Sapla samanı biri birinden ayırmak gerekir

Son günlerde yazdığım yazılarla ilgili, ismini vermediğim bazı muhteremler hayli rahatsız olup, ötede, beride bu rahatsızlıklarını dile getiriyorlarmış. Doğrusunu ararsanız, o insanların da isimlerini yazacağım günlerin  geldiğini unutmasınlar, ancak sürekli olarak yanlış yapan insanları yazmanın doğru olmayacağını düşündüğümden,  bugün güzel insanlardan bahsedeceğim.
Siyaset yapan insanlarda bulunması gereken bazı özellikleri daha önceki yazılarımda belirtmiştim.Hiç unutmadığım bir hatıramı sizlerle paylaşmak istiyorum; 1992 yılında kurulan D.Y.P.-S.H.P. koalisyon hükümeti, tanıdığım ve sevdiğim bir arkadaşımı İller Bankasına, bölge müdürü olarak atadı, ancak 40 günlük bir müdürlük görevinden sonra arkadaşımı görevden aldılar. Bayındırlık Bakanlığı koltuğunda Halil Çulhaoğlu oturmakta idi. Bir yolunu bulup, sayın bakana ulaştım ve dedim ki; sayın bakanım bu arkadaş çok dürüst, namazında, niyazında, inançlı bir arkadaş neden görevden aldınız, mümkünse görevine iade ederseniz çok seviniriz, Bakan Bey enteresan bir cevap verdi; Bak beyefendi o arkadaşımız senin dediğin gibi bir arkadaş olabilir, itirazım yoktur. Ancak bana bölge müdürlüğü yapacak arkadaş gerekli, senin o arkadaşından iyi bir cami imamı olur, bölge müdürü olmaz, deyince sesimi çıkarmadan yanından ayrılmak zorunda kaldım. Demek ki gerek siyaset yapacak insanlarda, gerekse bürokraside görev alacak insanlarda bulunması gereken bir takım özellikler var, aksi halde o görevlerde bulunmamaları gerekir.
         Ülkemizde iktidar erkini elinde bulunduran partinin il yönetim kuruluna bir baktığımızda içlerinde dürüst, harama el uzatmayan, şaibeden uzak insanların da olduğunu görmek mümkün. İsterseniz bunu birkaç örnekle izah edelim; mesela Hüseyin Cerrahoğlu kardeşimiz para ile, pul ile işi olmayan, ahlaki açıdan mazbut, en küçük bir şaibesi olmayan bir kardeşimiz, peki siyasete katkısı nedir diye soracak olur iseniz net bir duruş sergileyip, şu şöyledir veya böyle olmalıdır,diyecek iradeyi gösterecek durumda değil, bu arkadaşımızın karakteri böyledir. Yoksa korktuğundan veya menfaati gereği böyle davranması gerektiğinden bu duruşu sergilediğini düşünmek yanlış olur. Bir başka arkadaşımız Uğur Turan Sağlam hakeza öyle kılı kırk yarıp, yemek yediği adamın parasının helal mi, haram mı olduğuna bakıp, ona göre ikramını kabul eden bir kardeşimiz, gerek ticari hayatında, gerekse içtimai hayatında kılı kırk yararak davranan bu kardeşimizin siyasete katkısı nedir diye soracak olur iseniz, kültürüne, imkanına, dürüstlüğüne göre olması gerekenin çok gerisinde diyebilirim.Bir başka arkadaşımız Hüseyin Bayraktar ise deli, dolu, dostları ile olan münasebetlerinde bazı eksikleri olabilen, ancak para ile pul ile işi olmayan, siyasetten beklentisi olmayan, olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan bir arkadaşımız. Siyasete katkı sağlayacağını düşündüğüm bir arkadaş, ancak mahallenin dölleri rahat bırakması kaydı ile bunun gerçekleşmesinin mümkün olduğunu düşünüyorum, bir diğer arkadaşımız Ahmet Pala (benim kuşçum) birilerinin dediği gibi iktidar nimetlerinden yararlandığını hiçbir zaman düşünmem ve inanmam. Ahmet kardeşimiz iyi bir fikir ve siyaset adamıdır, yanlıştan yana hiçbir zaman olmaz, nefsini öne alıp, yanlış yapacağına da inanmıyorum ancak; uzun dostlukların hatırına kıramadığı insanlar adına bazı yanlış tavırları koyabilir, insanın birlikte olduğu insanlardan etkilenmemesi mümkün değildir. Özel bazı sorunları nedeniyle istifade edilmesi gereken birçok yönün toplum tarafından henüz keşfedilemediğini düşünüyorum, insanın topluma faydalı olabilmesi için kafasının rahat olması gerekir, aksi halde ne kendine, ne de topluma yararı olur ve birtakım hatalar yapabilir, işte hayvanlar âlemini yazmamın nedeni de budur
          Önümüzdeki günlerde siyasi ve içtimai yapılanmaların sağlıklı olabilmesi için bu yazılarıma devam edeceğim, daha iyiyi, daha güzeli bulmak için üzerimize düşeni yapacağımızdan kimsenin endişesi olmasın. İyi haftalar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR