PARAMI NASIL DEĞERLENDİRECEĞİM DİYE ÜZÜLMEYİN

 

PARAMI NASIL DEĞERLENDİRECEĞİM DİYE ÜZÜLMEYİN

Benim için İmam diyenleri yalancı çıkarmamak için mezun olduğum üniversiteyi çok fazla gündeme getirme gereği duymam. Zira benim için İmamlık mesleği her mesleğin üzerinde, her şeyden çok daha değerli bir onurdur. Keşke Allah ve Resülünün istediği İmamlık mesleğine hakkıyla layık olabilsem. İmamlık liderliktir, İmamlık Alimliktir, İmamlık Bilginliktir, İmamlık Dünyevi ve uhrevi her şeyi içerisine alan çok değerli bir hayat tarzıdır. İlkokul öğretmenleri nasıl ki her konuda bilgi sahibi olmak zorundalar, İmamlar da hayattan ve memattan her konudan haberdar olmak zorundadırlar.

İmamlık mesleği hayatımın çok az bir kısmında icra ettiğim bir meslektir. 1981-1983 yıllarında iki yıl ara ile icra ettiğim bir meslek olmasına rağmen daha sonra yaklaşık on yıl yaptığım üniversite Öğrenci Yurdu Müdürlüğü, üç yıl yaptığım Aygaz bayiliği, 20 yıl yaptığım İnşaat Müteahhitliği ve dört yıl civarında yaptığım Belediyecilik gündemde olmazken iki yıllık İmamlık mesleği benim hayatımın bir parçası oldu. Ancak başkaları gibi asla aslımı inkar etmek gibi bir zillete düşmem. Yaptığım her mesleği adam gibi yaptım. kimse yaptığım meslekte başarısız olduğumu söyleyemediği gibi meslektaşlarımın arasında en başarılı oldum desek yeri vardır.

Peki bu izahatı neden verme gereği duydun derseniz bitirdiğim Üniversite işletme Fakültesi olmasına rağmen bunu hiç gündeme getirme gereği duymadım ancak son günlerde bazı meslektaşlarımın parayı iyi yönettiklerini, paraya para kazandırdıklarını öğrenince!... ben de acaba bu konuda ben de başarılı olabilir miyim diye merak etmeye başladım. Bazı meslektaşlarımızın para yönetiminde çok maharetli olmaları!... beni de bu konuda heyecanlandırdı. Arkadaşlarımızın çok kısa zamanda paraya para kattıklarını öğrendim hatta o kadar becerikliymişler ki kazandıkları para çok olunca sadece kendilerine kazanmakla kalmayıp yakın akrabalarına, arkadaşlarına da para kazandırmak için paralarını aldıklarını öğrendim.

Peki sonunda ne kadar para kazanmışlar ne kadar kaybetmişler derseniz önce çok paralar kazanmışlar, hatta paraları koyacak yer bulamadıkları yönünde rivayetler var. Ancak sonunda ne olmuş derseniz paraların hepsi havaya uçmuş. Nasıl olmuş da uçmuş derseniz malumunuz haydan gelen huya gidermiş. Bu arkadaşlarımızın emek vermeksizin başkalarının paralarını bir şekilde kendilerine mal etmiş olmaları sonunda Allah'ın adaleti tecelli etmiş ve paraların tamamı havaya uçuvermiş. Hangi Dinde, hangi mezhepte, hatta hangi adil Dinsizlikte emek vermeden para kazanılmış bana bir söyleseniz de ben de o yoldan para kazansam.

Birtakım alavere dalaverelerle başkalarının hakkına girerek onların paralarını bir şekilde kendi üzerinize geçirebilirsiniz ancak adili mutlak olan yüce Allah kimsenin tek bir kuruşunu kimsenin yanında koymaz. Önceleri çok para kazandık diye düşünebilirsiniz ama sonunda kazandıklarınızın yanında kendi öz paranızın da gittiğini gördüğünüzde pişmanlık fayda etmez. Dünyanın hiçbir yerinde hak etmeden para kazanıldığı görülmemiştir, emeksiz yemek, zahmetsiz rahmet olmaz. Olduğunu zannedenler bir gün mutlak surette gerçeklerle yüzleşeceklerinden emin olsunlar.

Yüce Kitabımız “Mümin erkeklerden temizleri, mümin kadınların temizleri ile evlensin, Pis erkekler(Kafirler) de Pis kadınlarla evlensin” buyurmaktadır. Bu ayeti Celileden de anlaşılacağı üzere toplumdaki temiz kişiler temiz kişilerle arkadaşlık yaparlar, temiz olmayan kişiler de kendileri gibi insanlarla arkadaş olurlar. Bizim meslekte de durum aynıdır. İşi gücü yanlış işler olanlar kendileri gibi insanlarla bir olup onlarla birlikte işler yaparlar. Namazında, niyazında, düzgün bir adamla her akşam kafayı çeken alemci bir insanın birlikte olma şansı yoktur. Bu alemciler bir araya gelip başkalarına nasıl zarar veririz diye uğraşır dururlar ama onların bir hesabı var ise Yüce Allah'ın da bir hesabının olduğunu unuturlar. Ona, buna tezgah kurarlar birde bakmışsınız ki Ebu Cehilin Peygamberimize kazdığı kuyuya kendisinin düştüğü gibi yaptıkları tezgah başlarına döndüğünde kaçacak delik ararlar. Kendileri foseptik kuyusundan hiç çıkmazlar ama başkaları foseptik kuyusunun yanından geçmek zorunda kaldığında Dünyayı ayağa kaldırırlar.Bu tür insanlarda dürüstlük, adamlık, haysiyet olmaz, bunların tek derdi cepleridir, vicdanları cüzdanlarının içerisinde saklıdır. Allah bu tür insanları bildiği gibi yapsın diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR