ÜMMET OLMAK

Hucurat süresinde Yüce Allah, insanları, birbirlerini daha iyi tanısınlar diye farklı farklı yarattığını bildirmiştir. Kur’ani hakikate göre, farklılıklar ayrıcalık değil, zenginliktir.

Milletler bir araya gelerek, diğer milletlerle daha iyi bir hukuk geliştirmektedir. Irki bir anlayış zemini üzerinden üstünlük hesabı yapmak,  Kur’ani hakikatlere ve İslami anlayışa uygun değildir. İslama göre; hiçbir millet diğerinden, ırki nedeniyle üstün görülmemiştir. Üstünlüğün, iman ve takva merkezli olduğunu Yüce Peygamber bildirmiştir.

Genel ifade ile, aynı inanca sahip olan insanlardan oluşan topluma ümmet denir. İslam inancına sahip Müslümanlar, İslam ümmetini oluşturur. İslam ümmetiyle ilgili olarak Kur’ana konu olmuş bir çok ayet vardır.

Yüce Allah, Ali İmran suresi 103. Ayette; "Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılan. Dağılıp ayrılmayın ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın” buyurarak, ümmet olmanın sürecini ve sorumluluğunu bildirmiştir.

Hucurat suresi 10. Ayette de; "Müminler ancak kardeştirler. Öyle ise kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah'tan korkup sakının. Umulur ki esirgenirsiniz." buyurularak, ümmet olmanın sonucu anlatılmıştır.

“Mü’minin mü’mine bağlılığı, taşları birbirine kenetli duvar gibidir. Mü’minler birbirini sevmede, birbirine acıma ve şefkat gösterme hususunda bir vücut gibidir. Vücudun bir uzvu rahatsızlanırsa, diğer uzuvlar da uykusuzluk ve ateş ile onun acısına ortak olurlar”  buyuran Peygamberimiz, ümmet olmanın kodlarını ortaya koymuştur.

Ümmet olmak; biz olmak, benlikten kurtulmak, taassuptan uzak kalmak, teferruatla değil esasla meşgul olmaktır. Ümmet olmada; hasetlik, fesatlık, hesap ve çıkar söz konusu değildir. Kardeşlik, yardımlaşma ve paylaşma esastır. Ümmet olmada; kişisel, grupsal ve hizbi yaklaşımlar değil, Kur’ani hakikatler belirleyicidir. Ümmet toplumunda; mezhebi, meşrebi ve cemaati farklılıklar,  birliğin ve kardeşliğin önünde engel olamaz.

Dünyada iki milyara yakın Müslüman vardır. Aynı inancı paylaşan  bu Müslüman blok, İslam ümmetini oluşturur. Ana paydası inançları olan bu blok, ümmet olmanın gereklerini yerine getirdiğinde, hiçbir güç Müslümanların önünde duramayacaktır.

15 Temmuz, millet ve ümmet şuurunun ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Toplumumuz, millet olmanın gereği olarak, aynı anda çok kısa süre içinde, vatan ve değerleri için tek vücut olmayı başarmıştır. İdarecilerini dışarda bırakırsak 15 Temmuz, dünya Müslümanlarının tek sesi ve nefesi de olmuştur. Hain girişimin, haçlı harekatı olduğunu neredeyse akli selim olan tüm dünya Müslümanları kabul etmektedir.  

Müslüman milletin ulusal değerlerini, o milletin ümmeti olduğu inanç değerleri belirlemelidir. Kur’an mesajı ve Peygamberi anlayış, milletimizin toplumsal genlerini oluşturmalıdır. 15 Temmuz işgali, ölmeyi yaşamaktan daha hayırlı gören bir inancın müntesipleriyle önlenmiştir. Bu anlayış, vahyin muhataplarına sunduğu mesajın gereğidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR