SAMAN NEZLESİNE DİKKAT

SAMAN NEZLESİNE DİKKAT
Saman nezlesi, ihmale gelmez

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Apaydın, ''Mevsimsel alerjik rinit (Saman nezlesi), toplumda en yaygın görülen genetik geçişli hastalıkların başında gelmektedir.Ülkemizde nüfusun yaklaşık yüzde 20'sini ilgilendiren bu hastalığın yeteri kadar bilinmemesi büyük sorunlara neden olmaktadır'' dedi.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Apaydın, yaptığı açıklamada, özellikle bahar aylarında yaşam kalitesini olumsuz etkileyen alerjik hastalıklar ve tedavileri hakkında bilgi verdi. Alerjik rinit burun mukozasının (burun iç yüzünü örten zarın) enflamasyonu (ödemi-enfeksiyona bağlı olmayan iltihabı) olarak tanımlandığını ifade eden Dr. Apaydın, burunda kaşıntı, hapşırık sulu burun akıntısı ve burun tıkanıklığı ile karakterize olduğunu, baş ağrısı, koku alma bozukluğu ve konjuktivit gibi bulguların da eşlik edebildiğini kaydetti. Dr. Apaydın, alerjik rinitin, sebep olan alerjene göre mevsimsel (polenler bazı küf mantarları) ve sürekli (ev tozu akarı, hayvan deri döküntüsü ve tüyleri, bazı küf mantarları) olarak sınıflandırılabileceğini ancak bu iki grup arasındaki ayırımın her zaman kesin olarak yapılamadığını bildirdi.
 
Alerjik rinitin yaşamsal öneme sahip olan bir hastalık olmadığı için yeteri kadar önemsenmeyen ancak özellikle çocukların ve genç erişkinlerin yaşam konforunu ve sağlık kondisyonunu bozduğu için mutlaka önlem alınması gereken bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Apaydın, ''Özellikle çocuklarda üst solunum yollarında meydana gelen enfeksiyona bağlı olmayan bu iltihabi durum, ortamda bulunan enfeksiyon etkenlerinin (bakteri, virüs) kolaylıkla hastalık (sekonder enfeksiyon) yapmasına neden olmaktadır. Bu durum çocuklarda ve gençlerde sık tekrarlayan enfeksiyon hastalıkları ve uzun, masraflı tedavi süreçlerini de beraberinde getirmektedir'' ifadelerini kullandı.

VAKA SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Apaydın, son yıllarda doğal ortam alerjenlerinin yanında ekonomik düzey artışına bağlı endüstriyel alerjenlerin de artması ve insanların doğal yaşam ortamlarından uzaklaşması ile kazanılan ve kuşaktan kuşağa aktarılan aşırı duyarlılık nedeniyle mevsimsel alerjik rinit vaka sayısında artış meydana geldiğini belirterek, ''Doğal ortam alerjenlerinin yanında hava kirliliği, sigara dumanı gibi bazı çevresel etkenler de alerjik reaksiyonlara sebep olmaktadır. Ayrıca çeşitli iritan maddeler, ısı ya da nem değişiklikleri alerjik hastaların şikayetlerini artırmaktadır'' dedi. Alerjik rinit tanısında alerjik deri testlerinin büyük önem taşıdığını kaydeden Dr. Apaydın, şunları bildirdi: ''Uygulanması, sonuçlarının yorumlanması oldukça kolay ve ucuz bir test yöntemidir. Alerjik deri testleri kanda bakılan alerjene özgü antikor (spesifikIgE) testlerine göre daha güvenilirdir. Nazal smear (burun sürüntüsü) incelemesi alerjik rinit tanısını destekler. Hastaların henüz şikayetleri artmadan; alerjenlere maruziyeti engelleyecek tedbirler ile başlanacak basit antialerjik tedavi, insanların yaşam konforuna ve sağlık kondisyonuna olumlu katkı sağlayıp olası enfeksiyonların önüne geçmektedir. Alerjenler ev içi ve dışı günlük hayatımızın her alanında bulunabilmektedir. Alerjik hastalıklar kontrol altında olmadığında bundan en çok bireyin günlük hayatı; eğitim, iş ve sosyal hayatı olumsuz etkilenmektedir.''

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.