dört yıl önceydi Ladik’teki bir çiftliğimizin bulunduğu bölgede programlı elektrik kesintisi yapıldı ama abonelere mesaj çekilmedi. Oysaki parayı ödemediğimiz zaman anında mesaj gelip elektriğinizi keseceğiz diyorlar. Sıra planlı kesintiye gelince mesaj çekmiyorlar. Sabah saat 06 ile 08 arasında iki saatlik planlı kesinti yaptılar, o arada bizim kümesleri çalıştıran arkadaş rahatsızlanıp uyuyunca jeneratör de devreye girmemiş, alarm sistemimiz de devreye girmeyince tam otuz bin hayvanımız telef oldu. İşin acı yanı hayvanlar o gün kesime gidecekti, kırk üçüncü gündü. Normalde YEDAŞ’ı mahkemeye verip çekmedikleri mesajı belgeleyip onlardan bu zararı tazmin edebilirdik ama yapmadık. Neden yapmadık; dedik ki bizde de hata var YEDAŞ’ta da hata var biz bunu sineye çekelim. Sineye çektik tamam da adamlar gün geçtikçe hizmet kalitesini o kadar düşürmekteler ki anlatamam. Ladik’teki YEDAŞ’ı kapatıp Havza’ya taşıdılar. Ladik’le Havza’nın arası otuz kilometre. Otuz kilometrelik bir mesafeden arızaya gelecek ekip en yakın bir saatte geliyor. Biz buna da razı olduk ama son bir ayda yaşadığım iki olay beni çileden çıkardı.

Nedir yaşadığın iki olan derseniz; çiftliklerin olduğu bölgede leyleklerle kargalar ve bol miktarda kuşlar var. Demek ki o bölge kuşların göç güzergahının olduğu bir bölge, hal böyle olunca da sürekli olarak uçan kuşlar elektrik hatlarına değip yüksek gerilimin sigortasını attırıyorlar ve çiftlikler elektriksiz kalıyor. Bir ay önce sokağa çıkma yasağının olduğu bir cumartesi günü sabah saat altıda elektriğimiz kesildi. Oradaki personel 186’yı aradı, bir saat bekledi. Gelen giden olmayınca beni aradı, ben önce Havza’daki YEDAŞ şefini aradım ulaşamayınca YEDAŞ’ın il koordinatörünü aradım. Ona da ulaşamayınca YEDAŞ’ın genel müdürünü arayıp durumu aktardım ama buna rağmen bizim çiftliğe arıza ekibi tam dört saat sonra geldi. Düşünebiliyor musunuz tam elli bin hayvanın olduğu bir tavuk çiftliğinde dört saat süreyle elektrik yok, jeneratör de arıza yapsa bu hayvanlar anında telef olup  gidecekler. Bu zararı kim çekecek?

Önceki gün aynı şekilde sabah saat altıda kuşlar yine yüksek gerilim sigortasını attırmışlar çalışan personel önce 186’yı aradı, bir buçuk saat bekledikten sonra gelen giden olmayınca 07:30’da beni arayıp durumu anlattı. Ben saat 07:30’dan 09:30’a kadar YEDAŞ’ın genel müdürü dahil aramadığım kimse kalmadı, Allah kuluna ulaşamadım. Yani Ladik yanıp tutuşsa YEDAŞ’tan bir Allah kuluna ulaşamayacağız. Bizim oradaki personel tanıdık birisini bulup araya koydu da saat on gibi arıza ekibi gelip bizim arızayı yaptı ve yine aynı şekilde dört saatlik elektrik kesintisinden sonra çiftliğin elektriği geldi. YEDAŞ’ın genel müdürüne hala daha ulaşmış değilim. Sorarım size, Allah aşkına, YEDAŞ Genel müdürünün işi nedir? Bildiğim kadarı ile YEDAŞ dağıtım işini yapar. Bu konudaki yatırımları ve arızaları giderip vatandaşın elektriğinin aksamadan gelmesini temin eder. YEPAŞ da abonelere pazarlanan elektriğin parasını tahsil eder.

Bu konuyu önce siyasetçilerin dikkatine sunuyorum. Ardından YEDAŞ’ın genel müdürüne sunuyorum. Ardından da özelleştirme idaresine ve enerji piyasası denetleme kurumunun dikkatine sunuyorum. Bu konu çözülmezse olayı özelleştirme idaresine ve enerji piyasası denetleme kuruluna şikâyet edeceğim başka da çaresi yok gibi gözükmekte. Yılda yüz bin liranın üzerinde elektrik parası ödeyen bir abone olarak bu saçmalığa bir son verilmesi gerektiğini düşünmekteyim, böyle saçmalık olmaz. YEPAŞ işini gayet güzel yapıyor, en ufak bir şikâyetim yok onlardan ama YEDAŞ adeta çile çektirme kurumu haline gelmiş durumda. Bizim gece uykularımızı kaçırmanın dışında bir şey yapmıyorlar. Sanırım matlub hasıl oldu, umarım ilgililer gereğini yapar da biz diğer yasal haklarımızı kullanma cihetine gitmeyiz. YEDAŞ yetkilileri şunu da unutmasınlar; bu işin hem yasal sorumluluğu var hem de tazminat boyutu var. Bizi zarara sokarsalar bizim de gereğini yapacağımızdan en ufak şüpheleri olmasın. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR