SİYASETİN ÇİRKEFLİKLERİ

     Siyasi Partiler Demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır, en kötü parlamenter sistem en iyi totaliter sistemden iyidir, krallık, padişahlık, emirlik, vs. insanlık onuruna yakışmayan yönetim biçimleridir. Maalesef uygar denilen Avrupa’nın birçok ülkesi hala daha bu çağ dışı sistemlerle yönetilmekte ama konuşmaya sıra gelince uygarlığı kimseye bırakmıyorlar. Üzerinde Güneş doğmayan İngiltere dahi Kraliyetle yönetilmekte, Arap ülkeleri zaten olduğu gibi Totaliter sistemle yönetilmekte. İslam ülkeleri arasında, Demokrasinin işlediği ender ülkelerin başında ülkemiz geldiği için şanslıyız. Cumhuriyetin ülkemize kattığı en güzel şeylerin başında Cumhuriyet geldiği bir gerçektir, ama her kazanımı çok güzeldir diyemeyeceğim, örneğin zorla giydirilen Şapka’dan tutun da ezanın Türkçe okutulmasına varıncaya dek birçok yanlışı tasvip etmek mümkün değil ama olumlu taraflarını da söylemek zorundayız.

     Siyasi Partiler Demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır eyvallah bunda en ufak bir sorun yok, siyaset ülkenin olmazsa olmazlarının başındaki unsurlardan birisi ancak siyasette yaşanan bazı sıkıntılar yüzünden siyasetten nefret ettim. Siyasette olduğum dönemlerde de bunları bizatihi yaşamış birisi olarak o günlerde elimden geldiği kadar bu tür sıkıntıları bertaraf etmeye çalışsam da ne kadar muvaffak olduğumu ben de bilemiyorum. Nedir bu sıkıntılar derseniz her siyasi parti içerisinde belli başlı hizipleşmeler ve çekişmelerin yaşanması siyasetin doğasında olan bir şeydir, bunu istesek de istemesek de ortadan kaldıramıyoruz. Ancak yaşanan bu sıkıntılar bürokrasiye ve iktidarın çeşitli birimlerine sirayet ettiği zaman ciddi anlamda sorunlar yaşanıyor ve bu sorunlar toplumun her kesimine de sirayet ediyor.

      Dilerseniz bazı örnekler vererek bu konuyu biraz daha detaylı anlatmaya çalışayım; Bugün iktidarda olan Ak Parti içerisinde yaşanan sıkıntıları toplumun belli bir kesimi bilir, belli bir kesimi hiç bilmez ama, yapılan hizmetlerde ortaya çıkan aksaklıkların tamamına yakını bu çekişmeler nedeniyle ortaya çıkar. Gerek bürokraside gerekse siyasi organlarda görev yapan insanların tamamına yakını bir siyasetçinin veya siyasette ağırlığı olan kişilerin desteği ile orada dururlar. Bu insanlar bir iş yapmak istediklerinde onlara destek vermeyen insanlar yapmak istediklerine engel olmak isterler, neden engel olmak isterler derseniz o insanları başarısız gösterip görevden alınmalarını temin etmek için başarısız gösterme çabasına girerler. İşin ilginç tarafı bu işi yapanların teşkilatların en üst düzeyde bulunan insanları olmalarıdır, bu insanlar sırf siyasi rakiplerini alt etmek için aradaki zavallı bürokratları bu şekilde ezerler hem işlerin aksamasına neden olurlar hem de o insanların çalışma azmini kırarlar.

     Ak Parti İl Başkanı Muharrem Göksel’i o koltuğa oturtan kişinin “Kayınçom” olduğunu havada uçan kuşlar dahi bilir, ben uzaklık, yakınlık bakımından kendimi Muharrem Göksel’e daha yakın görürüm. Ama gerçekleri konuşmak gerekirse bu şehirde teşkilattan gelmiş, tabanı elinde tutan, alo dediği zaman anında bin kişiyi bir araya getirebilecek tek vekil var o da Kayınçom. Geri kalanların adeta memur gibi Mecliste el kaldırmaktan başka bir şey yaptıkları yok. Muharrem Göksel’in bu durumu dikkate alarak siyaset yapması gerektiği kanaatindeyim. Bunu neden söylediğime gelince son günlerde aldığım duyumlara göre İl Başkanı, Kayınçomun bürokrasideki adamlarını tasfiye etmek için bir hayli uğraş veriyormuş, Kayınçom kimi göreve getirmiş ise onu görevden almak için elinden gelen her şeyi yapıyormuş. Bu dediklerimi zamanı geldiğinde isim isim verebilirim, hatta Kayınçomun göreve getirdiği bazı insanlarla ilgili bürokratları arayıp onu şuraya verin, bunu buraya verin dediğini öğrendiğimde onun adına bir hayli üzüldüğüm gibi, siyasetten nefret ettim. Gerçi Kayınçom buna izin vermez, adamlarına her türlü sahip çıkacak güce sahiptir. Ama insanların eforlarını bu tür fuzuli işlere ayırmalarına üzülmemek elde değil.

Siyasette aslolan hakkı olanın hakkını teslim etmektir, merhum Özal’ın başarılı olmasının en önemli nedenlerinden birisi budur, Tayyip Erdoğan’ın da başarılı olma nedeni budur. Bir insan işini adam gibi yapıyorsa, ülkesine, milletine, devletine karşı yanlışı yoksa bu insanların siyasette şunun bunun adamı olmalarının ne anlamı var anlayabilmiş değilim. Örneğin Kayınçomun göreve getirdiği bir bürokrat İl Başkanın işlerini görme konusunda en ufak bir sorun çıkartmadan işleri görmüş ise o insanlarla uğraşmanın ne anlamı var anlamış değilim. Sırf siyasetteki çekişmelerin bedelini ödetmek adına bürokratlarla uğraşmak, zavallı adamların işidir. Bu konuda ilerleyen günlerde daha detaylı yazılar yazacağım, şimdilik bu kadarla yetiniyorum, sözlerimi bitirirken siyasetin bu çirkefliklerinden Allaha sığınıyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR