VALİNİN BYLOCK MESELESİ

     Konumuza girmeden önce iki hususa değinmek istiyorum, birincisi benim bildiğim kutsal günler Dinimizin ve Kitabımızın tespit ettiği günlerdir, bu konuda da İslam Dünyası ihtilafa düşmüştür. Kimisine göre üç aylardan başlayan Regaip, Berat, Kadir geceleri gibi Kandil geceleri ve günleri, kimilerine göre ise sadece Kuranda zikredilen ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinden ibarettir. Ancak dünkü köşe yazılarını okurken Zat-ı Muhteremin birisi annesinin bir Mayısta vefat ettiğini, bir Mayıs gibi emekçilerin Bayramı olan kutsal bir günde ölmesinin ayrıcalık olduğunu yazınca 1 Mayıs gününün de kutsal bir gün olduğunu öğrenmiş olduk!.... Demek ki Üniversite okumakla Cehaletten kurtulamıyor insanlar, hatta ihtisas yaptıkları alanlarda dahi hiçbir şey bilmeyen insanlar var, Hukuk okumuş olmasına rağmen bir insanla ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı olmadıkça ona dolandırıcı denilemeyeceğini, denilmesi halinde ceza alınacağını bilmeyen Avukatlar ve gazatacılar var bu şehirde.

      İkinci konuya gelince Bazı zavallılar da iraptan mahalli olmayan, kimsenin okuyup bakmadığı bir internet sitesi kurup oralarda kafalarına göre yazıp çiziyorlar. Okunmaları için de sürekli bizi yazıp onları muhatap almalarını sağlayıp sitelerini okutmak istiyorlar, öyle hiçbir işe yaramayan beş yüz liraya site kurup okunacaklarını zannediyor iseler çok beklerler, önce şu havada bulup karada yedikleri haram paraları ortaya koyup adam gibi bir gazete kursunlar veya yerel bir TV kursunlar ondan sonra konuşsunlar. Yok bizimle atışmak istiyor iseler onlara bundan on yıl önce yaptığımı aynen şimdi yapıyorum ve hodri meydan diyorum diledikleri TV kanalında onlarla açık oturum yapmaya hazırım ama o zaman kaçtıkları gibi şimdi de kaçmayacaklar. Bu insanlar o kadar cahiller ki anlatamam, sorsanız Hukuk tahsili yapmışlar ama kamulaştırma davalarından başka davalar almadıkları için Hukuku ’da bilmiyorlar, neyin suç, neyin ceza olduğunu dahi bilmiyorlar. Şimdi onlara ben davalarımı açayım da akılları başlarına gelsin, bakalım öyle kafalarına göre masum insanlara dolandırıcı demek neymiş bir görsünler. Bir de onlara tavsiyem gelsinler biz onlara bizimle ilgili çok daha detaylı bilgiler verelim ne idüğü belirsiz insanların sözleriyle hareket edip kendilerini sıkıntıya sokmasınlar.

   Bu kadar detaydan sonra gelelim asıl konumuza geçtiğimiz hafta bir internet sitesinde Vali Beyin ByLock kullanıcısı olduğu yönünde bir haber çıktı, Vali Bey’de haberi anında yalanladı. Buraya kadar olan her şey normal ancak Vali Bey daha sonra basına yaptığı açıklamada kendisini çirkefin içerisine çekmek isteyenlerin olduğunu, bu çirkefe girmeyeceğini söylemiş. Peki onu çirkefe çekmek isteyenler kimler derseniz o haberi internetten yayınlayan superhaber.tv kimin biliyor musunuz? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öz Teyzesinin oğlu olan Cengiz Er’in. Ben şahsen Cengiz Er’i tanımıyorum ama kardeşi olan Recep Ali Er Samsun’da Kredi ve Yurtlar Kurumu Bölge Müdürü iken çok iyi tanıdığım düzgün karakterli, dürüst bir insan kardeşinin de onun gibi biri olacağından şüphem yok, çünkü aile asil bir aile. Haber neden yapıldı derseniz kanaati acizanem şu ki Vali Şahin normalde çoktan alınacaktı ama Başbakan Binali Yıldırım arkasında çok net bir biçimde durunca alınamadı. Bu nedenle bu haberi de köşke yakın çevreler yaptırmış olabilir ki Vali ilk Kararnamede alınabilsin, dikkat ettiyseniz bu konuda Vali Bey’in dışında başka bir resmi kurumdan yalanlama gelmedi. Bu Vali Bey’in ByLock kullanması anlamına gelir mi derseniz elbette gelmez ama haberin çıktığı site bizim burada birilerinin açtığı eften püften siteler gibi değil.

    Vali Bey’in beni çirkefin içerisine çekmek istiyorlar ifadesine gelince ona önce Allah Resulünün “El meru meğe men ehabbehu” yani kişi sevdiği ile beraberdir hadisi şerifini hatırlatmak istiyorum. Bir şehrin Valisi 100 metrekaresi kaçak olduğu açık ve net belli olan ve işletmecisinin siyaseten şehirdeki birçok insanla kavgalı olan bir işletmede oturup tavla oynarsa bu tür sıkıntılara maruz kalması kadar normal bir durum olamaz. Olay sadece bununla da sınırlı kalmayıp aynı Zat-ı Muhterem’i kendisine Avukat olarak tutarsa bu şehirde tarafsız Valilik nasıl yapacak, bu şehirde Avukatlar hep bitti de o arkadaşa mı sıra geldi, git Ali Akyüz’ü tut, Yılmaz Hocaoğlu’nu tut, hiç olmazsa işlerini adam gibi yapan, başka işlerle de uğraşmayan insanlar bu insanlar. Siz bugüne dek hiçbir Valinin kafelerde Tavla oynadığını gördünüz mü? Vali Devleti temsil eder, oturup kalktığı mekânı çok iyi tespit etmesi lazım, her gün manşetlerde olan bir mekânda oturmakta inat ederseniz arkanızda da kimseyi bulamazsınız. Olay sadece bununla da sınırlı değil, TRT’den geldim diye Samsun’da internet siteleri kurdurmak, onlarla toplantılar yapmak bir Vali’nin işi mi? Ondan sonra da kalkıp beni çirkefin içine çekmek istiyorlar derseniz size kim inanır. Siyasi kulislerde konuşulan bilgilere göre Vali Şahin TRT’den gelen 40’ın üzerinde davaları nedeniyle Vekil olmak istiyormuş ama memleketi olan Amasya’dan olma şansı olmadığından Samsun’dan olma niyetindeymiş, Adem Efendi Hazretleri ’de Büyükşehir’e niyetlenmiş, aralarında bu minvalde gizli bir anlaşma olduğu, bu konuda ilk olarak basına el atıp internet sitesi kurmuşlar. Ardından da Adnan Bahadır gibi engel gördüklerini halletme cihetine gideceklermiş, ama bunu Suat Efendi’de çok denemişti, o nedenle bize yaptırmadığı operasyonlar kalmamıştı, sonuç da ortada, o sokakta, biz gazetemizin başındayız. Vali Bey’e tavsiyem önce tarafsız olmalı, ardından siyaseten taraf olanlardan uzak durmalı, daha sonra da kendisine tarafsız düzgün bir Avukat bulmalı, tercih kendisinin ya Vali olacak ya da siyasetçi. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR