ŞEHRİMİZİN EN ÖNEMLİ SORUNU ASAYİŞTİR

                                     

            Dün yine Ademciğimin açtığı hakaret davası ile ilgili mahkemedeydim. Ademciğimle ilgili, geçtiğimiz yıl yaptığımız bir haberden ötürü bana hakaret ettiler diye dava açmış. Aslında burada yapmak istediği bana geri adım attırma taktiğidir. Aslında bu şehirde beni en iyi tanıyanlardan birisi de Adem Güney"dir, zira yaklaşık yirmi yıldır kendisiyle hayli ilginç mücadelelerimiz olmuştur, bu mücadeleler esnasında ne kadar dik durduğumu, tehditlerden, şantajlardan, menfaat beklentisini ne kadar ciddiye alıp, almayacağımı çok iyi bilir. Buna rağmen kırka yakın dava açarak beni geri adım atmaya uğraşmasının beyhude bir uğraş olduğunu bilmiyor. Dünkü mahkememizin konusu, Murat Keskin adlı vatandaş bize gelip, sunduğu evraklar sonucu, iktidar partisinin il başkanlığı koltuğunda oturan arkadaşımızın kendisini dolandırdığını iddia etmiş, biz de bunu yayınlamıştık. Ademciğim bu haberden fevkalade rahatsız olmuş olmalı ki soluğu mahkemede almış. Adamın iddiaları çok enteresan elindeki arsasını ucuza kapatabilmek için adamı işe yerleştirmiş ve hala daha adam o işte çalışıyor, yetmedi, adamın arsasını kat karşılığı alacağım demiş, ancak daha sonra adamdan bir senet almış, adamı o senetle icraya vermiş, ama Allah şaşırtmış olmalı ki senette adama ait tek bir imza var iken, birileri adamın imzasını taklit ederek çift imzalı bir senet haline getirmiş, yetmemiş, dönemin Gazi Belediye Encümeni"nde arsaların resen birleştirilmesi yönünde karar alınarak, bu karar meclisten geçirilmiş. Bu karar sayesinde adama İzalei Şuyu davası açılarak elindeki arsası yok pahasına alınmak istenmiş. Yerel mahkeme Ademciğimi haklı bulurken, Yargıtay bu yanlışlığa onay vermemiş ve kararı bozarak yeniden yerel mahkemeye göndermiş, bu kez yerel mahkeme arsanın tamamını Murat Keskin"e vermiştir. Bunca haksızlığı birileri ellerini, kollarını sallayarak yapar iken, biz olayı kamuoyu ile paylaşınca sanki yalan haber yapmışız gibi mahkemeye verildik. Sizin anlayacağınız adamlar hem suçlu, hem güçlü ama karşılarında Denge Gazetesi"ni bulunca oynadıkları satrançta bütün taşlar yer değiştirdi. Dikkat ederseniz biz sadece yanlış yapan insanların toplumun gözü önünde olanları ile ilgileniyoruz veya başka bir deyişle toplumu yönetmeye talip olanların yaptıklarını kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bir insanın hem yanlış yapıp, hem de toplumu yönetmeye kalkmaya hakkı yoktur. Toplumu yöneten insanların her şeyleri şeffaf olmak zorundadır. Bir yandan malı götürürken, diğer yandan temiz toplum naraları atarak insanları yönetmeye kalkanlar sadece ve sadece kendilerini kandırdıklarını unutmasınlar.

            Referandum sonuçlarını kendisine mal etmeye kalkan bazı parti yöneticileri ileride işlerine yarayabilmesi adına piyasaya çıkıp, teşekkür turları düzenliyorlar. Benim bu arkadaşlara tavsiyem toplumun huzuruna çıkmadan önce kendilerini toplumun ne kadar sevdiğini anlayabilmeleri için bir anket yaptırsınlar, şayet toplumun yüzde onu kendilerini seviyorsa o zaman bu ziyaretleri artırarak yapsınlar, adım gibi eminim ki sağlıklı bir anket yaptırdıklarında bu toplumun yüzde 95 inin kendilerinden nasıl nefret ettiğini göreceklerdir. Öyle altı yüz kişinin oy kullandığı bir seçimde kendi işbirlikçileri uzak ilçelerden delege yazarak seçim kazanmayı maharet saymasınlar. Maharet nedir bilir misiniz sokağa salarsınız hiç kimsenin tanımadığı anketörleri, insanlara sizler hakkında ne düşündüklerini sorarlar, oradan destek alırsanız işte o zaman başarılı siyasetçi olduğunuzu anlarım. Parti liderlerinin oyunu kendi oyu sanan ahmakların zamanı geldiğinde nasıl çuvalladıklarını hep birlikte gördük. Aslında bu günkü konumuz şehrimizin asayiş konusundaki çıkmazı idi, ufak bir giriş faslından sonra asıl konuya girelim derken konu mecrasından çıktı. Her zaman üzerine basarak söylediğim şey şehrimizdeki asayiş probleminin gün geçtikçe artarak çoğalmasıdır. Adamın yıllardır içerisinde tuttuğu bir kin için ta Mersin"den kalkıp buraya kadar gelmesi ve olayı burada icra etmiş olması sizce tesadüfi bir olay mıdır? Yoksa şehrimizdeki asayiş sorununun ta oralarda bilindiği için buraya kadar gelme cesaretinde bulunması mıdır? Bir insan suç işleyeceği zaman önce müsait ortamı arar, daha sonra muhatabına yapması gerekeni yapar. Adam sahaya giriyor, camı kırıyor, içeriye giriyor, ardından gidip adamı altı kez bıçaklıyor. Bunca olaydan sonra da bu şehirde asayiş berkemal diyecek birileri varsa söyleyenlere helal olsun demekten başka bir şey söyleyesim gelmiyor. Kimse yalandan insanları kandırmaya kalkmasın bu şehrin en önemli sorunu asayiş sorunudur ve bu işin başında olan Emniyet Müdürü bu işi yapamıyor. Başkasını söyleyen varsa beriye gelsin, istediği programda istediği tartışmayı yapmaya hazırım. Makamlarda oturarak, apoletli, forslu elbiseler giyerek,  şehrin güvenliği sağlanmaz. İnsanların güvenliği Allah"a kalmışsa herkese tavsiyem kendi başlarının çaresine bakmalarıdır, zira ben öyle yapıyorum da. Kalın sağlıcakla       

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR