SİYASETTE 24 SAAT FAZLA BİR ZAMAN

Konumuza girmeden önce dikkatimi çeken bir ayrıntıya değinmek istiyorum. Önceki gün ajanslara düşen bir haberde kapatılan Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Yunus Bekdemir ve 22 sanığa ceza verildiği haberi düşmüştü. Haberi görünce şöyle bir düşündüm, normalde bu cemaat bu şehirde gerek emniyetteki ve gerek siyasetteki şerefsiz adamları aracılığı en çok bana zarar verdi, gerçi işin aslı onlardan çıkarcı bir şekilde menfaat bekleyenlerden biride hiç olmadım. Hatta Ersin Yılmaz kendisiyle ilgili haber yapan bir gazeteciyle mahkemelik olunca ifadesinde haberi benim yaptırdığımı söyleyecek kadar ileriye gitmişti. Olaya bu yönüyle bakıldığında dün o haberi benim manşetten verip bu FETÖ’cülere oh oldu demem gerekiyordu. Ancak elimi vicdanıma koyup o insanların ailelerini, çocuklarını düşündüğümde bu haberi küçücük bir köşeden vermenin daha doğru bir yaklaşım biçimi olacağını düşündüm ve o şekilde yaptık. Dünkü gazetelerin bir kısmını görünce inanın çok üzüldüm ve bu kadar da olmaz dedim. Yıllarca o cemaate yalakalık yapan onların kıçlarından ayrılmayan, onların her türlü reklamlarını yüksek fiyatlarla yayınlayan bazı vicdan fukarası gazetecilerin olayı manşetlerinde verdikleri yetmemiş gibi birde, Rektör Yunus Bekdemir 8 yıl 9 ay ceza aldı diye patlak vermişler. İnsan kuldan utanmaz, korkmaz olmuş biliyoruz da bari Allah’tan korksunlar. Bu insanlar FETÖ’ cü olabilirler FETÖ bu ülkenin başına bela olmuş bir örgüt, bunlara eyvallah ama gerek Canik Başarı Üniversitesinin gerekse Ersin Yılmaz’ın sahibi olduğu kurumların yıllarca reklamlarını yapıp onlardan ekmek yiyen, sadece ekmek yemekle kalmayıp bu insanların kıçında dolaşan bazı gazete mensuplarının olayı verme biçimleri çok ama çok acı bir durum. Allah FETÖ’nün belasını versin ama bu tür yalakaları da ıslah etsin diyerek asıl konumuza girmek istiyorum.

 

       Merhum Demirel siyasette 24 saatin fazla bir zaman olduğunu söylediğini bu toplumda yaşayan herkes bilir, ömrünün tamamına yakınını siyaset ve devlet işleri ile geçirmiş bir insanın bu sözü gerçekten çok anlam içeriyor. Siyaset öyle kaygan bir zemin ki anlatamam, bugün konuşup karara bağladığınız bir konu rahatlıkla yarın tam tersine dönebiliyor. Neden bunu söylediğime gelince görevden alınan ilçe başkanlarının yerine gelmesi söz konusu olan isimlerin bir kısmında bu minvalde gelişmeler oldu. Mesela İlkadım’da kesin gözüyle baktığımız Salih Çelik’in ilçe başkanı olması olayı Genel Merkezin Salih Çelik’in lise mezunu olması nedeniyle koyduğu rezervin ardından değişti. Değişti de ne oldu derseniz İlkadım ilçe yönetiminde olan Mimar Mehmet Coşkun ismi ön plana çıkmış durumda. Bu arkadaşın ismi yıpranmamış, üniversite mezunu ve teşkilatın içerisinden gelen bir arkadaş olması nedeniyle Ankara’ya çağrılacak üç isimden en şanslısı olarak gözükmekte.

 

    Tekkeköy’de yapılan temayülde iki isim ön plana çıkmıştı. Bu isimlerden birisi daha önce yazdığım Muhammed Üstün ismi bir diğeri hiç tanımadığım ama Tekkeköy’de tanınmış ticaret erbabı olan Kenan Yılmaz isimleri. Kanaatimce Ankara’ya çağrılacak üç isimden ikisi bu iki isim olur, bu isimler içerisinde de en şanslısı hangisi derseniz ben daha önce Muhammed Üstün’ü tanıdığımı, sevdiğimi yazmıştım ancak Tekkeköy’den aldığım bilgilere göre bu arkadaşımızın da iyi bir arkadaş olduğu ve atanması halinde hizmet edecek isimlerden birisi olduğunu öğrendim. Diğer ilçelerle ilgili daha önce yazdıklarımın dışınca sadece Bafra’da değişiklik olacağını düşünerek, Avukat olan ve eskiden vekilin de ortağı olan arkadaşım da şanslı olabileceğini öğrendim ama Bafra çok farklı bir yer Samsun’un siyasette en zor iki ilçesinden birisi Bafra bir diğeri de Tekkeköy’dür. Bu iki ilçede siyaset yapmak zordur.

 

         İlçeler ve İl Kongresi yapıldıktan sonra bazı Belediye Başkanlarının görevden alınması da söz konusu ancak bu konuda şimdiden peşin hükümlü olmamak lazım. Ankara kulislerinden aldığım bilgilere göre ortalıkta 3+1 ifadeleri dolaşmakta. Bu ne demektir derseniz; üç tanesi garanti alınacak ama bir tanesi de sallantıda demek. Bunlar kimler derseniz onu söylemek için çok erken, zamanı gelince onu da söyleriz. Nasıl ki İlçe Başkanlarının alınacağını ilk bu fakir yazdı ve hepsi noktasına virgülüne kadar doğru çıktı, zamanı gelince onu da yazarız. Bu konunun bazılarının yazdığı gibi sekiz on rakamları ile uzaktan yakından alakası yok, o arkadaşlara eski mesleklerine dönüp çiçekçilik ve böcekçilik yapmalarını tavsiye ediyorum. Zira işlerine gereği gibi yapamıyorlar. Ayrıca ben onları adam gibi okuyup değerlendirmeleri de yazdıklarına göre doğru veya yanlış diyerek yapıyorum, onlarda bizi okuyorlar ama değerlendirmelerini yanlış yapmaya devam ediyorlar. Bu arada, bazı şerefsizler de benim için eski imam deyip bir yerlerde konuşup durduklarını duydum ama ben her zaman imamlık mesleğimden onur duydum ve elime fırsat geçtikçe de yapmaya devam ediyorum. İmamları küçümsemeye kalkan gerizekalılar unutmasınlar ki İmamların en iyi yaptıkları işletin başında İmam aşısıdır, onlara öyle bir imam aşısı yaparım ki yolda yürüyemezler haberleri olsun. Bu iş öyle arabalarının depolarını müteahhitlerin şantiyelerinden doldurmakla olmuyor, adam gibi çalışıp kazanıp ayakta durmakla oluyor haberleri olsun. Zavallı müteahhitler onların yüzünden iflas etmişler, bunu da bilmediğimi sanmasınlar. Elim bu tür şerefsizlerin yakasında, onlara yüz vermeye kalkan bürokratları da yakacağımdan en ufak şüpheleri olmasın. Bu güne kadar sessiz kaldıysam o tür şerefsizleri ciddiye almadığımdandı ama yaptıkları kırkı aşınca bundan sonra elim yakalarında. Bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR