ŞAİRİN DEDİĞİ GİBİ “YİYİN EFENDİLER, YİYİN”  HEM DE TIKSIRINCAYA KADAR YİYİN

Şehit kanlarıyla yıkanmış güzel ülkemizde bunca haksızlık, olumsuzluk olurken dimdik ayakta kalmamızın tek nedeninin ecdadımızın bıraktığı manevi miras olduğunu düşünmekteyim.  Cumhuriyet döneminde yolsuzlukların üzerine en fazla gidildiği bu dönemde dahi hala daha bazı şeylerin önüne geçilemiyorsa buna denecek tek şey var o da pes yani dir.

            Bir kaç gündür gribal enfeksiyonla mücadele ettiğimden iş yerine gelememiştim, dün iş yerine geldiğimde işler o kadar çok birikmiş ki sormayın gitsin. Bekleyen vatandaşlardan tutun da gelen mektuplara varıncaya dek bir sürü iş birikmiş akşama kadar aralıksız çalışmama rağmen toparlayamadım. Gelen vatandaşlarımızı dinleyince hem üzüldüm, hem öfkelendim. İktidar erkini eline geçiren bazı kendini bilmez insanların yaptıklarını dinledikçe o insanlara olan öfkemi size anlatmam mümkün değil.

            Bu konuları teker, teker ele alıp sizlerle paylaşacağız, hem de belgelerini de sunmak kaydı ile sunacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Daha önce benim de dürüst adam olarak bildiğim bazı insanlar hangi usulsüzlükleri yapmışlar ve bu yaptıklarına itiraz eden vatandaşları nasıl tehdit etmişler aklınız durur. Adamın arsasını almışlar bir yerden götürmüşler ta bilmem nereye adam buna itiraz edip, mahkemeye gidip mahkemeyi kazanmasına rağmen bu uyanıklar evrak henüz Yargıtay aşamasında iken yeniden plan değişikliği yapmışlar. Bu yapılanların hiç biri ne yasal ne de ahlaki olmamasına rağmen adamcağız bu yapılan yeni uygulamaya da itiraz edince adama birilerini aracı gönderip, neler dedirttiklerini de sizlerle bu sütunlardan paylaşacağız.

            Bir başka kamu kurumundaki tüm üst düzey yöneticilerin kimselere haber vermeksizin el altından bizzat kendi öz çocuklarını kendi çalıştıkları kurumda nasıl iş başı yaptırdıklarını da tüm detayları ile yazacağım. İnsanlar KPSS, ÖSS, LGS'lerde sürüm, sürüm sürünürken yetkiyi eline geçiren uyanıkların hiç bir sınava tabi tutulmaksızın kendi öz çocuklarını işe almalarına ne demeli hep birlikte karar vereceğiz. Bu konuda görüştüğüm bazı siyasetçilerin ne dediklerini de yazacağım.

            Sakatlar Derneği Samsun Şubesi'nde olup biten akla uymayacak gelişmelerin gerçek yüzünü de ele alıp değerlendireceğiz. Bu kurum benim geçmişte en çok önemseyip, emek verdiğim bir kurum olduğundan gelişmelerle ilgili daha hassas davranmak durumundayım. Sakatlara acımayın iş verin sloganıyla yola çıkan bu arkadaşlarımız kendi söylemlerine ne kadar uymuşlar onu da etraflıca tartışacağız.

            Geçtiğimiz hafta yazdığım Cenabettin Amcam'da Vezir Hazretleri'nin izinde yazısını okuyan yüzlerce kişi telefon, mail yoluyla memnuniyetlerini ifade etmişlerdi, bu mailler arasında bazıları çok enteresandı, insanların canları o kadar çok yanmış ki anlatmak mümkün değil. Arayan bir vatandaşımız Cenabettin Amcam'ın kendi kız kardeşini hanımlar lokalinde işe aldığını belirtiyor ve ekliyor, bizim evde ekmek pişirmeye paramız yokken başkanın kendi kız kardeşini işe almasına adeta isyan ediyorum. Bir diğeri amcaoğullarının maceralarından bahsediyor. Bir başkası bu amcaoğullarının kayınçolarının dahi belediyede kral gibi davrandıklarını, hatta bir tanesinin üniversitede çalışmasına rağmen işe gitmediğini belirtiyor.

                Seçimi kazandığı günden itibaren enkaz edebiyatı yaparak kendisinden önceki başkanların aldığı fazla personelden şikayetçi olan başkanın bunca adamı işe almasına ne demeli. İşe aldığı adamlarla ilgili ufak bir araştırma yapıldığında öne çıkan iki faktörün olduğunu görmek mümkün, bu faktörlerden birincisi akrabalar, ikincisi hemşeriler, bunların dışında kimse yok. Bir örnek verecek olur isek Ülkücü camiada elli yıla yakın zamanını vermiş olan Şefik Yazgın'ın boşta olan üniversite mezunu oğlunu işe almamış, onun yerine bir akrabasını tercih etmiştir.  Bu olaylar insanı gerçekten üzüyor, zulüm yaparken bile adaletli olmak gerekmez mi? İnsan Allah'tan korkmuyorsa kuldan da utanmaz mı? Ama siz şairin dediği gibi olma yolundaysanız yolunuz açık olsun. Ne demiş şair yiyin efendiler yiyin doyuncaya kadar yeyin, hatta aksırıncaya, tıksırıncaya kadar yeyin. Kalın sağlıcakla