'Tarihe kara leke olarak geçmiştir'

Hükümet ile yetkili sendikalar arasında yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde “Yetkili Konfederasyon, utanç duvarına bir imza daha atarak, kamu çalışanlarını satmış ve 2.kez tarihe Kara leke olarak geçmiştir. Yetkili sendika ile hükümet kendi arakalarında fiilen anlaştıklarını söylese de, gerçekte memur ile hükümet kendi aralarında anlaşmayı bırakın, bağ kuramamışlardır ” dedi.

Ofis-sen Samsun İl Başkanı Fevzi Gül, yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları söyledi; Gül, “yetkili sendika toplu görüşme öncesinde kamuoyuna duyurduğu kendi taleplerini bile masada dile getiremeyecek kadar aciz ve çaresizlik içerisinde izlemiş ve izlettirmiştir. Yetkili Konfederasyon, utanç duvarına bir imza daha atarak, kamu çalışanlarını satmış ve 2.kez tarihe Kara leke olarak geçmiştir. Her platformda memura siyaset hakkı, grev hakkı ve ikramiye verilmesini öncelik olduğunu dile getiren yetkili konfederasyonun masada adeta dili tutulmuş ve lal olmuştur.   

Bilindiği üzere kamu işçilerinin siyaset hakkı ile birlikte,  yılda en az dört ikramiye alıyor olmaları, memura siyaset yasağının kalkmaması ve yılda bir kez bile ikramiye alamamaları kamuda eşitlik ilkesi ile bağdaşmadığı gibi utanç vericidir. Ve bunun ne mantılıklı bir açıklaması vardır, ne de vicdana sığmaktadır” dedi.

Ofis Sen Samsun İl Başkanı Fevzi Gül, yetkili sendikanın ekonomiden zerre kadar anlamadığını belirterek sözlerine şöyle devam etti. Gül, “yetkili sendika ekonomiden bihaberdar olmalı ki, ülkemizde döviz hızlı bir şekilde tırmanırken, böyle bir dönemde ve devletin kendi kurumu tarafından temmuz ayı enflasyonu 6.8 açıklanırken yetkili sendikanın 2016 yılı ocak ayı için yüzde 6 artışı kabul etmesi akıl ve mantıkla bağdaşmadığı gibi ekonomiden de zerre kadar anlamadıklarının açık bir göstergesidir. Ayrıca ülkemizde vergisini aksatmadan veren ve mayıs ayından itibaren %15 lik vergi diliminden, %20lik vergi dilimine geçilmesi sebebi ile doğacak ek kayıplar, hiçbir şekilde göz önünde bulundurulmamıştır. Tek söyledikleri emekli ikramiyelerinde geçen yıla oranla  % 10’luk artışın olduğunun söylenmesidir. Kaldı ki; bu da döviz ve enflasyon rakamlarına bakılmadan söylenmiş pervasızca sözlerdir. Çünkü bundan on, on beş yıl önce emekli bir memur başını sokabilecek bir alırken, bugün ikramiyesi ile alacağın evin toplam tutarının dörtte birini ancak karşılayabilmektedir.  Ayrıca emekli olacak memurun maaşının yarı, yarıya düştüğü, geçimini neyle nasıl sağlayacağı hiç hesapta ve kitapta bulunulmazken. Kısacası memur açlık ve yoksulluk arasında ince bir çizgide kaderleri ile baş başa bırakılarak adeta yalnızlaştırılmıştır” dedi.

Gül, memur sendikalarının, işçi sendikaları kadar güçlü olabilmeleri için önce dürüst ve birlik olmaları gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti. Gül, güçlü olabilmemiz için önce dürüst olmamız gerekmektedir. Kapalı kapılar ardında senaryolar yazılmamalıdır. Memurlar 2015 yılı için enflasyon farkı dâhil, yüzde 7,76  artış alırken, aynı yıl içerisinde kamu işçileri yine hükümet ile kendi aralarında imzaladıkları toplu sözleşmede 50 ila 100 lira iyileştirme + % 11, 3 artış + ikramiye olarak 500 lira denge ödeneği olmak üzere, toplamda % 22’ye varan oranlarda artış almış olmaları, işçi sendikalarının başarısı iken, bu yıl toplu görüşmeler memur sendikaları için bugünkü durum utanç vericidir. Bugün seçim arifesinde bile istediklerimizi alamıyorsak bu birilerinin yeterince dürüst davranmadığı, hatta memuru birilerinin arkadan hançerlediğinin açık göstergesidir.  Seçime giden iktidar elden kaçırılmış, seçim öncesi iktidar memurun oyundan almaktan feragat etmiştir. Yetkili sendika Memur-Sen, en düşük dereceli memur için 2016’da yüzde 33,2 zam istemiş. Ve masada yıllık %11’ e teslim olmuştur. Fakat bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu misali, zafer kazanmış komutan edaları gibi çığlıkları atmaktadır. Hani kamu çalışanlarını memnun etmeyen bir sözleşmeye imza atmayacağız demiştiniz, ne oldu? Gidiyorsun yüzde 11’e imza koyuyorsun. Aldığın zam,  istediğin zammın 3’te 1’i bile değil ve utanmadan sıkılmadan çıkıyorsun büyük zafer kazanmışçasına bütün iş kollarında büyük başarılara imza attık diyorsunuz. Yalanın da bu kadarına pes yani. Şimdi size soruyorum Ofis-Büro iş kolunda hangi kazanımı elde ettiniz? Başarı elde etinizde bizim mi bundan haberimiz yok.  Kamu çalışanlarını kandırmanıza izin vermeyeceğiz. Ya adam gibi hangi kazanımları elde ettiğinizi açıklarsınız, ya da sizi her gün kamuoyu önünde yalanlarınızı insanlara aktarırız. Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve  Meteoroloji de hangi kazanımı elde ettiniz ya? Mesai, döner sermaye ve nöbet ücretlerini artırdık, yan ödemelerini iyileştirdik diyorsunuz. Kardeşim el insaf! Demezler mi kardeşim siz mesai ücreti,döner sermaye, yan ödeme, nöbet ücreti olmayan bu kurumlarda bunu nasıl yaptınız, bu kurumlarda zaten bu tür ödemeler yok, bu kurumlarda çalışan memur sadece çıplak maaşı ile geçinmeye çalışıyor. Tabi buna geçinmek denirse…  Ayrıca sözleşmeli ve 4/c liler ile sürekli alay edilmekte, her gün yazılı ve görsel basında kendilerine kadro getirilecekmiş gibi vaatler verilmektedir. Ama toplu görüşme masasında emeği ile geçinmeye çalışan bu insanlardan tek kelime bile bahsedilmemiştir. Sendikacılık bu mudur? Sendikacılık insanları kandırmaktan ibaret midir? Yoksa onları peşinizden sürükleyip, onları basamak olarak kullanarak meclise milletvekili olarak girerek, dokunulmazlık zırhına bürünmek midir? Sendikacıyız demekten ve çaresizlik içerisinde sizin gibilerin iki dudağı arasında hakkımızda verilecek kararı beklemek içime, kanıma dokunuyor. Ve sizin yüzünüzden kamu çalışanlarının karşısına geçip de, sendikacıyız demeye utanıyoruz. Eğer gerçekten sendikacılık yapıyorsanız elinizi vicdanınıza koyun ve biz kime hizmet ediyoruz diye bir düşünün” dedi.  
Ofis-Sen İl Başkanı Fevzi Gül son olarak şunları söyledi; Gül, “bu yetkili sendika masaya oturduğu ve Milletvekili maaş artışları toplu görüşmelere endekslenmediği sürece geleceğimiz zifiri karanlık ardında şekillenmeye devam edecektir. Tüm memurlarımızı açlığa, sefalete ve yoksulluğa mahkûm eden ve tarihi sözleşme imzaladıklarını iddia eden yetkili Konfederasyonun içler acısı halini tüm kamu çalışanları gibi kendi üyeleri de üzüntüyle izlemektedir. Ekonomiden anlamayan, hesap kitap bilmeyen yetkili sendika toplu görüşme sürecindeki kararını gözden geçirerek bu durumu biran evvel düzeltebilmek için gerekli adımları atmalı, memurlarla helalleşmelidir. Aksi takdirde tüm memurların iki eli yetki sendikanın yakasında olacak ve diğer tarafta da onlarla helalleşmeyeceklerdir. Artık Kamu Çalışanlarımız gerçeği görmelidirler ve üyesi bulundukları sendika ile olan bağlılıklarını yeniden gözden geçirerek, sendikalarını sorgulamalı ve geleceklerini karartmamalıdırlar. Tüm kamu çalışanlarımız Toplu Sözleşme Masasında kendilerini hükümete hibe eden bu sendikadakiler üyeliklerini askıya almalıdırlar” dedi.