Bugünkü yazıma; "İnsanlar lâyık olduğu şekilde yönetilir" sözüyle başlıyorum…… Evet birileri yönetecek, emir verecek, bizleri idare edecek. Peki biz vatandaş olarak ne yapıyoruz? Kendimizin bir özeleştirisini yapalım mı beraberce…. Bakın neler çıkıyor ortaya Siyasetçiden ne isteriz? Vatandaş: Benim çocuğum işe girsin. Siyasetçi: Ne mezunu çocuğun? Vatandaş: İlkokul mezunu ama her işi yapar. Siyasetçi: Tamam, danışmanım not alsın uygun bir işe bakarız. Vatandaş: Tamam efendim Allah razı olsun ne muradın varsa versin. Siyasetçi: Çocuğuna iş buldum yarın gitsin işbaşı yapsın. Vatandaş: Tamam Ve oğlu-kızı neyse işe başlar. "Ne büyük adam be!" der, ballandıra ballandıra anlatır çevresine: Sigortası var yemeği var servisi de var. Sabah 07:00"de işe başlar 16:00"da işi bitmiş olur. Kardeşim ne iş yapar bir de ona bakalım. Çalıştığı yerin temizliğini yapar, evrak dolandırır, 20 gün sonra babasına "Yaaa baba siyasetçiyi bir arada ee.. Beni masa başına alsın çok yoruluyorum" der Vatandaş arar siyasetçiyi, hiç sıkılmadan yüzü kızarmadan: Efendim çocuğu işe aldırdınız, sağolun da çok yoruluyor, bunu masa başına alalım. Siyasetçi, "Allahım nereden vekil oldum, bu ülkenin bu kadar sorunu varken nelerle uğraşıyorum" diye iç çekerek dalıp gider. Vatandaş telefonun diğer tarafından "Alo alo vekilim, size çok güveniyorum" der. Siyasetçi: Tamam amca bakarız... Günler geçer işe başlayan kardeşim sistemi sorgulamaya başlar, ona iftira buna iftira... Sonrası ülkemin geldiği nokta…. Vatandaş olarak bir kere de kendimizi suçlayalım, hatalarımızı gözden geçirelim. "Ben" demeden "BİZ" diyelim. Saygılarımla