ŞİFA DAĞITIYOR

ŞİFA DAĞITIYOR
Büyük Anadolu şifa dağıtıyor

Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri  Metabolik  Cerrahi ve Obezite Merkezi doktorlarından Op. Dr. Kerim Güzel, şeker diğer bir adıyla diyabet hakkında önemli bilgiler verdi. Şeker hastalığı nedir? Nasıl tanı korulur? Tip 2 diyabette tedavi ve metabolik cerrahi gibi konular üzerine açıklamalarda bulunan Op. Dr. Kerim Güzel, uygun hastalar üzerinde cerrahi tedavi ile Tip 2 diyabet hastalığından klinik olarak kurtulma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledi.

Metabolik cerrahinin Samsunda da güvenle uygulandığını belirten Güzel, Metabolik Cerrahi Derneği Başkanı Doç.Dr Alper Çelik'in yönettiği Metabolik Cerrahi Çalışma Grubunun içinde yer aldığını Samsun ayağında kendisi olduğunu ifade etti.

DİYABET NEDİR
Sözlerine şeker hastalığı hakkında bilgi vererek devam eden Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Genel Metabolik  Cerrahi ve Obezite Merkezi doktorlarından Op. Dr. Kerim Güzel, "Şeker hastalığı (diabetesmellitus) eski çağlardan beri bilinen, hayat boyu süren bir hastalıktır.
Ülkemizde yaklaşık 2 milyon şeker hastasının ve 1.5-2 milyon kadar da gizli şeker hastasının olduğu sanılmaktadır. Vücutta çeşitli organları etkilemesi ve bozması yanında yol açtığı sosyal ve ekonomik sorunlar nedeni ile modern toplumun sosyal bir hastalığı ve problemi olmuştur.

NASIL OLUŞUR
Şeker hastalığı, pankreasta yapılan ve kan şekerini düşürücü bir işlevi olan insülin hormonunun yokluğu veya azlığı veyahut da etkisizliği sonucu oluşur. Kanda şeker (glikoz) seviyesi yükseldiğinde (örneğin yemeklerden sonra olduğu gibi) pankreastaki beta hücrelerinden insülin kana salınır.
İnsülin vücutta çeşitli dokulardaki (karaciğer, kas ve yağ dokuları gibi) hücrelerde bulunan reseptör adı verilen insüline duyarlı alıcılara bağlanarak kandaki şekerin hücreler içine girmesine ve buralarda yakıt olarak kullanılıp enerji oluşmasına imkan sağlar.
Vücutta insülin yokluğu ya da insülin var olduğu halde etkisiz bulunduğu durumlarda kandaki şeker hücreler içine giremez ve bu şekilde kan şekeri yüksek bir seviyeye çıkar. 2 tip şeker hastalığı vardır. "Tip I diyabet"te vücutta insülin eksikliği veya yokluğu söz konusudur. "

TİP 2 DİYABET
Tip 2 diyabetin oluş şekli ise tamamen farklıdır. Kalıtım önemli bir roloynar. Ailelerinde diyabet hikayesi olanlarda görülme şansı daha fazladır. (Özellikle 40 yaş üstündekilerde). Hastaların çoğu şişmandır. Tip II diyabette kandaki insülin düzeyi normal hatta fazla olabilir. Ancak insülinin vücut tarafından kullanılması bozulmuştur. Dolayısıyla şeker hücre içerisine giremez, kanda birikir ve kan şekeri yükselmiş olur.
Tip II diyabetin tedavisinde en önemli faktör iyi bir diyet yapmaktır. Uygun egzersizlerde şekerin düşmesine yardımcı olur. Bu şekilde şekeri yeterince düşmeyenlerde kan şekerini düşürücü ağızdan verilen haplar hastalıkta önemli rol oynar. Tip II diyabetin belirtileri ise genellikle yavaş olarak ortaya çıkar. Bunların başlıcaları çok su içme, çok yemek yeme, çok idrar yapma, görme bozukluğu, el ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanma, sık enfeksiyonlar, kaşıntı, yaraların geç iyileşmesi, iktidarsızlık (impotans)'tır.

TİP 2 DİYABETİN TANISI NASIL KONULUR
Aşağıdakilerden en az bir tanesi varsa şeker hastalığı (DiabetesMellitus) teşhisi konulur.
Açlık kan şekeri 126 mg/dl veya üzerinde ise, Herhangi bir saatte bakılan kan şekeri 200 mg/dl veya daha fazla ve beraberinde çok su içme, çok idrara çıkma veya açıklanamayan kilo kaybı varsa, 75 gr glukoz içerek yapılan şeker yüklemesinden iki saat sonra kan şekeri 200 mg/dl veya daha fazla ise Tip 2 diyabet tanısı konulur.
 
METABOLİK SENDROM NEDİR NİÇİN ÖNEMLİDİR?
Obezite ile tip 2 diyabet birbiriyle ilişkili iki  hastalıktır.
MetabolikSendrom ; obezite, hiperglisemi, hipertansiyon hiperlipidemi bileşenlerinden oluşur. Bu durum temelde  diyabette kalp krizinden sorumludur.
Diğer tüm problemler bu sorunun üzerine eklenerek gelişirler. Metabolik Sendromun teşhisi ve tedavi de bu dörtlünün erken dönemde anlaşılması ile sağlanır.
Şayet hastanın ailesinde şeker hastalığı, kalp hastalığı ya da şişmanlık mevcut ise,
Daha önce hastaya insülin direnci olduğu söylenmiş ise,
Şişmanlık mevcut ise ve kilo verilmesi gerektiği doktor tarafından söylenmiş ise,
Sinirlenince ya da heyecanlanınca tansiyonun yükselmesi yaşanıyor ise,
Yağlı yiyecekleri çok fazla tüketiliyor ise obezite ve diyabet teşhisinde önemli rol oynar.
Metabolik Sendrom tedavisi esas şekliyle Obezite Tedavisi ve insülin direncinin ortadan kaldırılmasıdır. Hastanın Tip 2 Diyabeti (şeker hastalığı) bulunuyor ise kan şekerinin etkin kontrolü oldukça büyük rol oynar.
Standart yaklaşım yoğun beslenme düzeni ve düzenli yapılan egzersiz programlarına ek olarak şeker ilaçları ve insülin tedavilerinin uygulanmasıdır.. Bunun sebebi yeterli olmayan tedaviler hastalığın ilerleyişini hızlandırır. Bu durum da pankreastaki insülin depolarını tükenmesine yol açar.  Kendi insülin depolarını tüketmiş olan hastalar dışarıdan insülin kullanmak zorunda kalırlar. Metabolik Cerrahinin başarısı ve olumlu tarafı hastaların kendi insülinlerini aktif bir şekilde ve küçük miktarlarda ekonomik kullanmalarına olanak sağlamasıdır. Metabolik cerrahi yöntemler, uygun şeker hastalarında, sorunlarını düzeltir..
 
METABOLİK CERRAHİ NEDİR?
Metabolik cerrahi; tüm metabolik hastalıkların cerrahi ile tedavi edilmesidir. Ancak klinik pratikte metabolik cerrahi tip 2 diyabet hastalığının cerrahi tedavisidir. Bir obezite ameliyatı değildir.  Obezite ameliyatları ile karıştırılmamalıdır. Arasında farklar vardır.
 
TİP 2 DİYABETTE TEDAVİ
Tip 2 diyabet heterojen çok etkenli dinamik hastalıktır. Hastalığın gelişimi sadece hormonal olmayıp psikolojik ve çevresel faktörlerde vardır. Diyabette klasik tedavi eğitim egzersiz , diyet, ilaçlar ve insülindir. Fakat  bu tedavi protokoller ile ancak diyabetli hastaların yüzde 20 sinin kan şekerini kontrol altına alınır. Hastaların ancak yüzde 7 iki yıl süre ile doktorunun önerilerine uyuyor.
 
NİÇİN AMELİYAT
Verilen diyet, egzersiz, insülin ve ilaçlar hastanın gününü kurtarmaya yöneliktir. Bir insanın ömür boyu egzersiz ve diyet yapması mümkün değildir. Yapılan çalışmalarda 3 yıl boyunca diyet ve egzersiz önerilerine uyan hastaların oranı yüzde  5 üzerinde değildir.  Bu tedaviler kan şekerini kontrol altına almaya yöneliktir. Ancak cerrahi tedavi ile tip 2 diyabet hasatlığından klinik olarak kurtulma ihtimali çok  yüksektir.
 
AMELİYATLAR  HER İKİ DİYABET TİPİNE YAPILIYOR MU?
Ameliyatlar sadece tip 2 diyabet hastalarına uygulanmakta. Tip 1 diyabetle tip 2 diyabet tamamen birbirinden farklı iki hastalıktır. Tip 1 diyabette insülin üretimi hiç yoktur. Bu ameliyatları yapabilmemiz için insülin üretimi mevcut olmamalı. Tip 2 diyabette insülin üretimi vardır fakat vücut kullanamaz. Biz bu ameliyatlarla vücudun kendi ürettiği insülini kullanmasına yardımcı oluyoruz.
BU AMELİYATLAR NASIL ETKİ EDİYOR
Günümüz yaşamında  belenme şeklimiz yemek yeme alışkanlığımız ve yiyeceklerin içerikleri şekli çok değişti. Fabrikasyon , rafinefastfood tarzı gıdalarla beslenmeye başladık. Bu tip beslenmenin olumsuz etkileri aslında sindirimin tamamlamamasıdır. Yiyecekler ince bağırsağın son kısmına gelmeden orta kısmında sindirimi tamamlamış oluyor. Ancak iyi huylu barsak hormonlarının aktive olupta tokluk hissi oluşması için besinlerin bu sindirim yolunun tamamını kat etmesi gerekiyor. Bu iyi hormonlar vücutta insülin duyarlılığını artır. Metabolik cerrahide bağırsağın son kısmıyla yiyeceklerin erken tanışmasını sağlamak ve insülin duyarlılığını artırmaktatır.
 
KAN ŞEKERİ YÜKSEKLİĞİ NELERE YOL AÇAR
Yüksek kan şekeri vücut için zehir anlamı taşır. Asıl etkisi damarlar üzerinedir. Damar harabiyeti yaparak kalp krizi felç, böbrek yetmezliği diyabetik ayak dediğimiz ayakta iyileşmeyen yaralar gözlerde problemlere yol açar.
 
NE ZAMAN AMELİYAT KARARI VERMELİYİZ?
Diyabette damar hasarı tanı konulmadan 2 ,3 yıl önce başladığı kabul edilir. Hastalar bu dönemlerde çok önemsemezler , organ kaybı yoktur, şikayetleri kabul edilebilir düzeydedir. Hastalık yavaş ve sinsi şekilde ilerler. Yani aslın da her şey yolunda gibidir. Bu döne genelde 10 , 12 yıl kadardır. Bu dönemde insülin rezervlerini kaybederler.
Hastalar ameliyat için klasik tedavi yöntemleri ile kan şekeri kontrol altına alınamaması veya organ hasarı bulguları başladıysa ameliyat önerilebilir. Organ hasarı olmamdan ve insülin rezervleri tüketilmeden yapılan operasyonlarda tedavi daha başarılıdır.
 
METABOLİK CERRAHİ AMELİYATLARI NELERDİR
Metabolik cerrahi olarak iki ameliyat vardır. Bunlar Sleevegastrektomi + ilealtranspozisyon ve sleevegastrektomi + transit bipartition. İkisi de metabolik cerrahi operasyonudur ve 10 yıllık kan şekeri kontrolü yüzde 90 üzerindedir.
Ben daha çok Brezilyalı doktorSergioSantoro’nun tip literatürüne kazandırdığı  SG+ transit bipartition ameliyatını tercih ediyorum.
 
METABOLİK CERRAHİ AMELİYATLARININ ORTAK ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Her iki ameliyatta da aslında yapılan işlem mide ve ince bağırsaklar üzerinde işlem yapılmaktadır. Bu ameliyatlarda amaç bir an önce yiyeceklerin ince bağırsağın son kısmına ulaştırılmasıdır ve böylelikle bağırsağın son kısmındaki iyi huylu hormonların aktivasyonu sağlanmaktadır.
Bu ameliyatlar obezite ameliyatları gibi restriksiyon (yiyecek alınımın kısıtlanması) yadamalabsotrsiyon (yiyeceklerin emiliminin bozulması) içeren ameliyatlar değildir. Ameliyatlarda özellikle transit bipetitiondaduodenum yani on iki parmak barsağı ve ince bağırsağımızın jejunum kısmı korunduğu için emilim problemi olmaz. Bir çok mineral , vitamin demir , kalsiyum  buralardan emilir. Yani mide barsak sisteminin tamamı sindirim olayına katılır. Burada sadece ince bağırsağın son kısmı öne alınarak yiyeceklerle erken buluşması sağlanır.
 
METABOLİK CERRAHİ AMELİYATLARI NASIL YAPILIR?
Ameliyatları tamamen laporoskopik ( kapalı olarak) yapmaktayız . 5 yada 6 adet 5 mm  yada 1 cm deliklerden karın girilerek yapılır. Ameliyat süresi 2.5 saat ile 4 saat arsında değişmektedir.  Bu ameliyatlarda öncelikle mide tüpleştirilir.
Birinci olarak mide de ghrelin salgılanan kısım çıkarılır. Ghrelin hormonu iştah arttırıcı etki vardır. İkinci olarak mide boşalım hızının artması nedeniyle ince bağırsaklara giden yiyecekler tokluk hissi oluşturur. İkinci olarak da ince bağırsağın son bölümü midenin alt kısmı bağlantılı hale getirilerek mideye ikinci çıkış verilir. Bu ameliyatta 5 yıllık takipte vitamine ihtiyaçları yüzde onun altındadır.
Uzun vadeli takipte demir ihtiyacı görülmez. Hastaların yüzde 95 hiçbir ilaç takviyesi gerekmez.
 
TRANSİT BİPARTİTİON AMELİYATININ AVANTAJLARI NEDİR?
İntragastrik basınç düşer ve buna bağlı olarak tüp mide kaçakları minimaldir. Ayrıca mide içi basınç az olduğu için tüp mide dilatasyonu azdır. Endoskopla sindirim sisteminin tüm alanlarına ulaşılır. ERCP yapılabilir. Sindirim sistemin tüm alanları yiyecek geçişine ve emilime katılır.
 
AMELİYAT NE KADAR GÜVENLİDİR?
Elimizde 14 yıllık veriler var. Santoro 5 yıllık sonuçları 2012 yılında yayınlanmıştır. Hastaların beş yıllık takiplerinde yüzde 86 kan şekeri değeri ilaçsız remisyon sağlanmıştır. Kabaca bu ameliyatların başarısı yüzde 85 ile 95 arasında değişmektedir. Kilo kontrolü ise yüzde 74 dür. Ön raporları yayımlanan 8 yıllık sonuçlarda ise bu oranlar aynı şekildedir.
 
AMELİYATTAN ÖNCE NE GİBİ TAHLİLELER YAPILIR?
Ameliyat öncesi öncelikle pankreasın insülin üretme kapasitesi ve aktivitesi için C peptit ve insülin açlık ve tokluk miktarın, ayrıca diğer biyokimyasal tetkiklere bakılır. Bu anlamda hasta ayrıntılı bir incelemeden geçirilir.
 
HER TİP 2 DİYABET HASTASI  AMELİYATA UYGUN MUDUR?
Her hasta uygun değildir. Burada önemli olan hastanın pankreastaki insülin üretme kapasitesi ve aktivitesidir. Eğer hasta yıllar içinde pankreası yorulmuş ve insülin üretemez hale gelmişse operasyondan fayda görmeyecektir. Böyle durumda vücut dışarıdan insüline ihtiyaç duyar.
 Ayrıca 3 yıl boyunca ilaç tedavileri diyet egzersize rağmen hastanın kan şekeri kontrol altına alınamamış hastalar operasyona adaydır yani HbA1C 7.5 üzerinde olan hastalar.
Bu ameliyatlar 18 ile 65 yaş arasına yapılmaktadır. Aynı zamanda 65 yaşın üzerindeki hastalar ayrıca değerlendirilir. Eğer performansları iyiyse ve ameliyattaki kazancın fazla olacağı düşünülürse değerlendirmeye alınır. Hastanın ne kadar bu ameliyatlardan fayda göreceği insülin rezervlerinin değerlendirilmesiyle anlaşılır.

METABOLİK CERRAHİ YÖNTEMİNİ BAŞARIYLA UYGULAMAKTAYIZ
Sözlerime son verirken şunu da belirtmek istiyorum. Metabolik cerrahi artık Samsunda da güvenle uygulanmaktadır. Metabolik cerrahi derneği başkanı Doç. Dr Alper Çelik beyin yönettiği metabolik cerrahi çalışma grubu içinde yer almaktayım. Bizim sonuçlarımızda Alper bey ile birlikte yayınlanacaktır. Bu çalışmanın Samsun ayağında ben varım. Yukarıda anlattığımız gibi ilk önce hastalığımızın ne olduğunu ve nasıl yol izlememiz gerektiğini iyi bilmemiz gerekiyor. Bunun için mutlaka bir doktordan yardım almalıyız.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.