TEŞRİK TEKBİRLERİ

Kurban Bayramının arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar, yirmiüç farz namazının arkasından birer defa teşrik tekbiri getirmek vaciptir.

Teşrik Tekbiri, "Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi'l-hamd" diye tekbir getirilir ki, buna "teşrîk tekbiri" denir.

Anlamı şöyledir: "Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Allah'tan başka ilâh yoktur. O Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Hamd Allah'a mahsustur". Tekbirlerin bu şekli Hz. Ali ve Abdullah b. Mes'ûd'a dayanır.

Teşrîk tekbirlerinin başlangıcı Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etme olayına kadar uzanır. İbrahim (a.s), gördüğü sahih rüya üzerine oğlunu Allah yolunda kurban etmeye karar verir. Kurban hazırlıkları sırasında Cebrail (a.s) gökten buna bedel olarak bir koç getirir. Dünya semasına ulaştığında Cebrail (a.s); "Allahu ekber Allahu ekber" diyerek tekbir getirir. İbrahim (a.s) bu sesi işitince başını gökyüzüne çevirir ve onun bir koçla geldiğini görünce; "Lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber" diye cevap verir. Bu tekbir ve tevhîd kelimelerini işiten ve kurban edilmeyi bekleyen İsmail (a.s) da bu sürece katılarak Cebrail a.s. İbrahim a.s. ve İsmail a.s. birlikte, "Allahu ekber velillâhi'l-hamd" der. Böylece kıyamet gününe kadar sürecek büyük bir sünnet başlatılmış olur.

Tekbirlerin yirmiüç vakit okunması Ebû Yusuf ile İmam Muhammed'e göredir. Fetvâ da buna göre verilmiştir. Ebû Hanîfe'ye göre, teşrîk tekbirleri arefe günü sabah vaktinden, bayramın ilk günü ikindi vaktine kadar olan sekiz vakit farz namazlarının arkasından getirilir.

Teşrîk tekbirleri birçok fakihe göre vaciptir. Bazılarına göre ise sünnettir. Ebû Yusuf ile İmam Muhammed'e göre farz namazlarını kılmakla yükümlü olanlara bu tekbirler vaciptir. Bu konuda tek başına kılanla, imama uyan, yolcu ile mukim, köylü ile şehirli, erkekle kadın eşittir. Böyle teşrîk tekbirleri cemaatle de, yalnız başına da eda edilir. Kaza da edilebilir. Erkekler tekbiri açıktan, kadınlar ise gizlice getirir. Vitir namazı sonunda tekbir getirilmez.

Ebû Hanîfe'ye göre, teşrîk tekbirlerinin vacip olması için yükümlünün hür, mukîm ve erkek olması ve farz namazın cemaatle kılınmış bulunması şarttır. Bu yüzden yolcu, köle, kadın ve tek başına namaz kılana bu tekbirler vacip olmaz. Ancak bu sayılanlar imama uyarlarsa, cemaatle birlikte tekbir alırlar. Her ne kadar İmam Hanefi bu görüşteyse bile Hanefilerde  uygulama imam Ebû Yusuf ve İmam Muhammede göredir.

Bir yılın teşrîk günlerinde kazaya kalan bir namaz, yine o yılın teşrik günlerinden birinde kaza edilse, sonunda teşrik tekbiri alınır, fakat başka günlerde veya başka yılın teşrîk günlerinde kaza edilse, teşrîk tekbiri getirilmez.

Yarın sabah başlayacak olan teşrîk tekbirlerini unutmamak, mümkün oldukça bu süre içinde namazları camide cemaatle kılmak kurban bayram ruhuna ve sürecine uygun olanıdır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR