TELEFONLARIMIZI...

TELEFONLARIMIZI DİNLETENLER BİRAZ DA KENDİ TELEFONLARININ GEÇMİŞİNE BAKSINLAR

Hukuk devleti olmanın en önemli şartlarından birisi vatandaşın mal ve can güvenliği ile hürriyeti olduğu muhakkaktır, hür olmayan bir kişinin Cuma namazı kılması caiz olmadığı gibi, bir çok mükellefiyetten muaftır. Gerek İslam hukuku, gerekse beşeri hukuk hürriyet noktasında çok hassastır, zira insan Allah'ın yeryüzündeki halifesidir, insanların hürriyeti her şeyin üzerindedir. Bu kadar hassas olan bir konu tarih boyunca bazı ard niyetli kişiler tarafından sabote edilmiş, insanların mahremiyetine kadar girmek sureti ile hürriyetleri kısıtlanmıştır.

Ak Parti iktidarı telefon dinlemelerine karşı bizzat Başbakan'ın verdiği mücadele sonucu yasal düzenlemeler yapmıştır. Ancak iktidarı eline geçirdiğini düşünen bazı üst düzey siyasetçiler sanki bu yapılanlar hiç yapılmamış gibi iktidar erkini kullanmak sureti ile diledikleri kişileri gayri yasal olarak dinlettiklerini öğrendim. Bunu nereden öğrendiniz derseniz uzun zamandır telefonumun dinlendiğini, yaptığım konuşmalarla ilgili bazı siyasetçilerin yaptıkları konuşmaları takip ettim, sonunda bilerek çok özel bir konuyu avukatımla kasıtlı olarak paylaştım, başka da hiç kimseye söylemedim, birde ne göreyim ertesi gün bizim konuşmamız farklı yerlerde konuşulmakta.

İşin enteresan yanı bir Ak Partilinin kendi dünya görüşüne mota mot zıt olan bazı insanlarla işbirliği yapmış olması gerçekten düşündürücü bir durum. Bu üst düzey yönetici arkadaşlarımızdan bir kısmı işi o kadar ileriye gitmiş ki sormayın gitsin…Her gün düzenli olarak benim yaptığım telefon görüşmeleri kayıtları ile birlikte bu arkadaşa sunuluyor, o arkadaş da o kayıtlar içerisinden bir kısmını kamuoyu ile veya yakın çevresi ile paylaşıyor. Bu arkadaşımız bir yandan Cemaatin Ak Parti içerisindeki en üst düzey yöneticilerden birisi olduğunu iddia ediyor, bir yandan cemaatin üzerine gittiği üst düzey bürokratlardan yardım talep ediyor ve alıyor, bir yandan da rejim düşmanları ile işbirliği yapıyor.

Bu arkadaşımıza tavsiyem bizim telefonlarımızı dinletirken ara sıra da kendi telefonlarının geçmiş kayıtlarına bakmasıdır, örneğin kamuya ait çok değerli bir arsayı bir holdinge pazarlamak için hangi bürokrata ne kadar baskı yapmış, hatta Başbakan'ın dahi adını nasıl kullanmış, ilgili arkadaşın bu konuda yazılı evrakı da elimizde dilerse vermeye hazırım. Olay sadece bununla da sınırlı değil, bu üst düzey siyasetçimiz o kadar becerikli ki sormayın gitsin… Her bağladığı işten aldığı komisyonları İsviçre bankalarına yatırmış, İsviçre bankalarına yatan paranın haddi hesabı yok, ancak unuttuğu şey İsviçre Bankalarından Türkiye Cumhuriyeti devleti bu arkadaşın namına yatmış ne kadar para var ise dokümanını istediğinde tamamını vermek zorunda olduğudur.

Telefonlarımızı dinleten arkadaş, yine kendi telefonunun geçmişteki kayıtlarını incelettiğinde FORMA TAMAM şifresinin geçtiğini, bu şifrenin ne anlama geldiğini, maaş aldığı iş adamından aldığı paraların tamamının alınması esnasında birileri tarafından görüntülendiğini, zamanı gelince kamuoyu ile paylaşılacağını, kendisi ile birlikte belden aşağı işler yapan arkadaşı ile ayrıldıktan sonra arkadaşının onunla ilgili 286 sayfalık bir kitap yazdığını ama kendisinin arkadaşını ne yapıp, ne edip susturduğunu, birlikte aynı hedefe attıkları oklar yüzünden nasıl ayrıldıklarını bilmediğimizi zannedecek kadar ahmak ise vay haline…

Bir insan başkalarının telefonlarını dinletip, mahrem konularına girecek kadar bayağılaşıyor ise ona söylenecek tek söz nesebi gayri sahih olduğudur, zira nesebi yani anne babası belli olan hiç ama hiç kimse başkalarının mahremine girmez ama bu insanlara bu çok görülmez, evli, bekar demeden önüne gelenle yatıp kalkan insanlardan, bundan başkası beklenmez. Biz telefonlarımızın dinlenmesinden asla rahatsız değiliz, zira Allah'ın bildiğini kuldan saklayacak değiliz, bu tür işler bize vız gelir tırs gider. Bu zavallılar işi o kadar ileriye getirmişler ki sadece telefonlarımızı dinlemekle kalmayıp, alan dinlemesi yaparak bulunduğumuz ortamda konuştuklarımızı dahi dinletecek kadar alçalmışlar haberiniz ola. Biz sırf partimize, Başbakanımıza, sürece zarar gelmesin diye sabrediyoruz ama onlar hadlerini aştıklarını unutmasınlar. Bizim sabrımızın bittiği yer onların tükenişlerinin başlangıcı olduğunu unutmasınlar. Sözlerime son vermeden bir hususu daha bilmenizi istiyorum. Kurduğumuz WEB TV önümüzdeki hafta deneme yayınlara başlıyor, yayınımız Hollanda üzerinden olacak, daha sonraki haftalarda normal yayın akışı başlayacak. Hedefimiz WEB TV nin ardından aylık bir dergi, ardından ise ikinci bir yerel gazete kurmak, o gazetenin başına bu işin okulunu okumuş mektepli birisini getirmek istiyorum, ama henüz ikna edemedim. Şayet edebilirsem yandı gülüm keten helva haberiniz ola. Bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR