Yıl 2002…

İktidarı devraldınız.

İlk konu terörör'

Terör olayları sıfır noktasındaydı;

2002'de Türkiye'de huzur vardı…

Kurtla kuzu yan yanaydı.

PKK susturulmuştu.

Teröristbaşı da yakalanmış;

İmralı'da yatıyordu.

Ama siz devraldınız;

Herşey tersine döndü.

Avukatları İmralı'dan… teröristbaşıdan;

talimatları aldı;

Anında KCK'ya…

Kandildeki PKK'ya ulaştırdı.

Avukatlar elini konun sallayıp;

Korkusuzca teröristbaşının yanına;

Girip çıkabiliyordu.

19 Ekim 2009…

'Demokratik açılım'a destek amacıyla…

bölücübaşı Öcalan'ın çağrısı üzerine

Kuzey Irak'taki Kandil Dağı'ndan…

Musul yakınlarındaki Mahmur Kampı'ndan;

Türkiye'ye 'barış grubu' adı altında

34 kişi bu sabah yola çıktı.

teslim oldular,

Barolarına kayıtlı 45 avukat;

otobüsle Habur sınır kapısına alındı.

Niçin?

gelenlerin ifade işlemleri sırasında

teröristleri savunmak için

devlet adına hazır bulundular.

Bunların tamamının tek bir amacı vardı;

Kürt açılımı uğruna şirin gözükmek!

Kim?

Elbette AKP hükümeti!

Üzerlerinde teröristlerin dağda giydiği kıyafetlerle;

Teslim olacak silahlı teröristler;

buluşmaya son model ciplerle Habur'a

gelişleri dikkat çekti.

O tarihte;

gelecek PKK'lıların sorgu ve yargılaması için

AKP hükümeti

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığını,

özel yetkili 4 savcıyı Silopi'ye gönderdi.

Neden?

Kürt açılımı uğruna!

Beyoğlu'nda da toplanan Kürt Partisi (DTP);

2 bini aşkın kişi,

Irak'ın kuzeyinden gelerek

teslim olması beklenen

terör örgütü mensuplarına,

yürüyerek destek verdi.

Öcalan fotoğraflarının açıldığı yürüyüşte,

"Barış ve demokrasi havarilerini selamlıyoruz"

yazılı bez pankartlar taşındı.

AKP hükümeti buna da göz yumdu. Neden?

Kürt açılımı uğruna!

34 kişiyi tamamen PKK ve DTP yönetti.

Hükümet de uzaktan seyretti.

Bir nostalji yaptım;

Kusura bakmayın.

Ben burada bir MHPli oldum.

Onlar bu söylemleri kullandılar.

Kullanıyorlar.

Ama son gelişmeler onların heveslerini;

Kursaklarında bırakacak.

Bir kere sıfır terör devrettik sözleri

Asla kabul edilemez.

Nasıl sıfır terör?!

Söyleyeyim;

Bütün mezra insanları…

Mardin… Diyarbakır…

Şırnak… Hakkari vd illerin

Köyleri… mezraları;

Tıpkı bugünün zavallı Suriyelileri gibi;

Adeta tehcir edilmiş…

Köylerinden… hayvan sürülerinden koparılmışlardı.

Aynen Suriyeliler gibi;

Şehirlerin kenarlarında

çadır hayatına mahkum edilmişlerdi.

Aç-susuz!

Ormanlar tamamen yakılmıştı.

İşte böyle bir suskunluk vardı.

Herkes perişandı.

Kato Dağında daha bilmem mağaralarda;

Eşkiyanın barındığı…

Beslendiği de biliniyordu;

Türk askerince:

“Şu dağın arkasında teröristler var”;

Diyebiliyordu;

Şu anda teskeresini almış;

Bir zamanların askerleri!

Orada besleniyordu, kış boyunca;

Hem de Ergenekon terör örgütünün o zamanki;

Muvazzaflarının;

Yasadışı silah satabilmek…

Birilerinin ceplerini memnun etmek için;

Teröristbaşının kamplarında misafir edilerek;

Silah pazarlıkları da biliniyor.

Dağda kış boyunca beslenen teröristler;

İlkbaharda…

yazda elini kolunu sallayarak;

istediği askeri birliğimize saldırabiliyordu.

Büyükler herkes masasının başında;

Yan gelip yatabiliyordu.

Sadece baskın sonrası şehitler gömülükten;

Birkaç Atatürklü nutuklar atıldıktan sonra;

Sözde havadan ve karadan operasyonlar…

Falan filanlar…

İşler uyutuluyordu.

Ergenekoncuların…

emekli asker yandaşlarının;

PKK'yı tamamen silip süpürmek diye;

Bir amaçları… politikaları yoktu.

Tek askeri politikaları vardı;

İRTİCAAAA!

Kürt açılımı da gerekliydi;

Bir devlet için…

Devlet kadife eldivenli çelik yumruk…

Olmak zorundadır.

Açılım oldu da ne oldu?

Kürtler devlet mi kuruyor?

Anayasayı mı dilediği gibi yapıyor?

Yazıyor?

Teröristbaşının avukatları tutuklu!

Teröristbaşının yanına kimse sokulamıyor;

AB de sesini çıkaramıyor.

Şimdi öyle mi?

Yüksek askeri erkan savaş bölgesinde!

Denetliyor… anında emir çıkabiliyot

Yan gelip yatan asla yok!

Karargahta oturan çok az!

Herkes dağda…

Kışın barınacak yer arayan teröristleri ininde yakalıyor.

Şehre inmesine fırsat verilmiyor.

İran'ın da..

Irak Maliki yüzünden;

Türkiye'den dertli!

Yine İran ayakta tuttuğu halkına kurşun yağdıran;

Beşşar Esat yüzünden de çok dertli!

İran; bu yüzden elinden geldiğince

PKK'yı üzerimize salıyor.

Suriye de öyle…

Biraz rahat nefes alabilmesi için;

Elindeki Kürt kartını sonuna kadar kullanıyor;

Türkiye'ye salıyor.

Bu nedenle Kürt halkının teröristlerden kurtulması…

Akşamleyin rahat uyku uyuması gerek.

O günler de yakın!

İnşallah parlamenter terörist sevdalıları da temizlenirse…