TEDBİR VE TAKDİR

 "Tedbirler takdirleri bozamaz ama tedbirsizlik de takdir olarak kabul edilemez" sözü konuyu anlatmak için yetecek muhteva ve mesaj derinliğine sahiptir. 

     Kainatın sahibi yüce Allah'tır. Her şeye kadir olan O'dur. Onun izni ve bilgisi dışında yaprak bile oynamaz. Kişisel iradeye müdahale etmediğini bildiren Rabbimiz; salih kullarına yardım eder. 

      Allah c.c. rahmet sıfatının gereği olarak kendisini inkâr edip, asilik yapanlara da adaletle hükmediyor. Rahim sıfatının yansıması olarak da kendisini dost edinenlere yardım ediyor. 
     İlahi iradenin süreciyle, beşeri iradenin hesabı örtüştüğünde sonuç; her ne kadar beşerin istediği gibi tecelli etmişse de, ilâhi irade takdir etmiştir.

      Her gün bir takım farklı ve beklenmedik olaylarla bir çok insanın karşılaştığını duyarız. Bazıları beklenmedik olur, bazıları beklenen cinstendir. Ama her birisi de karşılaşan insanı ya sevindirir ya da hüzünlendirir. 

     Tedbirli yaşamak ve günün planını ilahi programa göre yapmak lâzım gelir. Program ilahi merkezli olunca ortaya çıkan her sonuç mutlaka kişinin menfaatine hizmet eder. 
      Kuralı koyan Allah c.c.dır, süreci belirleyen O'dur, sonucu yaratan da yine Allah'tır. Buna takdir denir. Hiçbir tedbir Allah'ın takdirini bozamaz. Takdirin sonucu belirlediğine inanmak, tedbir almaya engel değildir. 

       Tedbir; beşerin üzerine düşenleri yerine getirme sorumluluğudur. Bu durum, sonucu belirleme yarışı değildir. Kul,  Rabbına rakip olamaz. Rabbıyla refik olur ancak. 
     Tedbirlerin takdiri bozacağına inanmak Allah ile rekabet etmektir. Takdiri kabul edip, tedbir almamak da Allah'ın emrine muhalefet etmektir. 

      Kul, sorumluluğunu bilecek ve yerine getirecek,  tevekkül edip sonuca razı olacak. Allah sevdiği ve sevmediği, inkarcı ve inanan, asi ve abid kulları arasında adaletsizlik yapmaz. 
      Adalet tüm kullara eşit, merhamet sevilenlere lütuftur. Gönlün ve ruhun huzurlu olması imanın gücüne bağlıdır. İmkanlar yorar, iman rahatlatır. 

      İmkanın, imana hizmeti kulluktur. İmanın imkân için kullanılması münafıklıktır. Takdire inanıp, tedbirli yaşamak imanın tezahürüdür. "İşimi bilirim" diyerek kendi hesabına çalışmak münafıklıktır.

     İlahi takdiri hesaba katmayanların, "Ben sizin rabbınızım" diyen nemruttan farkı yoktur. O da kendi gücünü tedbire dönüştürmüş ama gözü kör, kanadı kopuk, bir ayağı olmayan sivri sineğin kurbanı olmaktan kurtulamamıştır. 

      Hülasa ! Allah'ın taksimatı anlamına gelen ilahi takdir hayatın herkes için belirleyenidir. Ancak bu durum tedbir almaya engel değil aksine sorumluluğun gereğidir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR