Sosyal tesisler ve çatırdayan krallıklar

1960"lı yıllardan sonra, ülkemizde;

Kamu kuruluşlarının yazlık, kışlık, lojman v.b. sosyal tesis yapma çılgınlığı, israfı başladı.

Ağalar ve beyler buralarda ailece ve pastaları paylaştıkları hortumcularla saltanatlar sürdüler.

Yatırım projelerine gönderilen ödenekleri, buralara aktardılar.

Yediler, içtiler, soydular ve yerlerine yine kendileri gibilerini getirerek devam ettirdiler, saltanatlarını ve de krallıklarını.

Bu tesisler orta çağ Avrupa"sındaki şatolara, ağalarımız da derebeylerine döndüler.

Halktan kopuk, halkın içine giremeyen, şatolarına halkı almayan ve yaklaştırmayan bu derebeylerinden ülkeye hiçbir fayda olmadığı gibi, 300 milyar dolar dış borç, 300 milyar dolar da iç borç bıraktılar bu derebeyleri.

Ağalar hem maaşlarını, harcırahlarını aldılar, hem de fakir milletin sırtından bu tesislerde tatillerini geçirip, eğlendiler, güldüler, sülük gibi yapıştılar sırtımıza.

Halen de bu sülüklüklerine devam etmekteler…

Hükümetimiz 3–5 yıl önce bir çalışma içindeydi…

Kamu kurumlarının sosyal tesisleri satılacaktı, inşallah dedik ve canı gönülden alkışladık, bu tesisler satılsın ve bir daha yapılmasın diye…

Lojman saltanatı sürenleri de unutmadık.

Sıra onlara da gelsin istedik, saltanatın hesabını versinler diye umduk…

Fakir milletimizin sırtına yapışmaya hiçbir sülüğün hakkı olmamalıdır diye hayaller kurduk…

Ne zaman ki borçtan ve alacaklılardan emir almaktan kurtuluruz, o zaman isterlerse şatolarının kapılarını altından, yollarını gümüşten yapsınlar sülükler diye dualar ettik…

Sadece Samsunda ki halka kapalı ama halkın parasıyla yapılmış sosyal tesis adlı şatolara harcanan paralarla, köy yollarımız yapılsaydı, asfaltsız köy yolumuz kalmazdı diye nutuklar attık…

-          Bafra ve Çarşamba ovası susuzluktan kururken, DSİ"nin,

-          %70 köy yollarımız toprakken, Köy Hizmetlerinin,

-          İlçe yollarının asfaltları delik deşikken, Karayollarının,

-          Yüz binlerce genç, kapılarda eğitim alamadan beklerken, Üniversitenin,

-          Birleşik sınıf rezaleti devam ederken, Milli Eğitimin,

Ve daha başka kuruluşların şatolarından haberiniz var mı?

İşte hükümet bunları satmak istedi…

Tatil yapmak isteyenler kendi parasıyla yapsın, asalak gibi milletin parasıyla yapmasınlar diye yazdık.

Yatırıma gelen paralar kılıfına uydurularak, kırpılıp böyle tesislere değil asli yerlerine harcansın ki; İşsizlik azalsın,

geleceğimiz daha güzel olsun diye bekledik…

Şatolar, krallıklar ve asalaklıklar da son bulsun istedik…

Dedik, yazdık, istedik, nutuklar atıldı, demeçler verildi de ne oldu?

Kaç lojman, havuz, şato tesis satılabildi?

Sıfır, sıfır, elde sıfır diyemiyorum…

Sadece Milletvekillerinin lojmanları satılabildi…

Sayın milletvekillerine herkesin bir özür borcu var.

Onlar mağdur oldular ama derebeyleri, racalar, şövalyeler, 1 ve 2 sınıf kasta dâhil olanların saltanatı devam ediyor…

Bu arada AKPARTİ"nin kapatma davası da devam ediyor…

Bu işlerde bir gariplik var ya yazamıyorum…

Siz deyin korkuyor, ben deyim sayfa bitti…

Galiba bu düzen hiç değişmeyecek…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR