YAPMAYIN ALLAH AŞKINA!

Her seçim döneminde bazı aklıevveller piyasaya çıkıp sosyal medya üzerinden algı operasyonları yaparlar. Kendilerine göre de çok haklıdırlar, bu şehri yöneten insanlar mutlak surette şehrin yerlisi olmak zorundadır. Yerli, yabancı ayrımı yapmanın bu şehre yapılan en büyük ihanet olduğunu bilmeyecek kadar aciz ve zavallıdır bunu yapanlar. Bu insanlar çok değil yüz sene geriye gidip ‘salname’leri açıp bir baksalar bu şehrin merkezinde yaşayan nüfusun Ermeniler, Rumlar ve Osmanlı’dan kalan gayrimüslimlerden oluştuğunu rahatlıkla görebilirler. Yerli nüfusun ilçelerde yaşadığını herkes bilmesine rağmen kimse çıkıp ‘’arkadaş önemli olan bu şehirde yaşayan nüfusun nereden geldiği değil bu şehre ne kadar katma değer kattığı, ne kadar istihdam yarattığı ve ne kadar insana iş, aş verdiğidir’’ demiyor. Konuşmaya sıra gelince mangalda kül bırakmayan bu zavallılar iş icraata gelince anında piyasadan kaybolup gidiyorlar. Bu insanlara iş yap dersin yapmazlar. Hayır hasenata para ver dersin vermezler, zamanını ayır dersin ayırmazlar ama sıra konuşmaya gelince de mangalda kül bırakmazlar.


Neden bu konuya girdim derseniz, son günlerde sosyal medyada ve de özellikle bizim gazetedeki haberlere ve köşe yazılarına yorum yazan bazı arkadaşların sürekli bu konuyu irdeler nitelikte yorumlar yapmaları canımı sıktığından. Bu insanlar oturuyorlar bilgisayarın başına sürekli bu tür yorumlar yazıyorlar, biz de mesleğimize olan saygı gereği çoğunu yayınlıyoruz ama sürekli aynı kişilerin yazdığını görünce de canımız sıkılmıyor değil. Bu arkadaşlar bizim onların yaptıklarını anlamadığımızı zannediyorlar ama yanılıyorlar. Bundan sonra o tür yorumlara kısıtlama getireceğimizi de bilmelerini istiyorum. Bu şehir yıllardır ne çektiyse yerli yabancı ayırımından çekti. Ta bin kilometre uzaktan Balkanlardan bu şehre gelenler yerli oldular ama şurada üç yüz, dört yüz kilometre uzaklıkta bulunan Doğu Karadeniz’den bu şehre gelip istihdam sağlayan insanlar bir türlü bu şehrin yerlisi olamadılar. Yapmayın Allah aşkına! Bu kadar da art niyetli olmak kimsenin işine yaramayacağı gibi bu şehre yapılan en büyük ihanet olduğunu da unutmamak gerekir.


Bu şehirde yirmi yıl Belediye Başkanlığı yapan vezir hazretleri ta Rusya’nın bir bölgesinden bu şehre göç etmiş bir ailenin çocuğu. O olmuş bu şehrin yerlisi de, onun geldiği yerden çok daha yakın bölgelerden buraya gelenler bu şehrin yerlisi olamamış öyle mi? Sevsinler sizi… Bu tezviratı yapanlara sorarsanız, Trabzon’da Samsunlu birisine muhtarlık bile yaptırmazlar derler. Bunu diyen arkadaşlara sormam gereken bir soru var: Trabzon’a Samsun’dan göç edip oraya yerleşmiş kaç kişi var önce onu söylesinler de ondan sonra konuşsunlar. Trabzon Gümüşhane Bayburt bölgesinden göç alan, Samsun, Ankara ve İstanbul gibi Büyükşehirlere göç veren bir şehir. Göç aldığı şehirlerin insanlarını hiçbir zaman dışlamamış, onlara gerek siyasette gerekse bürokraside her türlü desteği vermiş bir ildir. Örneğin yıllarca Trabzon Belediye Başkanlığı yapmış Orhan Karakullukçu Bayburt kökenlidir. Aynı şekilde yıllarca TBMM Başkanlığı yapmış olan Necmeddin Karaduman Gümüşhane veya Bayburt kökenlidir, bu örnekler o kadar çok ki anlatamam. 


Önceki gün sevdiğim ve değer verdiğim bir arkadaşım Facebook sayfasında bir paylaşımda bulunmuş. Paylaşımında bir yerin bordo maviye boyanmış korkuluklarını koyup, bu şehri katleden Oflu müteahhitlerden girmiş Trabzonspor taraftarlarından çıkmış. Bende ona, ırkçılığın kendisine yakışmadığını yazınca; eşinin Oflu olduğunu, babasının Trabzon’dan emekli olduğunu, kendisinin Trabzon’da okuduğunu yazmış. Yani özrü kabahatinden büyük. Adam aile boyu Trabzon’da yaşamış oranın ekmeğini yemiş, suyunu içmiş ama oraya düşmanlık ederken o kadar cesur ki aklınız şaşar. Bir de bana akıl veriyor diyor ki; ‘‘mesela şöyle bir manşet yapabilirsiniz KİM BU DENSİZ.’’ Düşünebiliyor musunuz bu arkadaş Trabzon’un ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, oradan evlenmiş, babası orada çalışmış emekli olmuş ama arkadaş fanatik Trabzon düşmanı. Baktım olmayacak kendisine şunu yazdım; ‘‘senin çalıştığın özel hastanenin sahibi nereli?’’ bunu görünce anında sustu. Zira çalıştığı hastanenin sahibi bırakın Trabzonlu olmayı Trabzonspor’un eski Başkanlarından birisi olmasına rağmen bu arkadaş bu kadar cesur yazabiliyorsa ne demek lazım siz düşünün. Irkçılık hem Kuran-ı Kerim’de hem de Hadis-i şeriflerde yasaklanmış. İnsanların dilleri, dinleri, ırkları sorgulanmamıştır. Bunu yapan kim olursa olsun cahildir, bilgisizdir ve de art niyetlidir. Kimsenin anne babasını, doğum yerini tercih etmek gibi bir hakkı yoktur. Lakin şunu da ilave etmeden bitirmek istemiyorum, doğduğum ve yaşadığım yerle onur duyuyorum. İyi ki Trabzon’da doğdum, iyi ki Samsun’da yaşıyorum. İtirazı olan varsa buradayım, Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
34 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR