Dursen Özalemdar

Dursen Özalemdar

TERCİH SİZE AİT

RUM kiliselerinde düğümlenen ilişkiler!
Kaset skandalı ile genel başkanlık koltuğundan çekilmek mecburiyetinde bırakılarak, Kılıçdaroğlunu sahneye çıkartan olayın kahramanı,   Müstafi eski CHP. Başkanı Baykal’ınbir kaç yıl evvel  Samsun’a gelmesi ve CHP. lilerin gösterdikleri izdihamlı ve abartılı karşı lama’nın, basına yansıyan görüntülerinin düşündürücülüğüdür.  

Aradıkları liderlik vasıfları, Baykal’da görülüyor.. . Baykal’ın son başından geçen olaylar, O’nun liderlik kişiliğini tamamlamış görünüyor. Bu konuda bize söz bu kadar düşüyor. Buyurun beyler tepe, tepe kullanın. Tam size göre lider. Çekicimi, İticimi yoksa . . . . . . . . . mi dersiniz. O size ait. . .

CHP. çok farklı bir parti, Ne diyorsa, fiiliyatta tersi ile zuhur ediyor. ATATÜRK’çüyüm diyor. Sosyalist  Enternasyola kayıtlı görülüyor. Faşist parti suçlaması ile oradan atılmak isteniyor. Atatürk’ün kapattırdığı MASON LOCALARINI, CHP. Açıyor. O günkü ve bugünkü kadrolarında bu kişilere yer veriyor. Atatürk’e olmadık hakaretler ederek, Rusya’ya kaçan NAZIM HİKMET, Yıllarca BİZİM radyo yayını ile, Moskova ve Bulgaristan’dan Türkiye Aleyhine proğapanda yapmasına rağmen, Bu gün kü CHP.lilerce Onurlandırılıyor. .  CHP.li bazı belediyelerde İsimleri park ve bahçelere veriliyor. . .

Çelişkiler yumağı devam ediyor. 1938-1950 yıllarına baktığımızda; Atatürk paralardan kaldırılıp, İNÖNÜ’nün resimlendiği paralar piyasaya çıkıyor. Atatürk’ün mumyalanan naşı, Ankara ESTENOĞRAFYA müzesinde CHP. nin iktidarı müddetinde toprağa verilmiyor, orada onlarca yıl bekletiliyor. 

Bu dönemde, Millet açlığa, sefalete mahkûm ediliyor. Vergiler milletin belini kırıyor. Samsun’da ödeyemediği vergi yüzünden, Mağmur dağında yol çalışmalarına götürülen, insanların haddi hesabı olmuyor. 

Nufus kâğıtları, Sümer Bank’ın satış mağazalarında “Kaput bezi verildi” damgaları ile dolup taşıyor. Ekmek karneye bağlanıyor, istenilen kadar ekmek alınmıyor.Ekmek FAKİR ve ZENGİN ekmeği olarak sınıfları ayrılıyor. Köylü mahsulüne sahip olamıyor. Kolcular tespit yaparak mahsulü ellerinden alıyor. 1-2 kilo buğdayın Mısırın kaçakçılığı yapılıyor. Üretici kendi ürettiği tütünü bile içemiyor. 

Tütün taşımak, sarılması için kullanılan kâğıtlar kaçakçılık suçuna sokuluyor. Varlık vergisi ile millet soyuluyor. O dönem ile ilgili ufak bir hikâyeyi araya sıkıştıracağım. Hayvan başına vergi çıkartılıyor. Köylünün elinde para yok. Görevli memur, ahırları evleri araştırıyor. Köylü yatakta yatıyor. Yanında biri daha yorganı örtünmüş görülüyor. Memur soruyor. “ O KİM” köylü “ANAM” diyor,  memur zorlayarak yorganı çekiyor, Köylü eşeğini yatağa  yatırmış anam diyor. 

1950 yılların ötesinde Samsun girişlerinde çeşmeler vardı. Bafra tarafından, Çarşamba tarafından ve diğer cihetlerden. Köylü ayakkabı nedir bilmezdi. Yalın ayak köyünden şehrin taş döşenmiş yoluna kadar gelir, buradaki çeşmelerde ayaklarını yıkar, eskimesin diye kıyamadığı bayramlık çarığını ayağına takar şehre öyle girerdi. 

1950 den sonra. KARA LASTİK denilen hala satılmakta olan, ayakkabılar icat edilene kadar hal böyle idi. Bu arada CHP nin geliştirdiği bir edebiyat var’ki “ ŞAVAŞA SOKMADIK “ edebiyatının kandırıcılığıydı. sokulsa bundan daha kötü mü olacaktı. . . 

Bu günler de açıklanan bazı belgeleri göre. 12 adaların bize verilmesine rağmen, Kabul etmeyen bir siyasetin neresine milli diyeceğiz. Daha bir çok konu var ki Roman olur. Zaman zaman dile getireceğim. Şimdilik hoşça kalın. . . 

Bir tablo önümde oluştu. 1938–1950 İsmet İnönü Liderliğindeki CHP. Dönemi. Yıkılan camiler. Depo olarak kullanılan camiler. Ahır olarak kullanılan camiler, 
Kendi yöremizden örnekler verelim. Samsun Abdullah Paşa camii, depo olarak Belediye Camii depo olarak. Şu başında, şimdiki  Belediye yer altı çarşısının olduğu yerdeki Cami  Deprem den dolayı onarılması mümkün olan çatlaklar bahane edilerek  yıkıldı.Saathane saat kulesi yıkıldı. 

O tarihte Belediye Kalfası Ferhat usta anlatıyor”Deprem olmuştu, Camide ufak tefek çatlaklar vardı, bunlar onarılabilir ve cami kalabilirdi, amma emir verildi, yıkılacaktı. Vicdanım ezik, gözlerim yaşlı emre uyduk ve yıktık” diyordu.  Etrafındaki mezarlar yıkıldı ve yol edildi. 

Cumhuriyet meydanında Özel idare binalarının olduğu yerlerde mezarlar yıkılarak, bahçe haline getirildi. Şimdiki vakıflar Bankasının olduğu yerin etrafında Türbe yıkılarak yerine bir büfe konularak yok edildi. Pazar camiinin yanındaki mezarlar ön kısmını uyduruk dükkânlar oturtularak kapatıldı imha edildi. Bu gün park diye gezdiğiniz yerin birçok kısmı eski bir mezarlıktı. Mezarlara ve camilere dokunanlar onları yıkanların, hepsi yıkıldı gitti.

Mezarlar CHP. yi rahatsız ediyordu. Mezar taşları rahatsız ediyordu. Mezarlar gözden ırak, şehir dışında olmalıydı. ÖLÜM HATIRLAN MAMALI İDİ .Ama ölüm hepsini aldı ve layik oldukları yere tıktı… 

dd-001.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dursen Özalemdar Arşivi
SON YAZILAR