Dursen Özalemdar

Dursen Özalemdar

TARİHİ YAŞAMAK ve YAŞATMAK

Tarihi bilmek, kendi tarihimizi yaşamak, insan varlığının bilgeliği ve yücelmesi ile orantılıdır. Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan Türk tarihindeki, tarihi izler, sanat yapıları, ibadethaneler, türbeler, zaviyeler, köprüler, çarşılar, bedestenler,  çeşmeler, saraylar, köşkler ve kendine has Türk ev modelleri, yaşayabilen örnekleri ile, günümüze kadar intikal edenler, günümüz insanının hayranlıkla seyredebildiği anıtsal eserler olmuşlardır.

Orta Asya’dan, Hindistan’a, Anadolu, Avrupa ve Afrika’ya uzanan ,Hizmet ufkunun en belirgin örneklerini çizmiş olan atalarımız, ortaya çıkarttıkları eserler ile,  5000 yıllık Türk tarihi içinde 1000 yıla yakın zaman diliminde ANADOLU’DA, o günden bugüne ayakta duran,  daha nice yıllar ayakta kalabilecek anıtsal eserler vermişlerdir.

Anadolu’muzun tüm şehirlerinde, ecdattan günümüze intikal eden, Camilerimiz, Kapalı çarşılarımız, Bedesten’lerimiz, Sebil, köprü ve nakış, nakış işlenmiş çeşmelerimiz, Türk İslâm ruh yüceliğinin örnekleri olmuştur.

Önümüzdeki bu örneklere rağmen, günümüz Mühendislik ve Mimarlık ilim adamlarımızın, verdikleri yapısal örneklerde, bu ruhtan, bu görüşten yoksun, köşesel, keskin hatlarla ortaya çıkan insan ruhuna hitap etmeyen, basit yapı tipleri ile, örneklendikleridir.

Örnek iki yapı yan yana durmaktadır. Eski Büyük Şehir belediye  binası ile, bitişiğindeki yeni bina yan yana görüntülendiğinde, Sanat ve sanattan yoksunluğun örneğini görememek körlük olacaktır.

Hilkat garibesi gibi, Bankalar caddesinde bulunan, Belediye İş merkezi, çirkin yapı tarzının en ilginç bir örneğidir. 

Şehrimizde, Site Camii’nin İslâm aleminde bulunamayan MİNARE örneği, 19 Mayıs Üniversitesi Kampusundeki ÜÇGEN dilimli KUBBE yapısı, İlk adım ilçemizdeki, Ulu Gazi Camiinin, KİLİSEYE benzer kubbe yapısı, Pencere görüntüleri sayabileceğim birkaç örnek olurken. . .

Bu yapı tarzlarının, hangi zorlamadan ortaya çıktığı, başlıca bir araştırma yazısı olarak ileride okurlarımıza sunacağım.

Yöneticilik, idarecilik, çok yönlü kişilik isteyen, ufku geniş insan işidir. Günlük fanteziler ile oluşan hedef tespitleri, kum’da bina inşa etme gibidir. Park, bahçe donatımı insani ihtiyaçlar içinde elbette ki lüzumludur. Ancak kişinin niyeti neyse, amelinin de o doğrultuda olması gibi, iki gözünün de açık olabilmesi farklı bir şeydir.

Ecdadımız, ebedi hayata intikal edecek işareti ile yaptıkları camiler ve diğer eserler büyük bir ihtişamın, sanatın, emeğin eseri olarak ortada dururken, günümüz idarecilerinin bu fikri yapıdan yoksun çalışmaları, bir evvelki idarecinin yaptığı eserin tabelasını değiştirerek, eser ihtişamı ile ortada dururken, yaptıranı unutturmanın mümkün olamayacağıdır. Düne göre bugün değişmiş olan Bulvar isimleri, nasıl değişti ise, Bu gün bazı eserlere yazılan isimlerin, yarın gelecek idarecilerle değiştirileceği de kaçınılmazdır.

Arapların bir tekerlemesi (Men- Dakka-Dukka) “ne yaparsan onu görürsün,” ifadesi gibi, bu günkülerin de yarın aynı muameleye tabi tutulacaklarını bize ikaz etmektedir.

Belediyenin, Saat hane meydanı projesi yılların bir beklentisidir. Modern bir şehir görüntüsünden uzak bir görünümdeki bu günkü çevre düzeni, temizlemeyi gerektirmektedir. Boyutun Yalı Camii,Belediye Pazar Camii ve Büyük Cami hedeflenerek,  Buradaki tarihi yapılarımızın ortaya çıkartılması, Ecdada saygımızın bir ifadesi olacakken, Şehrin ana merkezine vereceği modern görüntü, o bölgenin rahat nefes alacağı bir ortamı getirecektir.

Sit haritaları elde iken, Saathane ve cevresi yeni keşfedilen bir yer değildir. Bir metre kazdığınızda eski kaleye ait kalıntılar ve temeller bilinirken, Yıllardır bu bölgeyi duvar çıktı, kanal çıktı diye bekleten zihniyetin, verdiği zararın haddi hesabı yoktur. Bu hizmet değil, EZİYETTİR.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dursen Özalemdar Arşivi
SON YAZILAR