1978 yılından beri seçimleri iyi takip ederim, o zamanlar MTTB de siyasete ve sosyal hayata başlamıştım, daha sonraki yıllarda zaman, zaman teşkilatlarda oldum zaman, zaman da dışarıdan seyrettim ama siyasete hiçbir zaman ilgisiz kalmadım. Gerek siyasi hayatımda gerekse sosyal hayatımda inanmadığım hiçbir şeyi ne konuştum ne de savundum, siyasete merhum Erbakan Hocanın rahle-i tedrisinde başladım, sosyal hayatımda da inandıklarımın dışında bir şey yapmadım. 7 Mart tarihli yazımda evet %52, Hayır %48 olacak derken yaklaşık otuz yıllık siyasi tecrübelerime dayanarak ve güvenerek söylemiştim. Çok enteresan bir seçim dönemi geçirdik,  bu şehirde geçmişi Ak parti ve Milli görüşten gelen tek gazeteci olmama rağmen bazı gerçekleri benim dışımda yazan tek bir gazeteci olmadı. Oysa bu işi yapanların tamamına yakınının solcu oldukları göz önüne alındığında benim ısrarla Ak parti çizgisinde yazılar yazmam, onların da CHP veya sol kesimin çizgisinde yazılar yazması gerekirdi.

    Benim işim şunun bunun gönlünü yapmak değil, hakikatleri konuşmak olduğundan taa TBMM’deki yasaların çıkması esnasında Bekir Bozdağ’ın yaptığı talihsiz konuşmayı eleştirerek bu konulara açıklık getirmeye çalışmıştım. Konuşurken sosyal demokratlığı kimseye bırakmayan sahte solcular da kalemşörlüğünü yaptıkları ağalarına yağ yakmanın dışında en ufak bir kelam edemediler. Oysaki topluma doğruları anlatmak bizim olmazsa olmazımızdır. Dikkat ettiyseniz Referandum tahminlerini yapan şirketlerin tamamı çuvalladı, neden çuvalladılar derseniz hayır diyecek insanlar korkudan biz hayır diyeceğiz diyemediler. Şayet bu algı olmasaydı inanın evet oyları biraz daha fazla çıkacaktı, bizim toplumumuz asla dayatmalara pirim vermez. Ak parti ve Cumhurbaşkanı bazı şeyleri fark edemedi, güç zehirlenmesi oldu, bunu ben ısrarla anlatmama rağmen kimsenin işine gelmediği için duymak bile istemedi. Ama ortaya çıkan sonuç çok acı bir sonuç. CHP,HDP, PKK ve Siyonist güçlerin desteklediği hayır gurubu % 49’a yakın oy aldı, bunun evetçilerin mağlubiyeti olduğunu açık ve net buradan ilan ediyorum. Reisicumhurun konuşmalarına bakınca adamın yüzündeki ifadelerin ne anlama geldiğini çok iyi anlayabiliyorum, onu bu kadar morali bozuk hiç görmemiştim.

    Bu seçim ne anlama gelir derseniz hiç unutmuyorum 1994 yılında Refah Partisi İstanbul ve Ankara’yı kazanınca merhum Erbakan sağ tarafına Tayyip Erdoğan’ı, sol tarafına da Melih Gökçek’i alıp bir basın toplantısı yaptı. Toplantıda Melih Gökçek’i Türkiye şampiyonu, Tayyip Erdoğan’ı da Dünya şampiyonu ilan etti. Bu ne demekti biliyor musunuz? Artık Refah Partisi iktidara geliyor demekti. Gerçekten de 1997 seçimlerinde Refah partisi %22 oy alarak seçimden birinci parti olarak çıktı ve daha sonra iktidar oldu. Referandum sonuçlarına bakıldığında Ankara ve İstanbul’da hayır oylarının az da olsa önde olması Ak parti adına fevkalade üzücü bir durum, bu iki ili kaybeden iktidarı kaybetmiş demektir. Seçmen Ak partiye çok önemli bir mesaj verdi, dedi ki ey Ak parti yaklaşık yirmi beş yıldır seni Yerelde ve Genelde iktidar yaptık ama içindeki tafraları temizlemez isen bizden sana oy yok.

    15 Temmuz Darbe girişiminin ardından cemaatin tabanı talan edildi, polisi, memuru, öğrencisi, yurt görevlisi tutuklandı, iyi güzel de bunlar Cemaatin tabanı hani ticaretle uğraşanları, ihanetle uğraşanları, siyasetçileri nerede? Ankara, İstanbul Belediye Başkanlarının yakınları Fetöcü değil mi? Bunları neden tutuklamadınız diye mesaj verdi, inanın bu böyle. Bu sonuç ciddi anlamda okunması ve gereği yapılması gereken bir sonuç aksi halde Ak partinin iktidarını kaybetmemesi mümkün değildir. Tayyip Erdoğan da bunu çok iyi okumuş olmalı ki adamcağızın suratı mosmor. Geçenlerde Melih Gökçek’i oğlunun Beyaz TV’ sinde gördüm koskoca Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, Kemal Kılıçdaroğlunun sosyal medyadaki komedilerini konuşuyor, Muharrem İnceye atfedilen yapma karikatürleri konuşuyor, insan bu kadar sorumsuz olur mu?

    Ezcümle bu Referandum hiç kimsenin beklemediği bir sonuçla nihayete ermiştir, toplum hayır demekle CHP ye destek vermemiş, Ak partiye ve yeni sisteme ihtar vermiştir, şayet bu mesaj iyi okunmaz ise ne olur biliyor musunuz? Muhalefetin tamamı Abdullah Gül isminde uzlaşır yapılacak ilk seçimde kazanır, on beş yıllık kazanımlar heba olur gider. Ben bu Referandum sonuçlarından bunu anladım, siz başka bir şey anladıysanız buyrun söyleyin. Kalın sağlıcakla.