S-400 İŞİNE FARKLI BAKIŞ

Devleti yönetenlerin elinde her türlü bilgi, belge ve neyi niçin yaptığının gerekçesi vardır.
Bizim yazdıklarımız, işin medyaya yansıyan boyutunu tecrübe süzgecinden geçirmektir.
Ülke savunmasıyla alakalı konularda ulu orta eleştiri yapmak doğru değildir.

 
Dış politikayı, iç politikada malzeme yapmaksa hiç doğru değildir.

Türkiye, 2.nci Dünya Harbinin bitimiyle 24 Ekim 1945'te kurulan BM'nin kurucu üyelerindendir.
Daha sonra Doğu Blokuna karşı 1949 yılında kurulan NATO'ya da Kore'de büyük bedel ödeyerek 1952 'de girmiştir.
Bugün NATO, 16 ülkeden oluşmakta ve Türkiye önemli müttefiklerindendir.

BM, NATO, ABD ve AB şimdiye kadar her konuda bize iki yüzlü davranmış, bizi sadece hurda silahlarının ve ticaret mallarının pazarı olarak görüp sömürerek sırtımızdan geçinmişler ve halen de geçinmektedirler.
İlk defa Ak parti Hükümetleri, bu kuruluşlara meydan okuma, biz köleniz değil eşit ortağınızız deme cesaretini göstermiştir.
Görüntü budur ve her Türk vatandaşı bu dik duruşu takdir etmelidir.
Ancak dikkatli olmakta da fayda var. 


Türkiye NATO'ya girdiğinde (Menderes dönemi) insanlarımız ve Hükümet erbabı sevinerek ve övünerek bunu çok büyük başarı olarak millete sundular.
Halbuki başarı değil kölelik sözleşmesiydi sanki! 
Ülkenin her yanı ABD üsleri ve askerleriyle, hurdalarıyla dolduruldu...
67 yıldır olanlar ve gelinen nokta hiçte iç açıcı değildir.
Türkiye'ye daima üçüncü sınıf muamelesi yaptılar. 
Israrla istememize rağmen bize füze savunma sistemi vermiyorlar ve biz de NATO üyesi olduğumuz halde Rusya'dan S-400 alıyoruz.
Onlar da cıyaklıyor gibi görünüyorlar! 
İşin aslı bu ise, yerden göğe kadar haklıyız.


Rusya'dan da Çin'den de gerekirse Kuzey Kore'den de alırız!
Neden biz yapmıyoruz /yapamıyoruz sorusunun cevabı ayrı konu!
An itibariyle S-400'ler alındı ve kuruluyor... 
İlerleyen zamanda, ülkemizin ABD'den boş kalan yerlerini de Rus üsleri, ekipmanları ve hurdaları doldurmaz İnşallah...


Dünya siyaseti hızla ısınmakta ve silahta güçlü sömürgeci devletler, menfaat blokları oluşturarak 3.ncü Dünya savaşı provası yapmaktadırlar...
Er geç böyle bir savaşın olması kaçınılmaz gibi görünüyor ve biz bu süreçte belki bilerek belki çaresizlikten yanlış bir bloka doğru sürüklenmekteyiz... 
Ya da İngiliz, İsrail ve ABD şeytan üçlüsü bizi bilinçli olarak öbür tarafa itmektedir! 
1.Dünya savaşında da benzeri olmuştu.
İngiltere, Fransa bizi Almanların bloğuna itmişti... 
Ve biz, padişahın ve Aklıselim yetkililerin istememesine rağmen "Üç beyinsiz ittihatçının" oldu bittisiyle bir anda Osmanlıyı bölmek parçalamak isteyenlerin karşısında savaşa girmek zorunda kalmıştık...


Sonuç malum, az kalsın Anadolu'yu da kaybediyorduk! 
İttihatçılar, Almanların iki savaş gemisini güya satın alıp bayrağımızı çekmiş ve onlar da Karadenize çıkıp Rus limanlarını bombalayarak bizi istemediğimiz blokta savaşa sokmuşlardı.

S-400 alımı, İnşallah bu iki gemi gibi olmaz!

Amerika, İngiltere ve İsrail üçüzü nasıl ki daima bize düşmansa, Rusya'nın da bunların yanında dördüz olduğunu unutmamalıyız.


Hatta Rusya, diğerlerinden daha tehlikeli düşmandır. 
Rabbim yöneticilerimize basiret, kolaylık ve ufuk genişliği ihsan eylesin. Amin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adem Alan Arşivi
SON YAZILAR