RAMAZANIN ARDINDAN

Bir ramazan ayını daha geride bıraktık. Yoğun ibadet ortamından, zengin iftar menülerinden, mutlu sahur sofralarından, günlük mukabelelerden öylesine huzur bulduk ki; adeta gönlümüzde okyanus derinlikleri oluştu, kasırga esintileriyle de günahlar buharlaştı. 
       Bayramla birlikte yeni bir döneme yelken açtık, bugün itibariyle bayram sonrası yeni bir hayata başladık. 
       Ramazanda kazandıklarımızı, bundan sonra davranış sermayesi olarak değerlendireceğiz.  
       Ramazan; sadece ramazan ayı için değildir. Ramazan; kendisinden sonraki zamanları imar ve inşa eden manevi kamp dönemidir. 
       Ramazan; gönül insanı olmayı, Allah'a itaat etmeyi, insanlarla kol kola girmeyi, canlılara merhamet etmeyi öğreten güzellikler manzumesidir. 
      Ramazan; kulluktur, kulluğun öğretildiği ve öğrenildiği bir zaman dilimidir. 
       Onbir ayın sultanı ünvanına sahip olan ramazan; bu ünvanın gereği olarak kendisini değerlendirenleri sultan yapan bir aydır. 
       Sultan olan ayın, sultan yaptığı erleri olan Müslümanlar gelecek ramazana kadar sultan olmanın hakkını vereceklerdir. 
        Recep, şaban ve ramazan aylarıyla, bu aylarda ihya edilen regaib, miraç, beraat ve kadir geceleri müslümanın sultan oluşunun en etkili manevi mimarlarıdır. 
       Şimdi kendimizi test etme zamanındayız. Ramazanda mı müslümanca yaşadık yoksa ramazan dışında da müslümanca yaşama modeline mi kavuştuk.  
      Bayram sabahı itibariyle ramazan modelini unutup, ramazan öncesine mi döndük yoksa ramazanda kazandığımız güzel hasletleri davranış modeli mi yaptık. 
    İftarlarda yapılan paylaşımlar, teravihte oluşturulan cemaatler, sahurda alışılan teheccütler, gündüz-gece okunan mukabeleler, tutulan oruçlar, gerçekleştirilen infaklar; müslüman hayatında bir model oluşturmuş oldu. 
      Ramazanın oluşturduğu model, insanın huzurlu ve mutlu olmasına uygun kodlanmış ilahi bir modeldir. 
      Bu ilahi model her sene bir ay ramazanda güncelleşmekte ve ramazan ayını değerlendireni huzurun adresine ulaştırmaktadır. 
      Üç Aylar diye isimlendirilen ve ramazanla finali yapılan bu güzel ve özel zaman dilimini yaşadık. Şimdi sahip olduğumuz o güzel modeli günün ve ayın her anına yansıtma zamanına adım attık. 
       İslâm; sadece ibadet dini değildir. Eğer İslâm hakkında bir tarif yapılacaksa, buna hayat dini/yaşam dini demek en doğru ve isabetli tanım olacaktır. 
      "Ramazanda sevap kazandık, artık şimdi işimize bakalım" diyerek ramazan kazanımlarını buharlaştırmak, müslümanın kendine yapacağı en büyük ihaneti olur. 
       Ramazanın ardından, ramazandaki gibi yaşamak esastır. Ramazanın hikmetlerinden biri de bunu sağlamak ve sağlamlaştırmaktır. 
      Uğurlarken hüzün duyduğumuz ramazan ayını nasıl ağırlamışsak, bundan sonra bize o ölçüde katkı sağlayacaktır.
       Gitmesine üzüldüğümüz bu ayın gelmesini özleyebilmek için, onbir ayı da ramazan gibi yaşamak gerekir. 
       İbadet, itaat, merhamet, hürmet ve hizmet; onbir ayın davranış şeklini belirlemelidir. 
      "Adem" olmak için, ramazan adamı olmak gerekir. Ramazan adamı; ramazandan sonra da ramazanı yaşamaya devam etmektir. 
        Ramazanın ardından, ramazan kazanımlarını devam ettirmek dileği ile....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR