Zarife Köksal Taşova

Zarife Köksal Taşova

Senin niçin ağlıyorsun?

Merhaba değerli okurlar iyisinizdir inşallah . Bizler iyiyiz . Toplumsal sorunları yazdığımız için , bazen düşüncelerimiz dağılabiliyor . Umutlarımız tükenme yoluna giriyor . Tam o anda , birkaç kişinin bile hayatla barışık olmasına sebep olduğumuzu düşünüp , kendimizi toparlıyoruz . Biliyorsunuz eğitim ile ilgili sorunları daha çok  yazıyoruz . İnanın bizimde yaşadığımız o zor günler aynen hafızamızda kayıtlıdır . Kesinlikle silinmesi mümkün değildir . Çok değil 9 – 10 yıl önce ; heyecanla diplomalarımızı almıştık . O gün ayaklarımız yerden kesikti . Hatta öğrenim yılları boyunca yaşadığımız sıkıntılar yerini tatlı bir heyecana bırakmıştı . İşte tam o günlerde başka bir engel ile karşılaşmıştık . Aslında , böyle bir engelin olabileceğini hiç düşünmemiştik . Daha sonra konferanslarda bize çok soran oldu ;

Sizin hayatla barışık mısın ? Kitabınız var . Peki siz hayatla barışık mısınız ?

Evet o kitabı ben yazdım . yaşadıklarıma göre hayata küskün olmam gerekir .

Hayır bilakis içinde bulunduğum mücadelemden dolayı çok gururluyum  .

Yazdığım kitaplar nice tanımadığım insanlara yol gösteriyor .

Evet insana parada lazım . Ama inanın bana her şey para ile ölçülemez .

Binlercesinden bir tanesini söylemek isterim bir okurum şöyle söylüyordu

; Hayat bana çok çelmeler taktı . Herkese her şeye kırgındım ama kitabınızı okuduktan sonra benim için her şey olumlu yönde değişti . Katıldığım toplantılarda ise sürekli bayanlarla konuşuyorum : Bir tanesi şöyle demişti bir gün ; Kutular dolusu haplar içiyordum . Şimdi artık o hapları kullanmıyorum hayata daha başka açıdan bakıyorum. Değerli okurlar elbette baş örtü engeline takıldıktan sonra biz çok üzülmüştük . Çok ağlamıştık . Çünkü hayat maddi ve manevi 2 kısımdan oluşmaktadır . Her ikisi de olması gerekir . Ama bende diyorum ki ; İnandığınız yolda yürümelisiniz . Zaten o zaman hayatla barışık olabilirsiniz . Hayattan borç almamalısınız . Siz hayata hep ödünç vermelisiniz . Belli bir çizginiz olmalı bu çizgi sizin doğruluk çizelgeniz olmalı . O çizgiden dışarı taştığınız anda , taviz veriyorsunuz demektir . Her taviz sizden çok şeyi alıp götürür bunu sakın unutmayın . Yerel ve ulusal t.v  kanallarından davetler alıyoruz . Bir gün bir yerel kanaldan davet almıştım . Tabiî ki telefon ile görüşmüştük . Program saatinde gittiğim zaman , İlk defa bir olay ile karşılaştım . Zannederim program sunucusu olan kişi , beni görür görmez , -   Hanımefendi keşke bana telefonda başörtülü olduğunuzu söyleseydiniz . Ben daha onun sözünün dinlemeden Ayağa kalktım , asla üzülüp ağlamadım , dedim ki ; bu benim başıma ilk defa geliyor sizin bu davranışınızı ulaşabildiğim her yere şikayet edeceğim . Sizi kınıyorum . Düşünce özürlü olduğunuza inanıyorum . Sizin gibilerin buraları işgal etmemesi gerekir diyerek oradan ayrıldım ve dediklerimi de yapmıştım . Bir sır vereyim mi size  şu anda meşgul olduğum işlerden dolayı gerçekten hayat ile barışık durumdayım . Tepkilerimi yazarak gösteriyorum . Biliyorum yine Ö.S.S sınavı yaklaşıyor . Biliyorum gerginsiniz . Çünkü sınavı kazanıp kazanmamak yanında birde bu engeller var . Ama mesajım anlaşılmıştır herhalde , Eğer senin bir çizgin var ise , o çizgi üzerinde haksızlıklar , yanlışlar , hatalı tercihler olmamalıdır . yani amacın başarmak ise bunu peki hala yapabilirsin . Sende var olan cevheri her halükarda dışarıya çıkarabilirsin . Ama kişiliğinden ve onurundan taviz vermeyerek bunu yapmalısın . Bu sadece baş örtüsü engeline uğramışlar için değil , hayatta daha nice engeller var . Önemli olan hiçbir şekilde hata yapmayarak bu engelleri aşabilmektir .  Evet şu bir gerçektir ; insanoğlu çift kanatlı bir kuş gibi olmalıdır . yaşadığı bu dünyayı da , uhrevi hayatını da düşünmek zorundadır işte parola budur . Nasıl ki tek kanatlı kuş uçamazsa , sende her iki hayatını garantiye almalısın . ne olacak çok paran olduğunda , ayaklarının altına kırmızı halılar serilir . Bir giydiğini bir daha giymezsin. Paranın hesabını yapmazsın . Ama bu hayatın senden götürdüklerini de asla unutmamalısın . Geçen gün bir parti lideri , başörtüsü takmayan bayanların uğradıkları psikolojik baskıdan bahsediyordu . işte ben bu insanlara söylüyorum bu sözleri . Lütfen ağzınızdan çıkanları kulaklarınız duysun . Yıllardır , Peruk takanların psikolojileri ne olacak ? baş örtüsünü açmayıp , mesleğini yapamayıp tabiî ki maaşını alamayan ve nice maddi sıkıntılarla hayatını devam ettirenleri psikolojileri ne olacak ? Kaldı ki üniversitede arkadaşlarımızın çoğu başı açıktı . Ve bize destek oluyorlardı . Durum halen böyledir . Bazıları ağzını açıp ne konuştuğunu bilmiyor son bir not iletmek istiyorum geçen gün bir müdür beyden aldığım bilgiye göre ; bayan öğretmenlerde de kıyafet yönetmeliği geçerlidir . Vücut hatlarını belli edecek tarzda pantolon giyemeyeceklerini söylemişti . Ama ben bir çok yerde , bu yasağın ihlal edildiğini görüyorum . O zaman şöyle söyleyeyim onlar dar pantolon giyerek kuralları ihlal ediyorsa , baş örtüsü kullanmak isteyende o şekilde giyinsin yada kurallar herkez için geçerli olsun . Farkında olmadan yazı çok uzadı . Bu konuyu başka zamanlardada konuşuruz inşallah . Değerli okurlar bence dış ülkelere beyin göçü olmasın . bırakın kafaların içi çalışsın . Çalışan beyinler cennet ülkemize hizmet etsinler. Saygılarımla !!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Zarife Köksal Taşova Arşivi
SON YAZILAR