GELECEK KAYGISI

Sami Kesmen

  Müslümanın gelecek kaygısı olmaz.

     İmanı kamil bir mümin üzerine düşeni yerine getirir ve tevekkül eder.

     Yapılması gerekeni yerine getirmeyenin hayırlı bir sonuç bekleme hakkı yoktur.

    Peygamberimizi rehber edinmek Müslüman olmanın gereğidir.

     Rehberi Peygamber olan bir müminin dünyevi unsurlara mağlup olması mümkün değildir.

     Dünyanın şatafatına  kendisini esir etmeyen Müslüman her zaman  mutlu ve huzurlu olur.

      Al-i İmran suresinde yüce Allah'a; dünyanın etkileyici güzelliklerini bildirilerek, dünyanın insan için süslü gösterildiğini buyurarak, bunun imtihan olduğu hatırlatmasını yapmıştır.

      Aynı sürede yüce Allah; insan için esas olanın ahiret yurdu olduğu ikazında bulunmuştur.

     Dünya kaygısı ve gelecek endişesi; tevekkülsüzlük, Allah’a güvensizlik, Peygamberi tanımamazlıktır.

     Müslüman, karşılaştığı her sonucun kendisi için hayırlı olduğuna inanır. Sonuçları değil, kendini sorgular. Olayları değil yaptığı davranışları yargılar.

      Gelecek endişesi yapan kimse huzurlu yaşayamaz.

      Elbette ki, geleceğe dönük plan ve programlar yapılacaktır.

      Hayal, plan ve program; endişe değil aksine sorumlu olmanın gereğidir.

     Günümüz dünyasında, modernitenin ortaya koyduğu unsurlar insanları etkilemekte ve yol haritalarının belirlenmesinde birinci sırayı almaktadır.

       Teknolojinin, takip edilmesi bile zor olan imkânlarını elde edemeyen Müslümanların; inanç değerlerini dikkate almadan,   gelecek kaygıları yaşaması kabul edilemez bir durumdur.

      Maalesef, gününüzde bir çok Müslümanda gelecek kaygısı nedeniyle savrulmalar görülmektedir.

     Savrulan Müslümanın hayatında izahı zor davranışlar ortaya çıkmaktadır.

     Helal ve Haram hassasiyeti zayıflamakta, günahlar için bir takım vicdani ikna unsurları geliştirilmektedir.

      Fıtrat günahı kabul etmediği için, vicdani ikna yöntemleri bulunmaktadır.

      Gelecek kaygısı imani zaafiyetin işaretidir. Bu durumda olanların kendilerini ve değerleriyle olan ilişkilerini gözden geçirmeleri gerekir.  

      Rızkın sahibi Allahtır. Müslüman bunun bilincinde olmak durumundadır.

      Açlık ve yokluk Müslümanı korkutmamalıdır.

      Sahip olma arzusu Müslümanın değerleriyle kavga etmesine neden olmamalıdır.

      Geleceğini şekillendirmek için gayret eden Müslüman, defolu davranışlara koşmamalıdır.

     Evlat, eş, mal , mülk sevdası Müslümanı Rab’ından uzaklaştırılmamalıdır.

     Müslüman, gelecek kaygısı duymamalı, Rabbına güvenmelidir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.