YALAMALIĞIN BU KADARINA DA PES YANİ

Hangi işi yaparsanız yapın işinizi tarafsız, dürüst ve ilkeli yapmak zorundasınız. Aksi halde âlemi cihana rezil olur çıkarsınız. Hele hele gazeteci iseniz bu işi çok daha dikkatli yapmak zorundasınız. Kendi dünya görüşünüz ne olursa olsun doğruları kamuoyuna sunmak zorundasınız. Emin olun toplum en ufak bir ayrıntıyı dahi kaçırmıyor, dolaylı yoldan dahi ima etseniz bunu yutmuyor. Şehrin göbeğinde yaşayan insanlarla en ücra köşesinde, köyünde, bucağında yaşayanların bilgi ve kültürü eşitlenmiş durumda olduğunu göz önüne aldığımızda yaptığımız işi çok dikkatli yapmak zorunda olduğumuzu unutmamamız lazım. Gazetelerin ekonomik durumlarını göz önüne aldığımızda meslektaşlarımızın çırpınışlarını çok iyi anlıyorum ama bu kadar yalamalığın da alemi yok. Neden bunu söylediğime gelince izin verin anlatayım; son günlerde bazı meslektaşlarımızın yaptıkları haberlere ve yazdıkları köşe yazılarına bakınca onlar adına üzülüyorum. Algı operasyonu yapmakla kalmıyorlar adeta yalamalıktan salya sümük haberler yapmaları bu mesleğe olan saygınlığı ayaklar altına alıyor, kimsenin bunu yapmaya hakkı yok.

 

Bu şehirde AK Parti’de görev yapmış tek gazeteci bu fakir ama AK Partililerle en çok mahkemesi olan da bu fakir. Niye mahkemelik olmuşuz, çünkü yanlış yapanları tek tek ortaya koyup topluma sunmuşuz. Onlar da bundan duydukları rahatsızlık nedeniyle bizi mahkemeye vermişler, kimi mahkemelerde kaybetmişiz kiminde de kazanmışız. Ama biz partiyi veya liderini değil, partili sahtekârların yaptıkları yanlışları yazıp çizmişiz. Onlar gibi yalamalık yapmamışız. AK Parti’nin bu ülkeye ne kadar lazım olduğunu bizden daha iyi bilen kimse yok ama yanlışlarını da yazmak bizim görevimiz olduğu bir gerçek. Seçime giderken verilen vaatler güzel de, uygulama noktasında o kadar enteresan yanlışlar var ki anlatmakla bitmez. Cumhurbaşkanı kredi kartı borcu olanların borçları yapılandırılacak diye bangır bangır bağırıyor ama uygulamadaki sıkıntıları bilseniz aklınız şaşar. Ticari kredi kartı olanlara yapılandırma yok. Bu yetmemiş gibi bireysel kartınızla ticari işletmelerle alışveriş yapmış iseniz yine yapılandırmaya dâhil değilsiniz. Bu nasıl bir kredi kartı yapılandırması anlamış değilim. Piyasa öyle sıkıntılı ki anlatamam… SSK primlerine yüzde yirmi beş zam gelmiş, asgari ücret aynı şekilde yüzde yirmi beş zamlanmış, işveren perişan, faizler almış başını gidiyor, bunları görmezden gelerek ortalık tozpembe dersek Allah bunun hesabını sorar.

 

Bazı gazetelere ve köşe yazılarına bakınca acaba başka bir ülkede mi yaşıyoruz diye düşünmeden edemiyorum. Adamlar öyle yalama olmuşlarki aklım şaşıyor, yok efendim ‘çok büyük oyun varmış da, bu oyuna alet olmamalıymışız’ da, daha neler neler. Bunu yazıp çizenlerin kendileri CHP’li olmakla kalmıyorlar patronları da CHP’li olduğu ortada olan insanlar. Hatta bunlar geçmişte DSP’den Belediye Başkan aday adayı olmuş insanlar. Şimdi bunlar öyle AK Partili olmuşlar ki biz solda sıfır kalmışız. Seveyim paranın gücünü ver parayı geç arkalarına… Ama bu toplum bunların dediklerine bırakın inanmayı ciddiye dahi almıyor. Bir de internet TV’leri kurup oralarda yaptıkları açık oturumlar ve yayınlar yok mu? İnsanı gülmekten kırıyor. İnsan biraz inandırıcı olur, geçmişte yazıp çizdiklerine bakar da ondan sonra konuşur değil mi? Ben şahsen yazdıklarını okuyorum ama o kıymeti harbiyesi olmayan internet TV’lerine bakma gereği dahi duymuyorum.

 

Gazetecilik siyasetçilerin söylediğini olduğu gibi verme sanatı da değildir. Siyasetçinin söylediklerinin gerçekleşme payının olup olmadığını da kamuoyu ile paylaşma sanatıdır. Siyasetçi seçim döneminde vaat edebilir ama gazeteci bu vaat edilenlerin gerçekleşme imkânlarını araştırmak zorundadır. Bakıyorum da bu yalamalar üç kuruş para alacaklar diye siyasetçilerin söylediklerini allayıp pullayıp topluma sunmayı gazetecilik sanıyorlar. Oysaki toplumun bunları yutmadığının farkında bile değiller. Keşke az samimi olsalar da bu toplum da onları kabul etse, ama onlarda o adamlık nerde!


Aslında bugün meclis üyelikleri ile ilgili yazmayı düşünüyordum. Zira bazı medya sahiplerinin de AK Parti ile uzaktan yakından ilgileri olmadığı halde meclis üyesi olmak için uğraş verdiklerini duydum. Bu ahlaksız insanları AK Parti’nin kapısından içeri alanların analarından emdikleri sütü burunlarından getirmezsem insan değilim! Bu parti kimsenin babasının çiftliği değil! Ümmetin gözyaşı, çilesi ve sıkıntıları ile kurulmuş bir davanın partisidir. Sahtekârların, çetelerin ve mafyaların partisi değildir. Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az… Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
23 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR