UCUZ KONUT VE TESETTÜR MESELESİ

Bugün iki konuyu ele almak istiyorum, bunlardan biri Hükümetin 81 ilde başlattığı ucuz konut projesi, ikincisi ise son günlerde siyasetin gündeminde olan tesettür konusu olacak. İki konu da ilgi alanımda ve meslek olarak yaptığım işler olması nedeniyle biraz detaylı bilgi vermek istiyorum. Tesettür konusunda şunu belirtmekte yarar var, kurana ve emirlerine inanan insanlar için Cenabı Hakkın emri açık ne net ortada Ahzap suresi 59. Ayette “ Ya Eyyühennebiyyü kul liizvacike ve benatike ve nisailmüminine yüdnine aleyhinne min celabiibihinne” Yani “Ey Resülüm kendi eşlerine, kızlarına ve müminlerin eşlerine söyle (Sokağa çıkarken) üzerlerine Cilbablarnı alsınlar” buyurmaktadır, Cilbab kelimesinin farklı anlamları var, kimine göre dış elbisesi, kimisine göre çarşaf, kimisine göreyse geniş elbise anlamına gelmekte. Ancak net olarak şu bir gerçek ki emredilen şey kadınların dışarıya çıktıklarında üzerlerine geniş bir giysi giyme zarureti olduğudur. Bu konuda Nur Suresi 31. Ayeti Celilesi daha kapsamlı detaylar vermekte, “Kul lilmüminine yeğzuzne min ebsarihinne ve yehfezne furucehunne…….” Ayeti celilesi ahzap suresindeki Ayeti Celileyi biraz daha detaylandırıp ziynet konusuna da girmekte ve kadınların ziynetlerini de göstermemelerini sadece yakınlarına, anne baba, eş, çocuk, vs ye gösterebileceklerini anlatmaktadır. Efendimizin eşlerinin, kızlarının ve ailesinin yaşam biçimi de ortada. Diyeceksiniz ki o zaman pardösü, mantomu vardı, elbette yoktu, o dönemin kapalı elbisesi ferace, çarşaf türü elbiseler vardı, şimdi daha farklı elbiseler var, burada amaç elbisenin adı değil mahiyetidir, yani bayanların vücut hatlarını belli etmeden giyilmesi gereken elbisedir. 

Peki sadece kadınlarmı harama bakmayacaklar, elbette ki hayır Kuranı Kerimin çeşitli ayetlerinde erkeklerin de harama bakmamaları emredilmekte, göbek üstü ile diz altının kapatılması emredilmektedir. Bu emirler ve yasaklar Allaha, Peygambere ve emirlerine iman eden insanlar için geçerlidir, iman etmeyen insanlar için sorun yok, herkes hesabını Ahirette Allahu tealaya verecek. Ancak şu bir gerçek ki toplumumuz İslami yaşam konusunda ciddi anlamda dejenere olmuş durumda, toplumu bu dejenerasyondan kurtarmak hepimizin görevi, bu konuda uyarı yapan hocalara saldırmak da cehaletin zirvesi olduğunu unutmayalım. Erkek olarak sokağa çıktığımda etrafa bakamaz hale geldim, bir kısım bayanlarımız, kızlarımız, evlatlarımız öyle enteresan giysiler giymekteler ki emin olun bizim ailelerimiz o giysileri evde dahi giyemez, imanları buna müsaade etmez. Rabbim hepimizi affetsin, rızasına muvafık yaşamayı nasip eylesin diyerek bu konuyu kapatarak diğer konumuza girmek istiyorum.

Zaman, zaman yaptığım mesleklerden birisi de inşaat müteahhitliği mesleğidir, hatta geçtiğimiz yıl ufak bir arsa aldım, üzerine inşaat başlayacaktım ama fiyatlardaki aşırı artış nedeniyle beklemeye geçtim. İnşaat maliyetleri bir yılda yüzde üç yüzden beş yüzlere varan oranlarda zamlandı, kırk yıllık ticari hayatımda böyle bir durumla karşılaşmadım, bu çok enteresan bir durum. Maliyetlerin artışı ile birlikte üretim azalınca Daireler aşırı derecede zamlandı, kiralar da aynı oranda beş misline çıktı, insanlar kiralık daire bulabilmek için adeta torpil arar duruma düştüler. Geçtiğimiz yıl bin lira olan bir dairenin kirası bu yıl üç bin liranın üzerine çıktı, iki bin lira seviyelerinde olan daireler beşbin lira seviyelerine geldi. İstanbul’da durum daha da vahim üç, dört bin lira seviyesinde olan daire kiraları on beşbin lira seviyelerine çıkmış durumda, dar gelirlilerin Allah yardımcısı olsun. Emlakçı arkadaşlar: kiralık daire ilanı veremiyoruz, verince telefonlarımız kilitleniyor, o yüzden kiralık daire olunca el altından eşe, dosta veriyoruz diyorlar bu çok üzücü bir durum.

Hükümet bu durumun farkına varınca çözüm aramış, 81 ile TOKİ üzerinden ucuz evler yapıp, dar gelirliye vadeli satma projesi başlatmış, bu güzel bir çalışma ancak Rahmetli Erbakan Hocanın dediği gibi pansuman tedbir. Neden böyle söylediğime gelince Hükûmetin hedeflediği konut sayısı 150 bin bu rakamı 81 ile bölüştürdüğümüz zaman il başına 1800 civarında konut düşmekte ki İstanbul, Ankara, İzmir gibi illere verilecek kontenjan bunun en az üç katı olduğu varsayıldığında il başına 1500 konut düşer. Bu konutlar iki yılda biter, iki yıllık nüfus artışı ve konut ihtiyacı hesap edildiğinde bu rakam ihtiyacın yüzde onunu ancak karşılar. Kalan yüzde doksanlık ihtiyacı özel sektör karşılayacağına göre asıl yapılması gereken şey ya özel sektör desteklenecek veya inşaat maliyetlerinin aşağıya çekilebilmesi için girdi fiyatlarının düşürülmesi gerekmekte. Şayet bu yapılmaz ise ucuz konut projesinin çok fazla bir anlamı olmaz, umarım bu detay düşünülmüştür, benden söylemesi gerisi yetkililerin işi, bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR